Değerli kamuoyu;
Ne yazık ki ülkemiz yürekleri sızlatan, vicdanları yaralayan, insanlık dışı, ahlak dışı, ruh ve beden sağlığımızı bozan, çocuk istismarını savunan bir açıklamayla yine karşı karşıya kalmıştır.
2018 yılında yaptığı açıklamada “Dayak yiyen kadın sabaha kadar şükretsin” ifadelerini kullanan sapkın düşünce yeniden uyanışa geçmiştir! Mevcut siyasi düzenden, kör, sağır, dilsiz hukuk dışı uygulamalardan güç alan bir fütursuz zat, bu kez de utanmadan, "İslam'ın yaş haddi yoktur. Bluğ çağından önce de, ergenliğe girmemiş bir çocuk evlenebilir" diyerek ‘sapkınlıkta’ yine çağ atlamıştır! Kirli, hastalıklı düşüncelerine bir de çekinmeden kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’i alet etmeye çalışmıştır. Unutulmamalıdır ki, kendi emelleri için her şeyi mübah sayan, yalanı essah gibi anlatıp, ayetleri dahi çarpıtıp, sapkınlıklarına kılıf bulan bu ve benzeri hastalıklı zihniyetlerle topyekûn mücadele etmek, bu ülkede yaşayan herkesin görevidir.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, Onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır.” sözünden hareketle tüm kamuoyunu bu sapkın zihniyete karşı meydanı boş bırakmamaya, cesurca, kararlı bir şekilde mücadeleye davet ediyoruz.
Çünkü geleceğimizin güvencesi çocuklarımızı her türlü kirli eylem ve söylemeden, hukuksuz, vicdansız uygulamalardan korumak vatandaşlık görevidir.
Buradan bir kez daha sesleniyoruz; çocuk yaşta evlilik, yasadışıdır.
Çocuk yaşta evliliği savunmak, kılıf bulmak ahlak dışıdır, insanlık dışıdır.
Bu ve benzeri söylemler, apaçık çocuk istismarıdır, çocuk istismarına teşviktir!
Bu kesinlikle suçtur. Buna göz yummak da suça ortak olmak, suçluyu korumaktır!
Bu nedenle ülkemizde çocukların beden ve ruh sağlığını korumak için, çocuklarımıza sağlıklı bir gelecek hazırlamak için bu sapkın ve hastalıklı düşüncelere her yerde her zaman mutlaka ama mutlaka karşı gelinmeli, bu zihniyetle mücadele edilmelidir.
Bu nedenle artık yeter diyoruz!
Çocuk yaşta evlilikleri meşrulaştırmaya çalışan bu sorunlu zihniyete karşı harekete geçilmeli diyoruz.
Nurettin Yıldız gibiler dinimize, kültürümüze, toplumsal yapımıza zarar vermektedir, bu bilinsin istiyoruz. Laik Cumhuriyetin kazanımlarını yok sayan, ahlaki değerlere zarar verip, hukuka meydan okuyan, her fırsatta kadına, çocuğa yönelik şiddeti, suçu teşvik edip, suçluya kılıf bulan, kendince din adına hüküm verme hadsizliğini de ortaya koyan bu zat konusunda ilgili birimleri de göreve davet ediyoruz.
Bizler Umut Çınarı Kadın ve Çocuk Koruma Derneği olarak, bir kez daha çağrıda bulunuyoruz, uyarıyoruz; yaşadığımız acı olaylardan ders alınsın istiyoruz. Geçmişte yaşanan F tipi yapılanmalara S tipi, N tipi, M tipi ya da K tipi gibi başka yapılanmalar ve bu yapılanmalara çanak tutan zihniyetler eklenmesin diyoruz!
Bu nedenle sesleniyoruz; ülkemizi, eğitim sistemimizi tarikatlarla, cemaatlerle yapılan protokollerden, çocukları, gençleri cemaatlerin abi-abla ablukasından; yüce dinimizi, Cumhuriyeti, aile yapımızı, çocukları, kadınları, geleceğimizi istismar eden bu ve benzeri karanlık, çağ dışı düşüncelerden hep birlikte ya korumalıyız ya korumalıyız.
