EĞİTİM
Giriş Tarihi : 22-12-2023 14:46

EĞİTİMDE AKIL VE BİLİME ÇAĞRI

 EĞİTİMDE AKIL VE BİLİME ÇAĞRI

ADD Tarafından yapılan açıklamada “Türk Eğitim Sistemi, 3 Mart 1924 Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Devrimi ile başlayarak 1970’lere değin geliştirdiği bilimsel temelli öğretim programlarıyla (müfredat) çocuklarına ulusal, ahlaksal-etik, kültürel, sosyal ve çağdaş insani değerler, yetkinlikler, yurttaşlık bilinci ve özgüven kazandırmış, tebaadan yurttaş, kuldan birey, ümmetten ulus yaratmayı başarmıştır.

Ancak ABD emperyalizmi güdümlü 12 Mart 1971 muhtırası ile 1961 Anayasası budanmış, dinci kurumlar için elverişli ortam yaratılmış, 12 Eylül 1980 faşist darbesi ve izleyen hükümetlerce de, Eğitim Sistemi laiklik ve bilimsellikten koparılarak dinselleştirilmeye başlanmıştır. 2002 yılından bu yana ise, atanan tüm Milli Eğitim Bakanları; hiçbir bilimsel incelemeye, gerekçeye dayanmadan öğretim programlarını ideolojik saplantılarla ders ekleyip çıkararak, süreleriyle oynayarak, Felsefe, Mantık, Sosyoloji, Matematik, Psikoloji gibi özgür birey yetiştirmede nitelikli dersleri yok ederek, bilimsellikten tümüyle uzaklaştırmış, iyiden iyiye dincileştirmiştir.

Hedef, ümmet ve biat toplumu yaratmaktır ki; Batı emperyalizminin yüz yıllık hedefi de budur.

2007 yılından sonra kamu desteğiyle çoğaltılan ve etkinleştirilen İlim Yayma Cemiyeti, Hizmet Vakfı, Ensar Vakfı, Birlik Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ve benzeri onlarca dernek - vakıf adı ile örgütlenmiş tarikat ve cemaat yapılanmalarıyla Milli Eğitim Bakanlığı ve İl-İlçe Müdürlüklerince protokoller imzalanmış, bu dinci yapıların öğrenci yurtları dahil bütün eğitim kurumlarımıza girmesine olanak sağlanmış, son olarak çağ dışı ÇEDES dayatması ve “manevi rehber” uydurmasıyla okullarımıza imamlar atanmaya başlanmıştır! Bugün, 3-6 yaşındaki yüzbinlerce evladımız dinci yapıların anaokullarında, milyonlarca çocuğumuz tarikat ve cemaatların elindedir.

Tarikat ve cemaatlar, Anayasanın 174. maddesi korumasında olan 677 sayılı yasa ile daha 1925 yılında kapatılmış olup (Resmi Gazete 13.12.1925, s. 243) yasa dışıdırlar! Dayatılan, apaçık bir karşı devrimdir!

Son müfredat değişikliği ve ÇEDES derhal geri çekilmelidir. İşlenen; anayasayı tebdil, tağyir ve ilga suçudur!

Bağımsız yargı gereğini yapmalıdır!

“Yurtta barış, dünyada barış” için, insanca yaşam için, demokrasi için Laiklik kırmızı çizgidir.

Büyük Atatürk’ün Eğitimdir ki, bir ulusu ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder." sözleriyle vurguladığı tarihsel ve günümüze de ışık tutan uyarısı hiç akıldan çıkarılmamalıdır. Milli Eğitim Sistemi Ulusal Birliği, kaynaşmayı ve barışı sağlamalı, evrensel değerlerle uyumlu olmalıdır.” ifadesine yer verildi.

AdminAdmin