İncesu ilçesindeki Merzifonlu Kara Mustafa Paşa hanında(kervansaray) Faruk nafiz Çamlıbel in han duvarlarında ismi geçen Maraşlı şeyhoğlu satılmış kimdir:
Faruk nafiz Çamlıbel 1922 yılında kayseri lisesi edebiyat öğretmenliğine atanması ile Kayseri ye gitmek üzere Ankara da bindiği trenle Ulukışlaya gelir.Ulukışla da Öküz Paşa Mehmet hanında geceler.
Kiraladığı yaylı at arabasıyla Ulukışla Kayseri arasında 3 gün yolculuk eder.bu yolculuk esnasında üç handa geceler.
Şiirinde geçen ikinci han şiirde anlattığı gibi Niğde de konaklar.
(karşıda hisar gibi Niğde yükseliyordu
Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu
Ağır ağır önümden geçti deve kervanı
Bir kenarda göründü beldenin viran hanı
Alaca bir karanlık sarmadayken her yanı
Atlarımız çözüldü girdik handan içeri)
Bu handa şair şu dizelere rastlar
(on yıl var ayrıyım kına dağından
Baba ocağından,yar kucağından
Bir çiçek dermeder sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben)
Şiirin altında 8 mart 338 miladi takvim 1921 Faruk Nafiz 1922 Mart ayında yolculuk ettiği arada bir yıl sürenin olduğu.
Şair Maraşlı Şeyhoğlunun izini sürmekte üçüncü han Araplı beli Yeşilhisar ovasının üzerinde yüksek bir tepede olup şair bir gecede orada konaklar.Yine han duvarında şu şiire rastlar;
(gönlümü çeksede yarin hayali
Açmaya kudretim yetmez cibali
Yolcuyum bir kuru yaprak misali
Rüzgarın önüne kapılmışım ben)
Ertesi gün İncesu Kara Mustafa Paşa kervansarayında konaklar. Ben üç gün mevsimi değişmiş gördüm. 3 günde uzun bir yolculuktan sonra İncesu daydık.
Bir han da yorgun argın tatlı bir yorgunluktaydık. Gün ağarırken ir ölüm rüyasından uyandım. Baş ucumda gördüğüm şu satırlarla yandım. Hanın duvarlarında şiir aramakta ve baş ucunda şu şiire rastlar;
Garbim namıma kerem diyorlar
Aslımı el almış haram diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraşlı şeyhoğlu satılmışım ben)
Faruk Nafiz heyecanla hancıya sorar(tanıdın mı Maraşlı şeyh oğlunu?) hancı üzgün (ne yazıkki ölüsü çıktı bu handan) Maraşlı nın bu kara haberi Faruk Nafiz i heyecanlandırır.faruk nafiz Maraşlı Şeyhoğlunu tanımaktadır.bu üzüntüyle 140 beyit şiiri edebiyatımıza kazandırmıştır.bu şiir ilk defa 15 kasım 1925 tarihli Türk yurdu dergisinde yayınlanmıştır.
Maraşlı şeyhoğlu kimdir:
Maraş Mevlevi şeyhi Salim dedenin oğludur.gençliğinde şıh turan mahallesinde bir kıza sevdalandığından babası salim dede tarafında Şam a okumaya gönderildi.Maraş a dönmeden Maralı Şeyhoğlu satılmış Trablusgarp savaşına birinci dünya harbine,balkanlar yemen Sarıkamış milli mücadele savaşların katıldı 1911 yılı Trablusgarb savaşından 1921 yılına kadar cephelerde kaldığı şiirende de anlattığı gibi (On yıldır ayrıyım ana kucağından) buradan da anlaşılıyorki on yıl cephelerde savaştığı
Cephe de rastladığı Ahmet isimli hemşerisinden sevdiği kızı bedelli askerlik yapan Maraşlı biriyle evlendiğini haber alınca üzüntüden ince ağrı(verem) hastalığına yakalanır.hava değişimi olsa gerek ki İstanbul Guraba hastanesinde tedavi olduğu ve hava değişimiyle Ulukışla İncesu arası Maraş’ gitmekte iken İncesu kara Mustafa paşa hanında şehit olmuştur.
İşte Maraşlı Şeyhoğlu satılmış ın hikayesi Maraşlı şeyhoğlu satılmış soranlara kendisini şöyle anlatır( ben ailenin tek çocuğuyum benden önce kardeşlerim ölmüş böyle hallerde doğan çocuğa Allah a satarsan çocuk ancak böyle yaşarmış.Babam şeyhtir böyle şeylere inanmaz annemin isteği ile ismimi satılmış koymuşlar)
Maraşlı nın hikayesi acıklıdır,halkımızın o günlerde yaşadığı hazin hikayesini sefaleti açlığı savaşı aşkı sevgiyi çileyi anlatır.
Maraşlı Şeyhoğlu satılmış ın hikayesi Türk askerinin hikayesidir Türk halkının hikayesidir.
İşte Maraşlı nın hayatı işte Faruk Nafiz Çamlıbel in eseri bütün şehitlerimiz ve edebiyatçılarımızı rahmetle anıyorum.