Bilgesay yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: Mustafa Kemal Paşa, 22 Haziran 1919’da yayınladığı Amasya Genelgesi’nde Ulusu direnişe çağırmış, “Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” demiş, bu amaçla Eylül ayı başında Sivas’ta bir Ulusal Kongre toplanacağını duyurmuştu. Bu kongre öncesi Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’deki Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak cemiyetlerinin katılacağı bir bölgesel kongrenin de Erzurum’da toplanması kararlaştırıldı.
Trabzon, Erzurum, Sivas, Bitlis ve Van’dan katılan 62 delege ile 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında toplanan Erzurum Kongresi, bölgesel olmasına karşın Mustafa Kemal Paşa’nın Ulusal Bağımsızlık mücadelesinin önderi olma yolundaki ilk adımı olarak tarihe geçmiştir.
Mustafa Kemal, Samsun’a çıktıktan sadece 20 gün sonra “zararlı ve tehlikeli” düşünce ve girişimleri nedeniyle hükümet tarafından İstanbul’a çağrılmış, kabul etmeyince 8-9 Temmuz 1919 gecesi Padişah emriyle görevden alınmış, aynı gece ömrünü verdiği askerlik mesleğinden ayrılmış ve mücadelesini milletin sinesinde bir vatansever olarak sürdürmüştür. Sonuçta 19 Mayıs 1919’da çıktığı kutlu yolculuk O’nu, Türk Ulusu’nun değişmez önderi Atatürk olarak tarihe altın harflerle kaydetmiştir.
Doğu vilayetleri Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetleri toplantısı niteliğindeki Erzurum Kongresi, bir avuç kahramanın kararlı yolculuğunun örgütlü bir harekete dönüşmesinin ilk aşamasıdır.
Atatürk bu süreci Büyük Nutuk’ta şöyle anlatıyor:
“Öncelikle ben, ne olursa olsun, Kongreye katılmalı ve yönetmeliydim. Zira hiç zaman yitirmeden ulusal istencin işler duruma getirilmesi ve ulusun silahlı ve eylemli olarak önlemler almaya başlamasının sağlanması zorunluluğuna inanıyordum. Bu temel ilkeleri benimsetip karara bağlatabilmek için, Kongrede çalışmayı ve yöneterek üyeleri aydınlatmayı elzem görüyordum. Nitekim öyle oldu.”
Mustafa Kemal Paşa ile birlikte yola çıkanlardan ihanet edenler de oldu, korkup yarı yolda terk edenler de, kurtuluştan hemen sonra Cumhuriyete ve devrimlere karşı çıkıp ayrılanlar da…
Samsun’dan Havza, Amasya ve oradan Erzurum’a kadar yapılan yolculuktasayısız engeller ve tehlikeler bertaraf edilerek gerçekleştirilebildi. Önceden 10 Temmuz’da başlayacağı duyurulan kongre çeşitli güçlükler nedeniyle ancak 13 gün sonra açılabildi.
Erzurum Kongresi’nde yaşananlar, kararlı önderlik, gerçekçi hedefler ve doğru yol haritasıyla bir avuç kahramanın, yok edilmek istenen bir ulusu bağımsızlığına kavuşturabileceğini göstermiştir.
Erzurum Kongresi’nin 105. yılı kutlu olsun!