Süleyman KOCABAŞ -kocabassuleyman@gmail.com
Neden Şiirimsi Deprem Hikayeleri?
Ben bir Tarihçi Yazar olarak, edebi sanatlardan “nesir” yazarıyım. Orta tahsilim, 1963 – 1970 Kayseri Pazarören Mimar Sinan İlköğretmen Okulumda ilk yazı hayatıma, nedeyse her yazarın “ilk göz ağrısı” denilen şiir sanatı ile başladım ve bazı mesafeler aldım. Lirik tabiat şiirlerim sevildi ve tutuldu. Yarışmalarda ödüller aldım, dergi ve gazetelerde, ilkokullar ders üniteleri dergilerinde yayınladı. Antolojilere girdi. 1970 – 1975 Üniversite yıllarımda, şiiri bırakıp tamamen nesre dördüm.
Beni, 2023 yılı itibariyle, “Şiirimsi” ye yeniden dönüşü tahrik eden ve tetikleyen “6 Şubat 2023 7.7 + 7.6 Çifte Büyük Depremi” oldu. Türkiye’nin bu 500 yıllık en büyük depremi, doğal olarak, “his, heyecan ve duygularımız” ı iyice ön plan çıkardı. Bu haliyle de ancak yazı olarak şiir yazılabilir. Zaten şiir demek de bence, “His, heyecan ve duygularımızı, kelimelere danslar ettirerek, müzikal ve matematiksel hüviyet kazandırarak ifade etmek” demektir. Bunu herkes yapamaz, apayrı bir sanattır.
Adı geçer depremin “tarih” ini nesir olarak yazmayı düşündüm ama, şiir yazmalara konu olan, his, heyecan ve duygularım buna elvermedi. Toplumu derinden etkilemek için şiir yazmak daha iyi oluyor. Bazı hallerde iki mısralık şiirler bile vardır ki, bin sayfalık vatan sevgisini anlatan kitabın anlattıklarını size iki saniyede anlatarak işi bitiriyor. İşte buna Mithat Cemal Kuntay’dan bir örnek:
“Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır,
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
Metnimizde, “TARIMSAL DÖNÜŞÜM’e” ağırlık vermemizin apayrı ve çok önemli bir özelliği vardır. Çünkü:
1-Depreme dayanıklı sert zeminler değil, yumuşak zeminler olduklarından, ovalarımız ve tarım alanlarımıza binalar yapmak, ne kadar “zemin güçlendirmesi” yapılırsa yapılsın depreme, “GEL BENİ YIK” diye davetiye çıkarmak demektir,.
2-Ovalarımız tarım tarlalarımıza binalar yapmak düşman işgali benzeridir. Çünkü, toprak üzeri betonlaştırılmak – demirleştirilmek suretiyle üretimden alıkonulmaktadır. Bu arttıkça, tarım alanlarımız neredeyse tamamen yok olacak, milletimiz bu sayede aç ve susuz bırakılacağı için bu “DEPREM ZARARLARINDAN DAHA TEHLİKELİ” olacaktır.
İşte şimdi buna, dikkat ediniz, şair olmadığım için, “şiir” değil, şiire benzer veya yarı şiir –yarı nesir karakterinde “şiirimsi” olarak yazmaya karar verdim.
Ayrıca, yazdığım bu yarı şiir – yarı nesir metinim, bir “2023 DEPREMİ DESTANI” sayılır mı, sayılmaz mı, bunun kararını vermeyi de siz okuyucularıma bırakıyorum.
Aşağıdaki “şiirimsi” metnimde, şekil ve kelime düzeni ve tekrarlardan olarak elbette ki hatalarımız vardır. Ama, gerçekleri şiirimsi bir anlatımla, hem herkesi uyanmak ve hem de olup bitenleri olduğu gibi aktarmanın milletimize ve tarihimizin arşivine çok faydalı olacağına inanıyorum.
Sizlere iyi okumalar dilerim vesselam.
BAŞLANGIÇ BÖLÜMÜ
2023 Depremi, 10 ilimizi sildi sanki coğrafyamızdan
Tarih ilmi bunu hep böyle kaydedecek sayfalarına
“6 ŞUBAT 7.7 +7.6 ÇİFTE DEPREMİ”, 13.5 milyon bitâp
69.5 milyon ve dünya, kurtarmaya koşuyor hepten.
Hatay, Antep, Maraş, Osmaniye, Malatya
Adıyaman, Adana, Diyarbakır, Kilis, Urfa
Kırıldı bütün faylar oldu en büyük deprem
Tâ Antalya, Konya, Yozgat’ta hissedildi.
Doğu Anadolu, Karadeniz derseniz hâkezâ
Türkiye’nin yarısını esir aldı bir canavar
İstanbul depremi ne zaman herkes merakta
Bu da olursa, Türkiye iyice yan gelip yatar.
2023’de deprem oldu, bizlere çok büyük bir ders
“Türkiye eskisi gibi olmayacak ” denilir ya hep
İnşallah uyanırız gafletten çıkar, gireriz iyi bir yola
Vaatlerimizi iyi yapalım, sonra olmayalım pişman.
YIKILAN 10 İL BÖLÜMÜ
Bir zamanlar Maraş örneği pek çok güzel
Ovalar korunmuş dağlara yapılmış evler
Göz göre göre sonra inilmiş ova tarlalara
Sanki aya çıkılacak dikilmiş gökdelenler
Yumuşak zemin, depren alttan tepmiş yıkmış
Halkı ağlıyor hüngür hüngür, ne gelir elden!
Maraş’ın Pazarcık ilçesi, depremin merkezi
Yedi km. derinlikte tepti ona takla attırdı
Taş üstünde taş, gövde üstünde baş kalmamış
Yardım buraya da geç ulaşmış, tenha bir yer
İmdat çığlıklarıyla halkın boğazı tıkanmış.
Antep ovası dünyanın tam fıstık ambarı
En faydalı ihraç ürünümüz can damarı
Kıyılmış acımasızca tarlalarına, bağlarına
Üretim düşmüş, kilosu olmuş 400 lira
Sonra deprem gelmiş yıkmış evlerini
Şimdi oturmuş zırıl zırıl ağlıyorsun.
Gaziantep kalesini düşman değil, deprem yıktı
Camiler, türbeler, tarihi çarşılar demedi, yerli bir etti.
Olmaz olsun böyle insafsız ve acımasız düşman
Düşmanımızın başına vermesin böylesini Rahman.
Adana ovası dersen pamuk, buğday ambarı
Çok ayıp edilmiş, üstüne dikilmiş binalar
Sulama kanalları ortasında kalmış çok atıl
Pamuk üretimi düşmüş alınıyor Yunan’dan
Aç kalmamak için gelir buğday Ukrayna’dan
Şimdi oldu mu, bunlara çok çok yazık.
Deprem, işte bize attı tam bir kazık.
Osmaniye ovası bilinir yer fıstığı deposu
Yapılır her yıl “fıstık gibi kitap fuarı”
Ovaları akılsızca dolduruldu binalarla
Deprem vurdu geçti çok acımasız
Bundan böyle ne fıstık kaldı ne kitap
Bin ev yıkılmış, bin kişi ölmüş, çok yazık
Osmaniye halkı ağlıyor, çok bitâp.
Malatya denilince kayısı, kiraz akla gelir
Betonlaştırılmış en verimli ovaları
Yiyecek ne kayısı kalmış ne de kiraz
Orada memur oğlumdan öğrendim:
Deprem vurmuş baştan başa şehri
Yıkılmadık bir İnönü heykeli kalmış
Şehir boşalmış, halk kaçmış Batı’ya.
İklim Krizi kurutmuş Amik ovasını
Tarım arazisi olacakken her yeri
Akılsızlık edilmiş dikilmiş binalar
En büyük deprem zararı Hatay’da
Ahalisiz kalmış, çöle dönmüş.
Hatay’da binalar deniz kumundan yapılmış,
Yapılanları herkes görmüş, itiraz etmemiş,
Gözümle ben de gördüm, sıvalar tel tel dökülüyor
Vatandaş “kendim ettim kendim buldum” demiş
Müteahhitler yakalanmışlar hava meydanında
Tutuklanmışlar birer ikişer, konulmuşlar kodese.
Mustafa Kemal’de Prof. aradım dostumu
Ne ahvaldesiniz, çok büyük geçmiş olsun
Dedi: “Hocam evimiz yıkıldı çok üzgünüz”
Kayseri’ye gelin misafirim olun dedim
Teşekkür etti. Ceyhan’da uçakta imişler
Tutmuşlar Ankara’da oğullarının yolunu
Ne zaman dönüşünüz olur diye sordum
“Vallahi bilemem gelecek çok meçhul
TOKİ evimi yaparsa dönerim belki” dedi.
Adıyaman depremin en mağdur ve garibi
Çünkü, buraya da kurtarma ekipleri geç geldi
Erdoğan ayaklarına gitti helallik almak için
Nereye bakarsanız kalmadı taş üstünde taş
Bu sebepten oldu Adıyaman adı Acıyaman.
Urfa’ya dersen, Harran’ın merkezi ovalık
Buraları İsrail satın alıyormuş çok yazık
Bu demektir ki, olacağız “İkinci Filistin”
Kurtuluş için alalım satılanları hemen geri
Burada hasar az ama, halkı hâlâ ağlamaklı
Bilemem bu gidişle ne olacak halleri.
Diyarbakır değil asıl adı eskiden Diyar-ı Bekir
1982 ‘de Hicret apartmanı hicret etti 100 ölü var
2023 da bu kadar ölü oldu mu bilmen, siz söyleyin
Deprem buraya sanki az uğradı, edelim şükür
Bu ülke hepimizindir, kendisine küfür etmeyin.
Kilis, Antep’ten koparılıp il oldu çok küçük
Depremde ismi hiç anılmıyor garip mi garip
İçi Suriyelilerle doldu taştı, Türkler azınlık
Bu mülteciler ülkelerine dönsün tez elden.
TARIMSAL DÖNÜŞÜM BÖLÜMÜ
İsteriz TARIMSAL DÖNÜŞÜM’ le beslenmek
N’olur tarlalara binalar, fabrikalar yapmayınız
Yaparsanız, “düşman işgali “benzeridir” denilir
Yazık olur bu vatana ve millete hiç kıymayınız.
Bomboş ve sağlam zemin durup dururken dağlar,
Yaptık yumuşak zemin ovalara gökdelenler
Depreme davetiye çıkardık: “Hazırım gel beni yık!”
Akıllanmadık bir türlü, tarihe hep böyle geçtik.
Yıkılan bina arsaları, neler, nicelerdir
Tarım arazileri idiler tâ ezelden beri
Yine aynı hataları yapmayalım hep
Dağlara, yamaçlara taşıyalım yeni evleri
Eski insanlar bizden çok akıllı ve çok zeki
Evlerini dağlara, yamaçlara yapmışlar, iyi
Modern insanlarımız derseniz pek çok aymaz
Ovalarımıza evler yapmışlar çok yaramaz.
Seksen bir ilimiz, hep coğrafya ve ova adı
Ova kalmadı hep bina doldu gökdelenlerle
Binaları yıkan depreme hiç sevinilmez ama
Bir bakıma da, arazileri yeniden açtı tarıma.
Ahırlar bile çökmüş deprem canavarından
Deprem ahırlara da uğramış yıkmış temelden
Hayvanlar hep telef olmuş, ne gelir elden
Hiç olmazsa derilerini yüzelim alalım derim
Depremzâdelere ayakkabı olsun tez elden.
Dağ başları, kayalıklar bomboş dururken
Bağlık-bahçeliklere hiç mi hiç dokunmayınız
Kupkuru dallarda öten bülbüller hep yasta
Aileleri meyvesiz, ekmeksiz bırakmayınız.
Rabbimiz bize güzel topraklar bağışlamış
Üzerlerine beton döküp ahını almayalım
Atalarımızın toprak mirasına sahip çıkalım
Gelecekte aç, susuz, ekmeksiz kalmayalım.
Tarlalar üstüne yapılan binalar
Alttan zelzele vurur ziyan olur
“Kendi düşen ağlamaz” derler aman
10 ilimizi yıktı zelzele ne yaman.
Deprem uzmanları yıllardır bağırmadılar mı
Yumuşak zeminlere binalar yapmayınız asla
Analar- babalar göçükler altında mevta
Çocuklar yetim kaldı, yalnız, öksüz, sahipsiz
Bu millete kimler acır kendisinden başka?
GENEL DEĞERLENDİRME BÖLÜMÜ
Dünya ağlıyor derinden Türkiye için hep
Sayın Reisimiz Erdoğan alanda her gün
“Sakın vatanınızı terk etmeyiniz” diyor herkese
Vadetti, üç ayda inşayla verilecek evler
Sayın Bahçeli teselli ediyor herkesi, bravo
Muhalefet liderleri görünmediler alanda pek
Onlar Ankara’da, hep oy ve ittifak derdinde
Halkımıza sabırlar diliyoruz yarınlar için.
10 ilde TOKİ yapmış 334 bin konut, monut
Burunları bile kanamamış, yerlerinde sabit
Yapılmışlar zaten kayalıklara, yamaçlara
“Tünel Kanal Sistemi” yle zeminleri sağlam
İnce duvarlarıyla depreme “git gelme” diyorlar
Eyyy TOKİ yaşa var ol, binaları hep sen yap!
Bütün ölenlere Allah rahmet eylesin çok
Yaralılara acil şifalar dileyelim birlikte hep
Kalanlar, yaşayanlar zaten tümden bizim
Kimsesiz yavrularımızı verelim yurda
Çocuksuz kalan ailelere Allah acıya.
Muhalefet biraz insaflı olsun, sabretsin lütfen
Vakit geçirmeden birlikte yaraları saralım elveda
Elimiz kalbimize konulsun düşünülsün derin
Yarınlarımızı hep birlikte inşa edelim derim.
Herkes kalsın yerinde, kimse göçmesin
İllerimiz ıssız kalıp baykuşlar ötmesin
Yıkıklar, çökükler zaten temizleniyor
Endişeniz olmasın, kurtuluş pek yakın.
Kepçeler, kürekler, köpekler çalışıyorlar hep
Nerede bir çığlık ve ses varsa oraya koşuyorlar
Yıkıklar altından canlılar çıkarılıyor birer birer
Her canlı çıkışında yükseliyor “Allahü Ekber!”
Bunları da dert edinenler var, utanmadan
Allah onları ıslah etsin pek âlâ, pek yaman
Allah tekrarlarını göstermesin bir daha, asla
“Bir musibet bin nasihatten evladır” derler ya
Alalım tedbirlerimizi şimdiden topyekun
Gelecekte düşünmeyelim yaslı kara kara.
Bulunan kasaları, eşyaları bekliyor polisler
Sahipleri bulunursa, çıkarsa verilecek onlara
Çıkmaz ise Beytülmal’a irat kaydedilecek
Tarih, bunu da not düşecek sayfalarına.
Deprem hırsızları pek çoktur, çok ayıp
Yıkık altında ararlar her çeşit kayıp
Ne bulurlarsa indirirler hemen cebe
Haram bilmezler yerler gündüz geçe.
Organ mafyası deniliyor, çok çocuk kayıp
Eğer varsa böyle bir şey, oldukça ayıp
Millet can derdinde hep, kimileri organ
Mafya varsa, boğazına dolansın bir yılan.
“Erzincan, Gölcük depremi” dedik
Almadık hepsinden de dersler hiç
Hataların bütünü etti bizi hep pes
Hiç olmazsa şimdi uyansın herkes.
Yer yarıldı yaşandı bir kıyamet sahnesi
Kıyamet vaktinden önce koptu sandık
Avuç açtık semaya ulu Allah’a duaya
Kıyamet vaktinde kopsun yalvardık!
AFAD kurtarılışa koştu en erkenden
Emeği geçen herkese çok teşekkürler
Çadır, battaniye, yemek verildi sırayla
Eksiklikler olmadı değil, elbette oldu
Buna da şükür gelecekten ümit var.
Başkanları, müteahhitleri iyi seçelim
Bulanık suda avlamayalım hiç balık
“Kendi düşen ağlamaz” derler ya
Bunu yapıp düşman sevindirmeyelim.
Yurt ve dünyadan yağmur gibi yağıyor yardım
Köyümden bile kaldırılmış 6 kamyon erzak
Ailecek biz de olabildiğince yaptık ayni ve nakit
Aman bunları kaptırmayalım derim hırsızlara
Gelen her yardım yerli yerini bulsun ne âlâ.
Birbirimize sarılalım, Allah’ a edelim tevekkül
Tevekkülle gelende olmaz heder, keder
“Kader” deyip yan gelip yatmayalım hiç
Rabbimiz’e dua etmeyi yabana atmayalım.
Çalmayalım çimento, demir, sıvadan
N’olur az kazanalım ne gelir elden
Merhamet yok mudur ölenlere acımak
Yarın sizin de başınıza gelir elbet.
Sağlam binaları yıkamaz 9’luk deprem
Japonlara fazla imrenmeyelim derim
Onlar bir deniz devletidir pek küçük
Aklımız başımızda olunsa her zaman
Türkiye’ye dünyada olur en büyük.
“Deprem gerçeğimizdir” denilir yıllarca
Uyur gezen oluruz hep bunun karşısında
Deprem vurursa başımıza “dank” diye
Aklımız başımıza gelir üç –beş aylığına.
Üç-beş ay geçince unuturuz her şeyi
Gelecek için “Allah kerimdir” der yatarız
Tedbirler almaz, hep semalara bakarız
Günler geçer yine eski hamam eski tas.
İSTANBUL DEPREMİ BÖLÜMÜ
On ilimiz gitti zaten, yeniden gelecek
İstanbul’u şimdiden düşünelim derim
Gelecekte pişmanlık hiç fayda vermez
Ah, vah, of çekmek kurtuluşa yetmez.
İstanbul’un etrafında vardır 22 milyon nüfus
1999 depremi dönerse, ölecekmiş 1.5 milyon
Artık tedbirleri hemen alalım yok mu insaf
22 milyon giderse Türkiye’nin kalbi gider
O zaman Anadolu olur bize toptan mezar.
Fabrikaları İç Anadolu’ya taşıyalım, azalsın nüfus
Fabrikalarımız giderse daha da yandık demektir
Düşman sevinir: “Türkiye olamayacak süpür güç”
Süper güç olacaksak eğer, vermeyelim hiç taviz.
“Şehirlerimize ihanet ettik” dedik ama
İstanbul’a diktik sürekli 80 katlı bina
Gözlerim dönüyor ona hep bakınca
Kalbimde var büyük bir sızı ve ıstırap
80 katlı, 100 katlıların âtî şerrinden
Kurtar biz aciz, naçiz kullarını Ya Rap.
Belediye ve Hükümet zıtlaşmasın, şehrimize yazık
Deprem işinde politika olmaz, herkese atar kazık
Erdoğan - İmamoğlu buluşsunlar, bulunsun bir çare
Çaresiz kalanlara düşman vurur büyük bir darbe.
İstanbul, Marmara ve Sakarya yazılacak çok şey var
Marmara çevresi halkımızı iyi günler dilerim selamlar.
DÜŞMANLARIMIZ SEVİNDİ VE YAPTI BÖLÜMÜ
10 ilimizde bütün binalar paramparça ve yıkık,
Sanki harbe girmişiz gibi, her yer kırık ve dökük
Bazılarına göre, olup bitenler harpten de evlâ
Sanki 500 atom bombası atılmış gibi beter .
Bazı Ehl-i Salîpler dediler: “Türkiye’ye gitmedi tank”
“Onları, bizim yerimize yıktı dostumuz depremler”
“Tanrımıza iyiden iyiye, içten şükredelim her- dem”
“Türkiye depremlerle olmasın ‘İkinci Endülüs ’ !”
Her yer târümâr olmuş, var sanki iç harp
Dıştan düşman gelmesine gerek yok hiç
Düşmanlarımız da buna sevindiler zaten
İç harpte deprem oldu onlara yoldaş.
NATO Genel Sekreteri, merkezi tâ Brüksel’den geldi
“10 il NATO topraklarıdır, kurtarılacaklardır” dedi gitti
Gölge etmesinler, ihsan istemiyoruz onlardan hep
Biz bize yeteriz, işlerimize çok karışmasınlar hiç
Olup bitenler için deniliyor: “Vardır içinde Haarp”
Depremleri, ABD, Batı ve İsrail tetikliyorsa eğer
Dünyanın sonu geldi, insanlık tümden bitâp
Kıyameti senden evvel koparttırma Ya Rab!
KAYSERİ BÖLÜMÜ
Kayseriliyim, destanıma açtım ayrı bir bölüm özelden
Kayseri’yi de vurdu deprem acımasız çok derinden
Duvarlar birbirlerine kavuşacaklarmış gibi oldu sanki
Kapıları elsiz, ayaksız açtı deprem hepten 1 dakika
Saat 04. 20, 6 kat, kaya üstü, 18 hanemiz boşaldı tümden
Binamızın önü mahşer yerine döndü herkes ağlamaklı.
Arabalarına binenler kaçtılar, yazlıklarına, köylerine,
Kaçamayanlara arabaları mesken oldu gece ve gündüz
Tüm ilde hasar tespiti yapılmış: 2 514 bina hasarlı
467’si çok hasarlı, oturulmayacak halde, belki yıkılacak
1939’dan beri hiç yaşanmamış bu böyle bilinecek
Belki de anısına bir meydana dikilecek yazıtlı anıt
Özellikle Kayseri kadınları çok yaslı ve hüzünlü hepten,
Kur’an okumayanlar başladı Kur’an okumaya köşelerde
Namaza tekrar döndüler, beşine beş katarak gece gündüz
Okudukları hep Arapça, Türkçe alamıyorlar çok yazık
Eşlerine de “Bizler çok sahipsiziz ” diyorlar, üzgünüz.
Erciyes dağının etrafı fay doluymuş çepeçevre
Allaha çok şükür, hamdler olsun üçüncü derece
İncesu’da oldu merkezli 4.4 ‘üncü derece deprem
Tekrarı geldi Saraycık köyünde 4.7 derecelik
Bütün ilimiz kokuştuk baktık bir şey olmamış
Akşamdan yatıp rahat uyuduk elhamdülillah.
Belediye başkanlarımız, hep teyakkuzda her gün
İlçelerimizi geziyorlar ne var ne yok pek yakından
Afad ve Kızılayımız ise, her an tetikte ve hazır
İl halkımız rahat vermiyor “ne olacağız” soruyor
Sorular soracağına ovalarımıza binalar yapma.
Önceden, Ambar Ovası ve F. Çakmak Tarlaları doldu bina
Hâzır başkanlarımızdan çok çok istiyoruz hemen her gün
Aman, Sarımsaklı ve Develi ovalarımızı kurtaralım hemen
Yoksa aç ve susuz kalırız, başka iller ve ülkelere muhtaç
TARIMSAL DÖNÜŞÜM’ ü hemen başlatalım olsun ilk örnek.
İlçem Develi’den haberler aldım, Allah’a çok şükür
Üç – beş toprak ahır yıkılmış, telef yok, elhamdülillah
Maraş’a yakın Sarız’ da var 317 çok hasarlı bina
Diğer ilçelerde ise, 5’erli 10’arlı çok hasarlı var hane
Hükümetimiz bunlara da bulacak elbette bir çare .
Kayserili Süleyman’ın isterim işler iyi yürüsün, düzgün
Ovalarımıza bina yapılmasın, “düşman işgali benzeri” dir.
Tarlalarımıza gökdelen dikmeyelim, “depreme davetiye”
Hemşerilerime geçmiş olsun derim, bir daha olmasın.
Kayseri için daha çok yazılacak var ama, yazamadık
Burada bitirdik, şimdilik hemşerilerimize vesselam!
ZARAR -ZİYAN BİLANCOSU BÖLÜMÜ
Dünya Bankası 34. 5 milyar dolar çıkardı zarar,
Bizim bütçemiz buna yeter mi bilinmez,
Yeter ki 2 yıl çok tasarruf edelim derim
Çok sabredelim yarınlar için Allah kerim.
Ölü sayısı 50 bine yaklaştı, kazdıkça çıkıyor.
Yaralı sayısı 100 bini aştı herhalde tamam
1939’da Erzincan’da 37 bindi ölü sayısı,
2023’de bize 50 binle en büyük deprem.
İncelenmiş, 645 bin bina yıkılmış ve çok hasarlı
230 bina yıkılacak hasarlı, kalanı yerlere serilmiş
Başkanımız rakamlar verdi: 800 bin köyüne gitmiş
3.250 milyon Batı’ya göçmüş, 93 Harbi (1878) benzeri
1.5 milyonu, yurtlar, oteller, kamu kuruluşlarında
Kimileri sığırmışlar, gurbetteki oğullarına, kızlarına
Açıkta hiç kimse kalmamış hepten elhamdülillah
Dönüşleri ne zaman olacak, meçhul mü meçhul.
Mezarlıklar doldu, ormanlar yeni mezar alını
Sıra sıra kazıldı kabirler, hepsi hece taşsız
Başlarında ağlıyor yüzlerce hicranlı bitâp
Allah’ım ölenlere rahmet et, dünyada yok huzur
Cennetini esirgeme, bari orada sürsünler sefa
Deprem 10 ilimizi yıkıp geçti, artıcıları sürüyor
NASA uzaydan çekmiş % 60 -70 bina yıkık, hasarlı
Hanelerde bacalar hiç tütmüyor herkes yaslı
Ufuktan bir kurtarıcı bekliyor, gözler dalgın.
Haneler boşaldı, kaçıldı arabalara, köylere,
Büyük şehirlerde cinnîler, cinler top oynuyor
Herkes bu çile ne zaman bitecek diye soruyor
30 günde 10 bini geçti 4-5.5 artçı depremler
On ilden yükseliyor hep en yüksek feryatlar.
Denilir, “Ankara’dır 100 yıllık depremlerin merkezi”
Politikacılar uyudu, halk kaldı her-dem hep bitâp,
“Ankara yine mi uyuyacak, sorulmayacak mı hesap?”
Bizler aciz kaldık, hesabını sen sor Rabbimiz Allah!
1939 ve 2023 DEPREMLERİ KARŞILAŞTIRMALI BÖLÜMÜ
Erzincan depreminde Başkent’te reisimiz İnönü Paşa
Çıktı geldi bütün ekibiyle Ankara’dan tirenle hemen
Her şeyi kayıp, yalnız kalmış kadın ona sarıldı acısından
İnönü deprem anısına o da yanında diktirdi heykelini.
Reisimiz Erdoğan’a da Maraş’ta sarıldı bir kadın,
O da onunla birlikte diktirir mi heykelini bilinmez
Bildiğimiz varsa, dağlara, kayalara yazdırır yazıtını
Üzerine çeker minare boyu dev gibi bayrağını.
Erzincan depremi Kayserimizi de vurmuş, 5. 6 derece
Sindelhöyük’ lü âşığımız Mustafa yazmış destanını
Demiş, “Erzincan’ na verdi ceza, Soysallı’ya hâkezâ”
“Taş eve sığınan 16 kişi ölmüş, sayısı çıkmış 30’a”
Sindelhöyük’te hasar yok, çatlamış birkaç çatı-duvar
Başkan İnönü’nün eli buraya da uzanmış, dağıtmış mağlar.
YABANCI YARDIMLARI BÖLÜMÜ
Açıklandı: 206 devletten 90’ı gelmiş yardıma
Kimi kurtarıcı ekiple geliş, kimin cebinde para
Toplanırsa bütün ayni ve nakit yardımlar
Avrupa’dan gelmiş 423 milyon euro mangır
Bunun harici dünya toplamı: 1. 423 milyar dolar
Yardımlar sürüyor ne zaman kesilir meçhul
Yurtiçi yardımlar daha netleşmedi bilinmiyor.
Yunanistan, İsrail bile imdadımıza koştu,
Komşu Ermenistan geldi mi bir bilen yok!
Amerika 50 milyon dolar yardım etti, gelecek
Bu ne biçim harcanacak bilmeyen cahil çok!
“Gardaş” Azerbaycan koştu imdadımıza
Uçaklar dolusu yardımlar geliyor gökten
Başkan Aliyev Ankara’ya geldi taziyeye
Yardımları çok “yahşi” idi, gitti hoşumuza,
Çoktan beri “Bir Millet, İki Devletiz” zaten
Kıyamete kadar böyle sürsün, gitsin dileriz.
En büyük yardımı Katar Emirliği yaptı, ne âlâ,
Evvelden ona demediğimiz kalmamış çok yazık
Gönderdi gemiyle limanlarımıza 10 bin konteyner
En büyük nakidi o yaptı, toplam 176 milyon dolar
Şimdi ona, eksik olmasın, ederiz çok çok teşekkür
Yatırımlarımız için kapısını rahat çalar, alırız.
BİTİRİŞ
Bunların yazarı Süleyman der yazılacak pek çok
Hangi birine ulaşayım Mevlam beni kayıra
Allah tekrarlarını göstermesin bir daha, amin
“Bir musibet bin nasihatten evlâdır” derler ya
Alalım şimdiden bütün tedbirlerimizi hepten
Gelecekte kurtulalım kara kara düşünmekten
Herkese Allah’a ısmarladık derim elveda
Rabbim bizi, dünya ve ahrette etmesin cüdâ
7 Şubat 2023