8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeni, 19 günün ardından Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde bir dere yatağında bulundu.
Çocukların korunması için etkin bir mekanizma işletmeyen devlet Narin’in öldürülmesinden sorumludur.
Günlerdir kamuoyu baskısıyla gündemden düşmeyen Narin’in başına ne geldiği tüm açıklığıyla ortaya çıkarılmalıdır. 19 gündür basın yasaklarıyla, soru işaretlerini yanıtsız bırakan tutumuyla, “Çok yaklaştık, her şeyi yapıyoruz” aldatmacasıyla yaşananların üzerine gizlilik örtüsü örtenlerin de benzer olayların yaşanmasının önünü açtığı açıktır. Narin’in ardından “Melek oldu” söylemleriyle sahte gözyaşları dökenler, çocukları koruyamayanlar sorumluluklarını aklayamaz. Narin’in ölümü bir kez daha gösterdi ki; Çocukların takibinin devlet tarafından yapılmaması, çocukların tüm bakımının, gelişiminin sorumluluğunun ailelerin inisiyatifine bırakılması, çocuk koruma sisteminin etkin işletilmemesi, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılması, çocuk istismarı davalarında cezasızlık politikaları, çocukları cinsel istismardan koruyan Lanzarotte Sözleşmesinin hedefe konması... Tüm bunlar failleri cesaretlendiriyor, çocuklar için yaşamın her alanını daha güvencesiz hale getiriyor. Narinler öldürülmesin, çocukları koruyacak mekanizmaların oluşturulması, etkin şekilde işletilmesi, çocukların güvenle büyüyebileceği bir yaşam için mücadeleyi sürdüreceğiz. Narin’in öldürülmesinde tüm sorumluların ortaya çıkartılması, cezalandırılması için sürecin takipçisi olacağız.