DEĞİŞİM, YENİLİK VE GELİŞİM İÇİN ÖNCE EĞİTİM VE BİLİNÇ

Osman Karakebeli

11-02-2024 10:31

Bir önceki yazım olan " Türk Değişim ve Yeniliği" nin devamı niteliğinde olan bu yazımda bu ismi kullanmamın asıl sebebini hatırladım.

Hani yurdumuz içinde birçok insanımızın hayran kaldığı batının öz geçmişinde " Rönesans ve Reform" adı verilen bir dönemin Türkçe versiyonu gibi düşünebiliriz bu durumu.

Yurdumuzda bazı değişimler hissedilirken ve "Türkiye Yüzyılı" sözü gündemde yer alırken üç kutsal unsurun ihtiyacı olan ise bu iki kelimenin özü ile ilgili olduğunu düşünebiliriz.

Türkiye'nin dünyadaki mevcut küresel gücün etkisinden bağımsız olup büyük Küresel zincirlerini kırma aşamasının bitiminde eskisine oranla daha fazla refah seviyesine ulaşma olanağımızın mümkün olduğunu düşünebiliriz.

Bir önceki yazımda değişim, gelişim ve yenilik için ön plana çıkardığım kelimelere bir göz atalım. 

Bir önceki yazımda bilinç, sorumluluk, ciddiyet, kurallara koşulsuz bağlılık, disiplin, denetim uyum ve denge gibi anahtar kelimelere dikkat çekerken bu anahtar kelimerin çoğaltılabilineceğini de düşünebiliriz.

Bu yazımda her bir madde konusunda kısaca bilgi vermekten ziyade bilinç ve bilinçle bağlantılı olduğunu düşündüğümüz eğitime öncelik vermenin doğru olduğunu düşünebiliriz. 

Her zaman savunduğum meselenin toplumun en büyük sorununun bilinç olduğunu ve ahlâkın da öncelikle bilinç sahibi olmakla geldiğidir.

Eğitim konusunda aile, kişisel ve kurumsal eğitim unsurlarının bilincinde olup kurumsal eğitim konusunda başlangıç ve temel eğitim dönemi zaruri iken ilerleyen dönemlerde insanın dogasına ile kişisel yatkınlık ve yeteneğine özgü eğitim anlayışının geliştirilmesinin geleceğimiz açısından önemli olduğunu savunabiliriz. Yüz yıllık Cumhuriyetimizde baştan sona kurumsal eğitim sistemizin kademeli, sistemli, teşkilatlı yapısını ve belki de yeteri kadar yeterli olmadığını düşündüğümüz başarısını inkâr edemezken toplumsal sorunlarımızın çözümü konusunda daha etkin olunabileceğini düşünebiliriz birçoğumuz. İlk öğretim döneminin ikinci yarısında konu açısından karma eğitim önemli iken bu dönemin sonlarında kişisel yatkınlık ve yeteneğin belirlenip orta öğretime hazır hale getirmenin olumlu olduğunu savunabiliriz. Burada dini eğitim kurumlarından sonra endüstri, ticaret, sağlık yönünde eğitim okullarının değişen ve yenilenen sektörler açısından önemli ve ihtiyaç duyulan bir durum olduğunu savunurken bunun dışındaki okullarda ise ilim, kültür, spor, sanat ve eğitimci insan yetiştirme konusundaki eğitimin biraz daha üzerinde yoğunlaşıp toplumsal ve yönetimsel sorunların çözümü adına biraz daha ciddiyet ve önem verilmesinin elzem olduğunu savunabiliriz. İlk öğretimin sonunda belirlenen Doğa bilimleri, Sosyal bilimler, Spor, Sanat, Kültür ve eğitimci kişilikleri artık orta öğretimin başında karma eğitimden ziyade yatkınlığındaki bölüme göre gelişime ağırlık vererek yatkın olmadığı konularda önüne engel konulmamasının doğru olduğunu savunabiliriz ki orta öğretimden sonraki Önlisans ve Lisans sınavlarının da bu eğitime uygun olması gerektiğini düşünebiliriz. 

Eğitim ve bilinç konusunda bir diğer önemli unsurun etik ve ahlak kurallarının toplumdaki önemi, topluma karşı sorumluluk sahibi olma, dengeli bir bireyselleşme, yine dengeli ve ihtiyaç kadar maddiyatçılık, Vatan, Millet ve Devlet olgusu hakkında bilinç ve sorumluluk, dış etkilere ve yozlaşmaya karşı tedbir, toplumsal kimlik konusunda bilinç, insani ve vicdani değerler ve erdemlerin toplumdaki önemi hakkında bilinç sahibi olma, toplumda sevgi, saygı ve dayanışma ile birlikte yaşadığımız çağda toplumumuzu tehdit eden ve toplumsal konularda ihtiyacımız olan her türlü unsur hakkında bilinçli olma gibi iyiliğimiz için olan her türlü konulardaki eğitimin de kurumsal eğitim içinde ayrı bir eğitim olması gerektiği de hepimizin iyiliği için gerekli değil mi? Vatan, Millet ve Devlet gibi üç kutsal unsurun varlığı gelişimi ve iyiliği için eğitim ve bilincin şart olduğunu hepimiz kabul ediyoruz anlattığım konularla ilgili  eğitimle birlikte bilinç sahibi olmakla ve bu bilince göre toplumdaki her insanın davranışıyla toplumda düzen, refah, huzur gibi ortamın oluşması mümkün değil mi? Bu yazımda eğitim ve bilincin üzerinde çok dururken hepimizin iyiliği için bir sonraki yazımda da sorumluluk üzerinde durmak isterim. 

DİĞER YAZILARI YALNIZ KALABALIKLAR 01-01-1970 03:00 UYUMLU OLMA 01-01-1970 03:00 ÜÇ DEĞERLİ UNSUR 01-01-1970 03:00 DENGENİN VARLIĞI 01-01-1970 03:00 DİSİPLİN VE DENETİM 01-01-1970 03:00 TOPLUMUMUZDA KADIN 01-01-1970 03:00 TOPLUM VE YÖNETİMDE CİDDİYET İLE KURALLARA KOŞULSUZ BAĞLILIK  01-01-1970 03:00 SORUMLULUKLAR HİYERARŞİSİ... 01-01-1970 03:00 TÜRK DEĞİŞİM VE YENİLİĞİ 01-01-1970 03:00 DEĞİŞEN DÜZENİN İNSANLARI 01-01-1970 03:00 SORUN DÜNYA DÜZENİ 01-01-1970 03:00 HANGİ DÜNYADA YAŞIYORUZ? 01-01-1970 03:00 NEYE VE KİME GÖRE YlLBAŞl 01-01-1970 03:00 KAN VE ATEŞ 01-01-1970 03:00 DEĞİŞİMİN ESERİ YA DA DEĞİŞİMİN ESİRLERİ... 01-01-1970 03:00 ŞİMDİKİ ZAMANDA 01-01-1970 03:00 BİR GEREKLİLİK OLARAK DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ BİLİNÇ 01-01-1970 03:00 KURAL VE DÜZEN 01-01-1970 03:00 GELECEKTEN BEKLENTİLER 01-01-1970 03:00 İYİLİĞİMİZ İÇİN 01-01-1970 03:00 BEKLENEN GÜN VE BEKLENEN GELECEK 01-01-1970 03:00 YÜZ YlLl DEVİREN CUMHURİYET 01-01-1970 03:00 KAYBEDİLEN İNSANLIK İÇİN ÖMÜR BOYU YAS 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNCE YOLCUSU... TANITIM ZAMANI 01-01-1970 03:00