30 Mayıs 1918 Mondros ateşkes anlaşmasının 7. maddesi gereği karışıklık çıkan yerler ihtilaf devletlerince işgal edilecekti. İhtilaf devletleri bu maddeye göre birçok Osmanlı toprağını işgal etmişti.
Rum çeteleri Samsun civarında birçok olaylar çıkarıyor, Türklerin direnişleri İngilizlerin hoşuna gitmiyor. İngilizler Müslüman ahalinin silahlandığını, Hristiyan ahalinin yok edileceğini ileri sürerek 9 Mart 1919 günü Samsun’a 200 kişilik asker 50 kişilik müfrezeyi de Merzifon’a gönderiyor. İngilizlerin Samsun’a asker çıkarmalarına Türk halkı tepki gösterip 17-18 Mart 1918 gecesi teğmen Hamdi dağa çıkıyor. Bu direnişe karşı çıkan İngilizler İstanbul hükümetinden bölgede asayişin sağlanmasını istiyor. İngiliz amiral Galthorpe sadrazam damat Ferit’e gönderdiği yazı ve ayrıca padişah Vahdettin ile de görüşerek 9.orduyu disiplin altına alacak Anadolu’da direnişe son verecek güçlü bir komutan aramaya başladı.
Bu görev M. Kemal Paşaya verildi. Bölgede asayiş sağlanacak, silah cephane toplanacak asker toplanıyorsa engellenecek. M. Kemal paşaya geniş yetkiler verilmişti. Genelkurmay 2. Başkanı Kazım İnanç Paşa yetkilerini daha da genişletti.
M. Kemal paşa 15 Mayıs 1919 günü padişah Vahdettin ile görüşüyor. 16 Mayıs 1919 Cuma günü 1878 yapımı 2 kez batırılıp tamir edilmiş makineleri eski pusulası bozuk Bandırma vapuru ile Samsun yolculuğu 3 sürüyor. 19 Mayıs 1919 günü ekibiyle Samsun’a ayak basıyor.
Atatürk Anadolu’ya geçip kendisine verilen görevin tersine halkı mücadeleye çağırıp mili kurtuluşu başlatıyor. Geri çağrılıyor, geri dönmeyince görevinden alınıyor. Nişanları rütbeleri sökülüyor, idama mahkûm ediliyor. Öldürülmesine fetvalar yayınlandı.
19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’da Atatürk’ün önderliğinde başlayan kutsal yürüyüş büyük zaferle sonuçlanacaktır.
İstanbul’u İngilizler işgal etmiş. Yüzbaşı Şeref birliğinin silahlarını cephanelerini İngilizlere teslim ediyordu. İngiliz çavuş Şeref yüzbaşıya bağırdı. “Sir tabancanız! Tabancanız kalabilir mermileri boşaltınız. ” Mermileri boşalttı baba yadigârı tabancayı kılıfına soktu birliğinin karşısına geçti.
Şeref bey, yağmurlu bir sabah Beşiktaş’a vardı tekneye bindi. Kaptana teknenin adı nedir diye sordu. Kaptan Kardelen dedi. Şeref Bey Kardelen sevgilinin adı mı dedi. Kaptan evet dedi.
Şeref Yüzbaşı Akavetler yokuşunda Osmanoğlu konağı kapısını açtı. Müstahdem Hoş geldin Şeref Beyim dedi. (Şeref Bey BJK takımı kalecisi eskirim takımının hocasıydı.)
Şeref Bey tabancasını şakağına dayadı. Ahmet Fegeri içeri girdi. “Ne yapıyorsun delirdin mi Şeref?” dedi. Şeref Bey “Her şey bitti.” Dedi. “Daha değil.” Dedi Ahmet Fegeri. Fegeri (Mustafa Kemal ve arkadaşları mücadeleyi başlatmak için gemiyle Samsun’a doğru yola çıktı. )
Yüzbaşı Şeref hemen ben Anadolu’ya gidiyorum dedi ve Ahmet Fegeri ile helalleşti. Fegeri ona bir torba verdi. Torbada Ertolhd marka futbol topu vardı.
Yüzbaşı Şeref’in Kardelen tekne aklına geldi. Kardelen ile İnebolu’ya gidecek oradan Anadolu’ya geçecekti. Torbayı Kardelen’e bırakıp Anadolu’ya geçti.
1924 yılında bir hanım gelir torba içindeki topu Ahmet Fegeri Bey’e verir. Kadın “Kurtuluş Savaşında şehit olan eşim bu torbayı size vermemi söylemişti.” Der.
Fegeri Bey torbadan çıkan topa bakar ve sorar. “Adın ne bacım?” Kadın cevap verir. “Kardelen”
17 yıl sonra 19 Mayıs 1936 da Yüzbaşı Şeref’in takımı BJK 19 Mayıs’ın Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmasını önerisini sundu ve kabul edildi.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nın 105. Yılı kutlu olsun