https://www.kayserihakimiyet2000.com/files/uploads/user/58a3db58796ee4fbe42b1bcea1a888ff-f71ebf0273bdb4ba5b5b.jpeg
Süleyman Kocabaş

6 ŞUBAT 2023  7.7 +7.6 ÇİFTE BÜYÜK  DEPREMİ

08-03-2023 10:06 4140 kez okundu.

Süleyman KOCABAŞ -kocabassuleyman@gmail.com                                                

Neden Şiirimsi  Deprem Hikayeleri?

Ben bir Tarihçi Yazar olarak, edebi  sanatlardan  “nesir” yazarıyım.   Orta tahsilim,  1963 – 1970 Kayseri Pazarören Mimar Sinan İlköğretmen Okulumda  ilk yazı hayatıma, nedeyse  her yazarın “ilk göz ağrısı” denilen    şiir sanatı ile başladım ve bazı mesafeler aldım.   Lirik tabiat şiirlerim sevildi ve tutuldu. Yarışmalarda ödüller aldım, dergi ve  gazetelerde, ilkokullar ders üniteleri  dergilerinde  yayınladı. Antolojilere girdi. 1970 – 1975 Üniversite yıllarımda, şiiri bırakıp  tamamen nesre dördüm.

Beni, 2023 yılı itibariyle, “Şiirimsi” ye yeniden dönüşü tahrik eden ve tetikleyen  “6 Şubat 2023 7.7 + 7.6  Çifte Büyük Depremi” oldu.  Türkiye’nin bu 500 yıllık en büyük depremi, doğal olarak,  “his, heyecan ve duygularımız” ı iyice ön plan çıkardı. Bu haliyle de ancak yazı olarak  şiir yazılabilir. Zaten şiir demek de bence, “His, heyecan ve duygularımızı, kelimelere danslar ettirerek, müzikal ve matematiksel  hüviyet kazandırarak ifade etmek” demektir.  Bunu herkes yapamaz, apayrı bir sanattır.

Adı geçer depremin  “tarih” ini   nesir olarak yazmayı düşündüm ama, şiir yazmalara konu olan, his, heyecan ve duygularım buna elvermedi. Toplumu  derinden  etkilemek için şiir yazmak daha iyi oluyor. Bazı hallerde iki  mısralık  şiirler bile vardır ki, bin sayfalık vatan sevgisini anlatan  kitabın anlattıklarını size  iki  saniyede anlatarak işi bitiriyor. İşte buna Mithat Cemal Kuntay’dan bir örnek:

“Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır,

 Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”

 Metnimizde, “TARIMSAL DÖNÜŞÜM’e” ağırlık vermemizin   apayrı ve çok   önemli  bir özelliği  vardır. Çünkü:

 1-Depreme dayanıklı  sert zeminler değil, yumuşak zeminler olduklarından, ovalarımız ve tarım alanlarımıza binalar yapmak, ne kadar “zemin güçlendirmesi” yapılırsa yapılsın depreme, “GEL BENİ  YIK” diye davetiye  çıkarmak demektir,.

 2-Ovalarımız tarım tarlalarımıza binalar yapmak düşman işgali benzeridir. Çünkü, toprak üzeri betonlaştırılmak – demirleştirilmek suretiyle üretimden alıkonulmaktadır. Bu arttıkça, tarım alanlarımız neredeyse  tamamen yok olacak, milletimiz bu sayede aç ve susuz bırakılacağı için bu “DEPREM ZARARLARINDAN  DAHA TEHLİKELİ”  olacaktır. 

 İşte şimdi buna, dikkat ediniz,  şair olmadığım için, “şiir” değil, şiire benzer veya yarı şiir –yarı nesir karakterinde “şiirimsi” olarak yazmaya karar verdim.

Ayrıca, yazdığım bu yarı şiir – yarı nesir metinim, bir “2023 DEPREMİ DESTANI”  sayılır mı, sayılmaz mı, bunun  kararını  vermeyi de siz okuyucularıma bırakıyorum.   

Aşağıdaki “şiirimsi” metnimde,  şekil ve kelime düzeni ve tekrarlardan  olarak  elbette ki  hatalarımız  vardır. Ama, gerçekleri şiirimsi bir anlatımla,  hem herkesi uyanmak ve hem de olup bitenleri olduğu gibi aktarmanın milletimize  ve tarihimizin  arşivine çok faydalı olacağına inanıyorum.

Sizlere iyi okumalar dilerim vesselam.

                    BAŞLANGIÇ BÖLÜMÜ                

2023 Depremi, 10 ilimizi sildi sanki coğrafyamızdan

Tarih ilmi bunu hep böyle kaydedecek sayfalarına

“6 ŞUBAT  7.7 +7.6 ÇİFTE DEPREMİ”, 13.5 milyon bitâp

69.5 milyon ve dünya,  kurtarmaya  koşuyor hepten.

 

Hatay, Antep, Maraş, Osmaniye, Malatya

Adıyaman, Adana, Diyarbakır, Kilis, Urfa  

Kırıldı bütün faylar oldu en büyük deprem

Tâ Antalya, Konya, Yozgat’ta  hissedildi.

 

Doğu Anadolu, Karadeniz derseniz hâkezâ

Türkiye’nin yarısını esir aldı bir canavar

İstanbul depremi ne zaman  herkes  merakta

Bu da olursa, Türkiye iyice  yan gelip  yatar.

 

2023’de  deprem oldu, bizlere çok büyük bir ders

“Türkiye  eskisi gibi olmayacak ” denilir ya  hep

İnşallah uyanırız gafletten çıkar, gireriz  iyi bir yola

Vaatlerimizi  iyi yapalım, sonra olmayalım pişman.  

 

        YIKILAN 10 İL BÖLÜMÜ

 

Bir zamanlar Maraş örneği pek çok güzel

Ovalar korunmuş dağlara yapılmış   evler

Göz göre göre sonra inilmiş ova tarlalara

Sanki aya çıkılacak  dikilmiş  gökdelenler

Yumuşak zemin, depren alttan tepmiş yıkmış

Halkı  ağlıyor hüngür hüngür, ne gelir elden!

 

Maraş’ın Pazarcık ilçesi, depremin merkezi

Yedi  km. derinlikte tepti ona takla attırdı

Taş üstünde taş, gövde üstünde baş kalmamış

Yardım buraya da  geç ulaşmış, tenha bir yer

İmdat çığlıklarıyla  halkın boğazı tıkanmış.

 

 Antep ovası dünyanın tam fıstık ambarı

En faydalı ihraç ürünümüz can damarı

Kıyılmış acımasızca   tarlalarına, bağlarına

Üretim düşmüş, kilosu olmuş  400 lira

Sonra deprem gelmiş yıkmış evlerini

Şimdi oturmuş  zırıl zırıl  ağlıyorsun.

 

Gaziantep kalesini düşman değil, deprem yıktı

Camiler, türbeler, tarihi çarşılar demedi, yerli bir etti.

Olmaz olsun böyle insafsız ve acımasız  düşman

Düşmanımızın  başına vermesin  böylesini  Rahman.  

 

Adana ovası dersen  pamuk, buğday ambarı

Çok ayıp edilmiş, üstüne dikilmiş binalar

Sulama kanalları ortasında  kalmış çok atıl

Pamuk üretimi düşmüş alınıyor  Yunan’dan 

Aç kalmamak  için gelir buğday Ukrayna’dan

Şimdi oldu mu,  bunlara çok  çok yazık.

Deprem,  işte    bize  attı  tam bir kazık.

 

Osmaniye ovası  bilinir yer fıstığı deposu

Yapılır her yıl “fıstık gibi kitap fuarı”

Ovaları akılsızca dolduruldu binalarla

Deprem vurdu geçti çok acımasız

Bundan böyle ne fıstık kaldı  ne kitap

Bin ev yıkılmış, bin kişi ölmüş, çok yazık

Osmaniye halkı ağlıyor, çok bitâp.

 

Malatya  denilince  kayısı, kiraz akla gelir

Betonlaştırılmış en verimli ovaları

Yiyecek  ne kayısı kalmış  ne de kiraz

Orada memur oğlumdan öğrendim:

Deprem vurmuş baştan başa şehri

Yıkılmadık  bir İnönü heykeli  kalmış

Şehir boşalmış, halk kaçmış Batı’ya.

 

İklim Krizi   kurutmuş  Amik ovasını

Tarım arazisi olacakken  her yeri

Akılsızlık edilmiş  dikilmiş binalar  

En büyük deprem zararı Hatay’da 

Ahalisiz  kalmış, çöle dönmüş.

 

Hatay’da binalar  deniz kumundan yapılmış,

Yapılanları herkes  görmüş, itiraz etmemiş,

Gözümle ben de gördüm, sıvalar tel tel dökülüyor

Vatandaş “kendim ettim kendim  buldum” demiş

Müteahhitler   yakalanmışlar hava meydanında     

Tutuklanmışlar  birer ikişer, konulmuşlar kodese.

 

Mustafa Kemal’de  Prof. aradım dostumu

Ne ahvaldesiniz, çok büyük geçmiş olsun 

Dedi: “Hocam evimiz yıkıldı çok üzgünüz”

Kayseri’ye gelin misafirim  olun dedim

Teşekkür etti. Ceyhan’da uçakta  imişler

Tutmuşlar Ankara’da oğullarının  yolunu

Ne zaman dönüşünüz  olur diye  sordum

“Vallahi bilemem gelecek çok meçhul

TOKİ evimi yaparsa dönerim belki” dedi.

 

Adıyaman depremin en mağdur ve garibi

Çünkü, buraya da kurtarma  ekipleri geç geldi

Erdoğan ayaklarına gitti helallik almak için

Nereye bakarsanız   kalmadı taş üstünde taş

Bu sebepten  oldu Adıyaman adı Acıyaman.

 

Urfa’ya dersen, Harran’ın merkezi ovalık

Buraları İsrail satın alıyormuş çok yazık

Bu demektir  ki, olacağız “İkinci Filistin”

Kurtuluş için alalım satılanları hemen geri

Burada hasar az ama, halkı  hâlâ ağlamaklı

Bilemem  bu gidişle ne olacak halleri.   

 

Diyarbakır değil asıl adı eskiden    Diyar-ı Bekir

1982 ‘de Hicret  apartmanı hicret  etti 100 ölü var

2023 da bu kadar ölü oldu mu    bilmen, siz söyleyin 

Deprem buraya sanki az uğradı, edelim şükür

Bu ülke hepimizindir, kendisine küfür  etmeyin. 

 

Kilis, Antep’ten koparılıp  il oldu çok küçük

Depremde ismi hiç anılmıyor  garip mi garip

İçi  Suriyelilerle  doldu taştı, Türkler azınlık

Bu mülteciler ülkelerine dönsün tez elden.

 

TARIMSAL DÖNÜŞÜM BÖLÜMÜ

 

İsteriz TARIMSAL DÖNÜŞÜM’ le   beslenmek

 N’olur tarlalara binalar, fabrikalar yapmayınız

Yaparsanız, “düşman işgali “benzeridir” denilir    

Yazık olur bu vatana ve millete hiç kıymayınız.

 

Bomboş ve sağlam zemin durup dururken  dağlar,

Yaptık yumuşak zemin ovalara     gökdelenler

Depreme  davetiye çıkardık:  “Hazırım gel beni yık!”

Akıllanmadık bir türlü, tarihe hep böyle  geçtik.

 

Yıkılan bina arsaları,  neler, nicelerdir

Tarım arazileri idiler  tâ ezelden beri

Yine aynı hataları yapmayalım hep

Dağlara, yamaçlara  taşıyalım yeni evleri  

 

Eski insanlar bizden çok akıllı ve çok zeki

Evlerini dağlara, yamaçlara  yapmışlar, iyi

Modern insanlarımız derseniz pek çok aymaz

Ovalarımıza  evler yapmışlar çok yaramaz.

 

Seksen bir ilimiz, hep  coğrafya  ve ova adı

Ova kalmadı hep bina doldu gökdelenlerle

Binaları yıkan depreme hiç sevinilmez ama

Bir bakıma da,  arazileri yeniden açtı tarıma.  

 

Ahırlar bile çökmüş deprem canavarından

Deprem ahırlara da uğramış yıkmış temelden

Hayvanlar hep telef olmuş, ne gelir elden

Hiç olmazsa derilerini  yüzelim alalım   derim

Depremzâdelere  ayakkabı  olsun tez elden.

 

Dağ başları, kayalıklar bomboş dururken

Bağlık-bahçeliklere hiç mi hiç  dokunmayınız

Kupkuru  dallarda öten bülbüller hep yasta

Aileleri meyvesiz, ekmeksiz bırakmayınız.

 

Rabbimiz bize  güzel topraklar bağışlamış

Üzerlerine  beton döküp ahını almayalım

Atalarımızın toprak mirasına sahip çıkalım

Gelecekte aç, susuz, ekmeksiz  kalmayalım.

 

Tarlalar üstüne yapılan binalar

Alttan zelzele vurur ziyan olur

“Kendi düşen ağlamaz”  derler aman 

10 ilimizi yıktı zelzele ne yaman.

 

Deprem uzmanları yıllardır  bağırmadılar mı

Yumuşak zeminlere  binalar  yapmayınız asla

Analar- babalar  göçükler altında  mevta

Çocuklar yetim kaldı, yalnız, öksüz,  sahipsiz

Bu millete kimler acır kendisinden başka?

 

GENEL DEĞERLENDİRME BÖLÜMÜ

 

Dünya ağlıyor derinden   Türkiye için hep

Sayın Reisimiz Erdoğan alanda her gün

“Sakın vatanınızı terk etmeyiniz”  diyor herkese

Vadetti,  üç ayda inşayla   verilecek  evler

Sayın Bahçeli teselli ediyor herkesi, bravo

Muhalefet liderleri görünmediler alanda pek

Onlar Ankara’da,  hep oy ve ittifak derdinde

Halkımıza sabırlar diliyoruz yarınlar  için.

 

10 ilde TOKİ yapmış 334 bin konut,  monut

Burunları bile  kanamamış, yerlerinde  sabit

Yapılmışlar zaten kayalıklara, yamaçlara

“Tünel Kanal  Sistemi” yle zeminleri  sağlam

İnce duvarlarıyla  depreme “git gelme” diyorlar

Eyyy TOKİ yaşa var ol,   binaları hep sen yap!

 

Bütün ölenlere Allah rahmet eylesin çok 

Yaralılara acil şifalar dileyelim birlikte hep

Kalanlar, yaşayanlar  zaten tümden bizim

Kimsesiz  yavrularımızı   verelim yurda 

Çocuksuz  kalan ailelere  Allah acıya.

 

Muhalefet biraz insaflı olsun, sabretsin  lütfen

Vakit geçirmeden  birlikte yaraları saralım elveda

Elimiz kalbimize konulsun   düşünülsün  derin

Yarınlarımızı  hep birlikte inşa edelim derim.

 

 Herkes kalsın yerinde, kimse göçmesin

İllerimiz ıssız kalıp baykuşlar ötmesin

Yıkıklar, çökükler zaten temizleniyor

 Endişeniz olmasın, kurtuluş pek yakın.

 

Kepçeler, kürekler, köpekler çalışıyorlar hep 

Nerede bir çığlık  ve ses varsa oraya koşuyorlar

Yıkıklar altından canlılar çıkarılıyor  birer birer

Her canlı çıkışında yükseliyor “Allahü Ekber!”

Bunları  da dert  edinenler   var, utanmadan

Allah onları ıslah etsin pek  âlâ, pek yaman

 

  Allah tekrarlarını   göstermesin bir daha, asla

“Bir musibet bin nasihatten  evladır” derler ya

Alalım tedbirlerimizi  şimdiden topyekun

Gelecekte düşünmeyelim yaslı  kara kara.

 

Bulunan kasaları, eşyaları bekliyor  polisler

Sahipleri  bulunursa, çıkarsa verilecek onlara

Çıkmaz ise  Beytülmal’a irat kaydedilecek

Tarih,  bunu da   not düşecek sayfalarına.

 

Deprem hırsızları pek çoktur, çok ayıp

Yıkık altında ararlar her çeşit  kayıp

Ne bulurlarsa indirirler hemen cebe

Haram bilmezler  yerler gündüz geçe.

 

Organ mafyası deniliyor, çok çocuk kayıp

Eğer varsa böyle bir şey, oldukça  ayıp

Millet can derdinde hep, kimileri  organ

Mafya varsa, boğazına dolansın    bir yılan. 

 

“Erzincan, Gölcük  depremi” dedik 

Almadık hepsinden  de dersler hiç

Hataların bütünü etti bizi hep  pes

Hiç olmazsa şimdi uyansın herkes.

 

Yer yarıldı yaşandı bir kıyamet   sahnesi

Kıyamet vaktinden  önce koptu sandık

Avuç açtık semaya ulu  Allah’a duaya  

Kıyamet  vaktinde kopsun yalvardık!

 

AFAD  kurtarılışa  koştu en erkenden

Emeği geçen herkese  çok   teşekkürler

Çadır,  battaniye, yemek  verildi  sırayla

Eksiklikler olmadı değil,  elbette oldu

 Buna da  şükür gelecekten  ümit var.    

 

Başkanları, müteahhitleri  iyi seçelim

Bulanık suda avlamayalım hiç balık

“Kendi düşen ağlamaz” derler ya

Bunu yapıp düşman sevindirmeyelim.    

 

 Yurt ve dünyadan yağmur gibi yağıyor yardım

 Köyümden bile kaldırılmış 6   kamyon erzak

Ailecek biz de olabildiğince  yaptık  ayni   ve nakit

Aman bunları kaptırmayalım derim hırsızlara

Gelen  her yardım yerli yerini bulsun ne âlâ.  

 

Birbirimize sarılalım, Allah’ a edelim tevekkül

Tevekkülle gelende olmaz heder, keder

“Kader” deyip yan gelip yatmayalım hiç

Rabbimiz’e  dua etmeyi yabana atmayalım.

 

Çalmayalım çimento, demir, sıvadan

N’olur az kazanalım ne gelir elden 

 Merhamet yok mudur ölenlere acımak

Yarın sizin  de başınıza  gelir elbet.

 

Sağlam binaları  yıkamaz  9’luk deprem

Japonlara fazla imrenmeyelim derim

Onlar  bir deniz  devletidir pek   küçük

Aklımız başımızda  olunsa  her zaman

Türkiye’ye dünyada olur en  büyük.

 

“Deprem  gerçeğimizdir” denilir yıllarca

Uyur gezen oluruz  hep bunun karşısında

Deprem vurursa başımıza  “dank” diye

Aklımız başımıza gelir üç –beş  aylığına.

 

Üç-beş  ay geçince unuturuz   her şeyi

Gelecek için “Allah kerimdir” der yatarız

Tedbirler almaz, hep semalara bakarız

Günler geçer  yine eski hamam eski tas.  

 

İSTANBUL DEPREMİ BÖLÜMÜ

 

On ilimiz gitti zaten, yeniden gelecek

İstanbul’u şimdiden düşünelim derim

Gelecekte pişmanlık hiç fayda vermez

Ah, vah, of  çekmek kurtuluşa yetmez.

 

İstanbul’un etrafında  vardır 22 milyon  nüfus

1999 depremi  dönerse, ölecekmiş  1.5 milyon  

Artık tedbirleri  hemen alalım yok mu insaf 

22  milyon giderse Türkiye’nin kalbi gider

O zaman Anadolu olur bize toptan mezar.

 

Fabrikaları  İç Anadolu’ya taşıyalım, azalsın nüfus

Fabrikalarımız  giderse daha da yandık demektir

Düşman sevinir:  “Türkiye olamayacak  süpür güç”

Süper  güç olacaksak eğer, vermeyelim hiç taviz.  

 

“Şehirlerimize ihanet ettik” dedik ama

İstanbul’a diktik sürekli 80 katlı bina

Gözlerim dönüyor  ona hep  bakınca

Kalbimde var büyük bir sızı ve ıstırap

80 katlı, 100 katlıların  âtî şerrinden

Kurtar biz aciz, naçiz  kullarını Ya Rap.

 

 Belediye  ve Hükümet zıtlaşmasın, şehrimize  yazık

Deprem işinde politika olmaz, herkese atar kazık

Erdoğan - İmamoğlu buluşsunlar,  bulunsun bir  çare

Çaresiz  kalanlara düşman vurur büyük bir darbe.

 

İstanbul, Marmara ve Sakarya   yazılacak  çok şey var

Marmara çevresi halkımızı iyi günler  dilerim selamlar. 

 

DÜŞMANLARIMIZ  SEVİNDİ VE YAPTI  BÖLÜMÜ

 

10 ilimizde bütün binalar paramparça ve yıkık,

Sanki harbe girmişiz gibi, her yer kırık ve  dökük

Bazılarına göre, olup bitenler  harpten de evlâ

Sanki 500 atom bombası atılmış  gibi  beter . 

 

Bazı Ehl-i Salîpler dediler:  “Türkiye’ye gitmedi tank”

“Onları, bizim yerimize yıktı  dostumuz depremler”

“Tanrımıza iyiden iyiye, içten  şükredelim her- dem”

“Türkiye depremlerle  olmasın  ‘İkinci Endülüs ’ !”

 

Her yer târümâr olmuş,  var sanki iç harp

Dıştan düşman gelmesine gerek yok hiç  

Düşmanlarımız  da buna sevindiler zaten

İç harpte deprem  oldu onlara yoldaş.

 

 

NATO Genel Sekreteri,  merkezi   tâ Brüksel’den geldi

“10 il NATO topraklarıdır, kurtarılacaklardır” dedi gitti

Gölge etmesinler, ihsan istemiyoruz onlardan hep

Biz bize yeteriz, işlerimize çok karışmasınlar  hiç

 

Olup bitenler için deniliyor: “Vardır içinde Haarp”

Depremleri,  ABD, Batı ve İsrail tetikliyorsa  eğer

Dünyanın sonu geldi,  insanlık  tümden bitâp

Kıyameti senden evvel  koparttırma   Ya Rab!

 

           KAYSERİ BÖLÜMÜ

 

Kayseriliyim, destanıma  açtım ayrı bir bölüm özelden

 Kayseri’yi  de vurdu deprem  acımasız çok derinden

Duvarlar birbirlerine  kavuşacaklarmış  gibi oldu sanki  

Kapıları elsiz, ayaksız açtı deprem hepten 1  dakika

Saat 04. 20,  6 kat, kaya üstü, 18 hanemiz boşaldı tümden

Binamızın  önü mahşer yerine döndü herkes ağlamaklı.

Arabalarına  binenler kaçtılar, yazlıklarına, köylerine, 

Kaçamayanlara arabaları mesken oldu gece  ve gündüz

 

Tüm ilde hasar tespiti yapılmış:  2  514  bina hasarlı

467’si çok hasarlı, oturulmayacak halde, belki yıkılacak

1939’dan beri hiç yaşanmamış bu böyle bilinecek

Belki de anısına bir meydana dikilecek  yazıtlı  anıt  

 

 Özellikle Kayseri kadınları çok yaslı ve hüzünlü hepten,

Kur’an okumayanlar başladı Kur’an okumaya köşelerde

Namaza tekrar döndüler, beşine  beş katarak gece gündüz

Okudukları  hep  Arapça, Türkçe  alamıyorlar çok yazık

Eşlerine de   “Bizler çok sahipsiziz ” diyorlar, üzgünüz.

 

Erciyes dağının etrafı  fay doluymuş  çepeçevre

Allaha çok şükür, hamdler olsun üçüncü derece

İncesu’da oldu merkezli 4.4 ‘üncü derece deprem

Tekrarı geldi Saraycık köyünde  4.7 derecelik

Bütün ilimiz kokuştuk  baktık bir şey olmamış

Akşamdan yatıp rahat uyuduk elhamdülillah.

 

Belediye başkanlarımız, hep teyakkuzda her  gün

İlçelerimizi geziyorlar ne var ne yok pek yakından

 Afad ve Kızılayımız ise, her an tetikte  ve hazır

İl halkımız  rahat vermiyor “ne olacağız” soruyor

Sorular soracağına ovalarımıza binalar yapma.

 

Önceden,  Ambar Ovası ve F.  Çakmak Tarlaları doldu bina

Hâzır başkanlarımızdan   çok çok istiyoruz  hemen    her gün

Aman,  Sarımsaklı  ve Develi ovalarımızı   kurtaralım  hemen

Yoksa aç ve susuz  kalırız,  başka iller ve  ülkelere muhtaç

TARIMSAL DÖNÜŞÜM’ ü hemen başlatalım  olsun ilk örnek.

 

İlçem Develi’den haberler aldım,   Allah’a çok  şükür

Üç – beş toprak ahır yıkılmış, telef yok,  elhamdülillah

 Maraş’a  yakın  Sarız’ da  var 317  çok hasarlı  bina  

Diğer ilçelerde  ise, 5’erli  10’arlı çok hasarlı var hane

Hükümetimiz  bunlara da  bulacak elbette  bir çare .

 

Kayserili  Süleyman’ın isterim işler iyi yürüsün, düzgün

Ovalarımıza bina yapılmasın, “düşman işgali benzeri” dir.

Tarlalarımıza gökdelen dikmeyelim,  “depreme davetiye”

 Hemşerilerime geçmiş olsun derim, bir daha  olmasın.

 

Kayseri  için daha çok yazılacak var ama, yazamadık

Burada bitirdik,  şimdilik  hemşerilerimize  vesselam!  

 

        ZARAR -ZİYAN BİLANCOSU  BÖLÜMÜ

 

Dünya Bankası 34. 5 milyar dolar çıkardı  zarar,

Bizim  bütçemiz buna yeter mi bilinmez,

Yeter ki 2 yıl çok tasarruf edelim  derim

Çok sabredelim yarınlar  için Allah kerim.

 

 Ölü sayısı 50 bine yaklaştı, kazdıkça çıkıyor.

Yaralı sayısı 100 bini aştı herhalde tamam

1939’da  Erzincan’da  37 bindi ölü sayısı,

2023’de  bize 50 binle  en büyük  deprem.

 

İncelenmiş,  645 bin bina yıkılmış ve çok hasarlı

230 bina yıkılacak hasarlı, kalanı yerlere serilmiş

Başkanımız rakamlar verdi: 800 bin köyüne gitmiş

3.250 milyon Batı’ya göçmüş, 93 Harbi (1878)   benzeri 

1.5 milyonu,  yurtlar, oteller,  kamu kuruluşlarında   

Kimileri sığırmışlar,  gurbetteki oğullarına, kızlarına

 Açıkta hiç kimse kalmamış hepten elhamdülillah

Dönüşleri ne zaman olacak, meçhul mü meçhul.

 

Mezarlıklar doldu, ormanlar yeni mezar alını

Sıra sıra kazıldı kabirler, hepsi hece taşsız

Başlarında ağlıyor yüzlerce hicranlı   bitâp

Allah’ım ölenlere rahmet  et, dünyada yok huzur  

Cennetini esirgeme,  bari orada sürsünler sefa

 

Deprem 10 ilimizi  yıkıp geçti, artıcıları sürüyor

NASA uzaydan  çekmiş  % 60 -70 bina yıkık, hasarlı

Hanelerde bacalar hiç tütmüyor herkes  yaslı

Ufuktan bir kurtarıcı bekliyor, gözler dalgın.

 

Haneler boşaldı, kaçıldı arabalara, köylere,

Büyük şehirlerde  cinnîler,  cinler   top oynuyor

Herkes bu çile ne  zaman bitecek diye soruyor     

30 günde 10 bini geçti 4-5.5  artçı depremler

On ilden yükseliyor hep en yüksek  feryatlar.

 

Denilir,  “Ankara’dır  100 yıllık depremlerin merkezi”

Politikacılar uyudu, halk kaldı her-dem hep  bitâp,  

 “Ankara yine mi uyuyacak, sorulmayacak mı hesap?”

Bizler aciz kaldık, hesabını sen sor Rabbimiz Allah!

 

1939  ve  2023 DEPREMLERİ  KARŞILAŞTIRMALI BÖLÜMÜ

 

Erzincan depreminde Başkent’te reisimiz İnönü Paşa

Çıktı geldi bütün ekibiyle Ankara’dan tirenle  hemen

Her şeyi  kayıp,  yalnız kalmış kadın ona sarıldı acısından 

İnönü  deprem anısına o da yanında  diktirdi  heykelini.

 

Reisimiz Erdoğan’a da Maraş’ta sarıldı  bir kadın,

O da onunla birlikte  diktirir mi  heykelini  bilinmez

Bildiğimiz varsa, dağlara, kayalara  yazdırır yazıtını

Üzerine  çeker  minare boyu dev gibi bayrağını.

 

Erzincan depremi Kayserimizi de vurmuş,  5. 6 derece

Sindelhöyük’ lü âşığımız Mustafa yazmış destanını

Demiş,  “Erzincan’ na verdi ceza,  Soysallı’ya hâkezâ”

“Taş  eve sığınan 16 kişi  ölmüş, sayısı çıkmış  30’a”

Sindelhöyük’te  hasar yok, çatlamış birkaç çatı-duvar

Başkan İnönü’nün eli buraya da uzanmış, dağıtmış  mağlar.

 

YABANCI YARDIMLARI BÖLÜMÜ

 

Açıklandı: 206 devletten  90’ı gelmiş yardıma

Kimi kurtarıcı  ekiple  geliş, kimin cebinde  para

Toplanırsa bütün ayni ve nakit yardımlar 

Avrupa’dan  gelmiş  423 milyon euro mangır

Bunun harici dünya toplamı: 1. 423 milyar dolar

Yardımlar  sürüyor ne zaman kesilir meçhul

Yurtiçi  yardımlar daha netleşmedi   bilinmiyor.

 

Yunanistan, İsrail bile imdadımıza  koştu,

Komşu Ermenistan geldi mi bir bilen yok!

Amerika 50 milyon dolar yardım etti, gelecek

Bu ne biçim harcanacak   bilmeyen   cahil çok!

 

 “Gardaş” Azerbaycan  koştu imdadımıza

Uçaklar dolusu yardımlar geliyor gökten

Başkan Aliyev Ankara’ya geldi taziyeye    

Yardımları  çok “yahşi” idi, gitti hoşumuza,

Çoktan beri “Bir Millet, İki Devletiz” zaten

Kıyamete kadar böyle  sürsün, gitsin   dileriz.

 

En büyük yardımı Katar Emirliği yaptı, ne âlâ,

Evvelden  ona demediğimiz kalmamış çok yazık

Gönderdi gemiyle limanlarımıza  10 bin konteyner

En büyük nakidi o yaptı, toplam  176 milyon dolar

Şimdi ona, eksik olmasın, ederiz çok  çok teşekkür

Yatırımlarımız  için kapısını rahat çalar, alırız.

       

                            BİTİRİŞ

Bunların yazarı  Süleyman der yazılacak pek çok

Hangi birine  ulaşayım Mevlam beni  kayıra

Allah tekrarlarını göstermesin bir daha, amin

“Bir musibet bin nasihatten evlâdır” derler ya

Alalım şimdiden bütün tedbirlerimizi  hepten

Gelecekte  kurtulalım kara kara düşünmekten 

Herkese Allah’a ısmarladık  derim elveda

Rabbim bizi, dünya ve ahrette  etmesin cüdâ  

                    7  Şubat 2023

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DİĞER YAZILARI   31 MART 2024 MAHALLİ SEÇİMLERİNDE  OYUMU KİMİ VERECEĞIM? SİYONİST İSRAİL'İN ARAP SOYKIRIMI İSTİKLAL VE İSTİKBALİMİZ TEHLİKEDEDİR KENDİ İTİRAFLARIYLA SİYONİST İSRAİL’İN  “ KOLONİYAL  JANDARMA –POLİS DEVLETİ” OLARAK DOĞUŞU İSTİKLAL VE İSTİKBALİMİZ TEHLİKEDEDİR! SİYONİZM’İN SİYASALLAŞMASI VE ADRESİNİ BULMASIYLA GELEN “KOLONİYAL  JANDARMA - POLİS DEVLETİ KURMAK” İTİRAFLARI KENDİ İTİRAFLARIYLA SİYONİST İSRAİL’İN  “ KOLONİYAL  JANDARMA –POLİS DEVLETİ” OLARAK DOĞUŞU CUMHURİYETİN 100’ÜNCÜ YIL ANALİZLERİ  VE ELEŞTİRİLERİ CUMHURİYETİN 100’ÜNCÜ YILDÖNÜMÜNDE TÜRKÇE “HARF  DEVRİMİ”NDEN SONRA  GELEN “DİL DEVRİMİ”  “ DOĞU İSLAM MEDENİYETİNDEN  KOPMAK” VE “SEKÜLER –LAİK BATI MEDENİYETİNE GİRMEK” “DİL DEVRİMİ” İLE GELEN “DİLİMİZİN DEVRİLMESİ”   HAKKINDA YABANCI İLİM ADAMLARININ GÖRÜŞLERİ “DİL DEVRİMİ” İLE GELEN ‘DİLİMİZİN DEVRİLMESİ” HAKKINDA YABANCI İLİM ADAMLARININ GÖRÜŞLERİ  II YABANCI  İLİM ADAMLARI –TÜRKOLOGLARIN “DİL DEVRİMİ” İLE GELEN ‘DİLİMİZİN DEVRİLMESİ” GÖRÜŞLER...1 YABANCI İLİM ADAMLARI ERMENİ  TAŞNAKSUTYUN PARTİSİ İLE İTTİHAT VE TERAKKİ PARTİSİNİN SULTAN ABDÜLHAMİT’İ DEVİRMEK İÇİN İTTİFAKI VE GÜNÜMÜZDE TARİHİN TEKERRÜRÜ ERMENİ  TAŞNAKSUTYUN PARTİSİ İLE İTTİHAT VE TERAKKİ PARTİSİ.... “ABDÜLHAMİT VE ERDOĞAN GİTSİN DE KİM GELİRSE GELSİN” İN TARİHSEL ÇÖZÜMLENMESİ DİLE İHANET MİLLETE İHANET DEMEKTİR... CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN   VE  SİYASİ PARTİLER GENEL BAŞKANLARINA  İKİNCİ     AÇIK MEKTUBUM KOCABAŞÇA KÖŞESİ-7 KOCABAŞÇA KÖŞESİ-6 KOCABAŞÇA KÖŞESİ-5 KOCABAŞCA KÖŞESI-OKULU-3 CUMHURBAŞKANI VE MUHALEFET LİDERLERİNE AÇIK MEKTUBUM KOCABAŞCA KÖŞESI - OKULU KOCABAŞÇA VATAN VE MİLLETİMİZİ KUŞATAN TEHLİKELER VE OYUMU KİME VERECEĞİM? GERÇEKLER VE BİR DUA.. KUR’AN YAKMA HAÇLI SALDIRISI VE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER BUNLAR SÖZLERİNİ TUTMAZLAR SES BAYRAĞIMIZ TÜRKÇEMİZİN ÖNEMİ SES BAYRAĞIMIZ YENİ BİR CEPHE DAHA Ml AÇlYORLAR? BİR ENTELEKTÜEL NASIL OLMALI? TÜRKÇENİN  KATLİ İNGİLİZCE GRAMER KAİDELERİNİN TÜRKÇENİN GRAMER KAİDELERİNİ İŞGALİ BÜYÜK BİR “MȂNEVİ BUHRAN”A DOĞRU MU SÜRÜKLENİYORUZ? ENVER  PAŞA  VE İTTİHATÇI LİDERLERİN KAÇIŞLARI  VE ENVER PAŞA TARİHİNİN SONU