Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
İsrail’in İran’a Yönelik Saldırısı
Çok değerli kamuoyu!
İçinde bulunduğumuz coğrafya, dramatik ve kaotik savaşlarla acı yaşamaktadır.
Soykırımcı İsrail rejimi Dünyanın gözü önünde Filistin ve Gazze’de yapılan soykırımın ardından şimdi de İran’ı hedef almıştır.
Bu saldırı, uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin açık bir ihlalidir ve bölgedeki barış ve istikrarı ciddi şekilde tehdit etmektedir. Saldırılar, İran'ın başkenti Tahran, Tebriz, İsfahan ve diğer bölgelerdeki nükleer tesisler ile askeri noktaları hedef almış, sivil yerleşim yerlerinde de can kayıplarına yol açmıştır. Bu durum, masum sivillerin hayatını tehlikeye atmakta ve bölgedeki gerilimi tırmandırmaktadır.
İsrail’in özellikle İran’daki yaklaşık 40 milyon civarında Türk soydaşımızın ağırlıklı olarak yaşadığı Güney Azerbaycan’daki, Türk şehirlerinin bombalanmasını şiddetle kınıyoruz. Bu hareketin neticesinde bölgenin demografik yapının değiştirilmesinin hedeflendiği, bölgenin boşaltılarak terör gruplarının buralara yerleştirmesinin hedeflendiği anlaşılmaktadır. Sulduz, Urumiye, Koşaçay, Hemedan, Erak gibi Türk kentlerinin demografik yapısının değiştirilmesi neticesinde Güney Azerbaycan ile Türkiye arasında coğrafi bağlantı kesilmiş olacaktır.
Uluslararası toplumun, bölge barışını tehdit edecek ciddi bir boyuta ulaşan bu tür saldırganlıkları durdurmak ve benzer olayların tekrarını engellemek için acilen harekete geçmesini talep ediyoruz. Bölgedeki tüm tarafları itidale davet ediyor, diplomatik yollarla çözüm arayışlarının öncelik kazanmasını destekliyoruz. Saldırganlığın devamı, sadece çatışmaları derinleştirecek ve daha büyük insani krizlere yol açacaktır.
Bu tür saldırgan tutumlar yalnızca iki ülke arasındaki tansiyonu artırmakla kalmamakta, aynı zamanda tüm bölgeyi istikrarsızlığa sürüklemekte ve sivillerin güvenliğini ciddi biçimde tehlikeye atmaktadır. Her egemen devletin toprak bütünlüğü ve ulusal güvenliği, uluslararası toplumun koruması altındadır. Hiçbir devletin başka bir ülkeye yönelik bu tür tek taraflı saldırılarda bulunması kabul edilemez.
Bölgemizde barış ve güvenliği baltalamak isteyen bu saldırgan tutum, Türk milletinin diriliş ruhuna ve varlığına yönelik dolaylı bir tehdittir. Bu saldırılar, Türkiye'nin milli güvenliği ve bölgesel istikrar açısından kabul edilemez bir durumdur.
Bizler, İsrail'in İran’a yönelik gerçekleştirdiği bu saldırıyı en güçlü şekilde kınıyor; tarafları itidale, uluslararası hukuka saygı göstermeye ve çatışmaları diplomatik yollarla çözmeye davet ediyoruz.
Uluslararası kamuoyunu da, barış ve istikrarın sağlanması adına daha aktif bir tutum almaya, bu tür saldırıları durduracak adımlar atmaya çağırıyoruz. Savaşlar değil, diyalog kazanmalıdır.
Bu bağlamda, Turan Derneği, Turan-Sen, Türk Ocakları ve Yeni Ufuklar Derneği olarak, İsrail'in İran'a ve özellikle Türk soydaşlarımızın yaşadığı bölgeleri boşaltmaya yönelik saldırılarını kınadığımızı ve barışçıl çözüm yollarının bulunması için uluslararası iş birliğinin önemini vurguladığımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.