KUTSAL EMANETLER VE MEDİNE SAVUNMASI (1916-1919)
Medine şehrini 2 yıl 7 ay İngilizlere karşı savunan büyük asker Türk Kaplanı- Çöl Kaplanı Ömer Fahrettin Türkkan Paşa’yı kutsal emanetleri çalmakla suçlayan Birleşik Arap Emirlikleri Devleti dış işleri bakanı Abdullah bin Zayed küstahça, terbiyesizce paşamızı hırsızlıkla suçlaması Türk halkını derinden üzmüştür.
Reis-i Cumhur Tayyip Erdoğan bu küstah Birleşik Arap Emirlikleri Devleti Dış İşleri Bakanına hak ettiği cevabı ağır bir şekilde vermiştir. Topkapı Sarayında korunmakta olan kutsal emanetler çalınmamış İngiliz Askerlerinden gizlice kaçırılmış Fahrettin Paşa 2000 seçkin asker ile bu kutsal emanetleri İstanbul’a göndermiş Topkapı Sarayı müzesinde titizlikle maddi ve manevi değeri paha biçilmez eşyalar saklanmakta ve korunmakta aslında bu emanetlerin çoğu Osmanlı tarafından Mekke’ye gönderilen emanetlerdi. Bu kutsal emanetler 1920 yılında İngilizler İstanbul’u işgal edince Kuvayı Milliyeciler İngilizlerden saklamışlardır. Lozan Antlaşmasında 27 Ocak 1923 günü İngiliz delegesi Lort Curzon 1917 yılında Medine’den alınan kutsal emanetlerin geri vermesini talep ediyor. İsmet paşa kutsal emanetlerin siyasi görüşmelere getirilmesinin doğru olmayacağını söyleyerek ret etmiştir.
1916 yılında Medine’yi korumakla görevlendirilen Fahrettin Paşa 1919 yılına kadar Medine’yi korumuş, savunmuştur.
Askeri erzak hicaz demiryolu üzerinden gönderiliyordu. Haziran 1916 yılında Şerif Hüseyin’in İngilizlerce kışkırtması ve her türlü desteklemesi ile Haşim’i ordusu Cidde, Mekke, Taif, Akabe şehirlerinde üstünlük sağlayarak Medine’nin merkezle bağlantısını kesiyor. Araplar her zaman olduğu gibi Osmanlı askerini arkadan vuruyor Arap şeyhleri ikili oynuyorlar. Bu sebepler Osmanlı’nın Arap ülkelerini kaybetmesinin nedenleridir. Yüzyıl önce olduğu gibi bugün de Arap ihaneti devam ediyor. Asker aç ve susuz bırakılıyor Fahrettin Paşa askerlere çekirge yemelerini öneriyor. Peygamber sünnetidir diyor. 1918 yılında Mondros Ateşkes Mütarekesi ile Osmanlı orduları terhis ediliyor. Osmanlı askeri birliklerine yabancı ülke bayrakları çekiliyor. Fahrettin Paşaya Medine’yi teslim etmesi emredilmiş fakat Paşa üç ay teslim etmeyip açlıkla, susuzlukla bin bir güçlükle savunmaya devam ediyor. Padişah 5. Mehmet’in ricası, subaylarının iknası sonucu 10 Ocak 1919 da Peygamber efendimizin kabri üzerine Paşa kılıcını koyarak dua ile Medine’yi teslim ediyor.
Fahrettin Paşa tutuklanarak Mısır’a oradan Malta Adasına hapsediliyor. Osmanlı askerleri Mısır esir kampına gönderiliyor. Malta sürgününde iken itilaf devletlerinde İstanbul’da kurulan Kürt Mustafa Paşa divan-ı Harbi mahkemesince idama mahkûm ediliyor. Ankara hükümetinin gayretleriyle 8 Nisan 1921 tarihinde Malta sürgününden kurtulan Paşa Eylül 1921 tarihinde Milli Mücadeleye katılmak üzere Ankara’ya geliyor. Mustafa Kemal Paşa güney cephesine görevlendiriyor. Fransızlara karşı savaşıyor. 9 Kasım 1921 tarihinde Kabil büyükelçiliğine atanıyor.
22 Kasım 1948 tarihinde bir tren yolculuğunda kalp krizi geçiriyor. Kendi isteği üzerine Aşiyan mezarlığına defnediliyor.
Mekke ve Medine’nin müdafaası için 1916 yılında İstanbul’dan yola çıkan Osmanlı ordusundan bildiğim kadarı ile 2 İncesulu asker bulunmakta. Ordu Cidde’ye geldiklerinde komutan bir yüksek yere çıkarak asker İstanbul’dan çıkalı kaç gün oldu sorusuna cevap alamıyor. Kendisi 96 gün olduğunu söylüyor asker Mevlut Battal (1891-1983) İncesu’ya varınca bir avuç kum yiyeceğini köpeğin yalağından su içeceğini söylüyor ve yerine getiriyor. Diğer asker Hüseyin Yanmadım (1893-1959) yanında bir aşırma(helke) ile özleşmişti üzerinde Arapça yazılar vardı. Arap çöllerinde bu aşırma susuzluğumu giderdi dile gelse de size oraları anlatsa derdi.
İngilizlerle işbirlikçi Araplar Kâbe’yi Hz. Muhammed’in mezarını talan edeceklerdi Fahrettin Paşa Mekke’yi Medine’yi İslam değerlerini de savunmuştur. Askerlerimize Mehmetçik unvanı onun eseridir. Onunla özleştiği bilinmektedir.
Fahrettin Paşamızı ve bütün şehitlerimize Allah rahmet eylesin.