Köy Enstitüleri 17 Nisan 1940 tarihli 3803 sayılı yasa ile ilkokullara öğretmen yetiştirilmesi amacıyla kuruldu.
Köy Enstitüleri projesi Milli Eğitim bakanı Hasan Ali Yücel’in fikridir.
Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda okuma yazma oranı %5 civarlarındaydı. Nüfusun çoğunluğu köylerde yaşıyordu. Bu nedenlerle 1940 yılı itibariyle tarıma elverişli köylerde 21 bölgeye Köy Enstitüleri kuruldu. Örgün eğitimin yanı sıra modern tarım konusunda bilgiler veriliyor ve böylece tarımda verimliliğin artırılması planlanıyordu. Ayrıca Köy Enstitülerinin her birinin kendilerine ait tarlaları, bağları, besi hayvanları, arı kovanları ve atölyeleri vardı. Köy Enstitülerinde verilen derslerin yarısı temel örgün eğitim diğer yarısı da uygulamalı eğitim konularını kapsıyordu.
1940 – 1946 yıllarında Köy Enstitüleri en verimli dönemini yaşıyordu. Tarlalar ekilmiş, fidanlar dikilmiş, bağlar oluşturulmuş öğretmen evleri inşa edilmişti.
Milli Eğitim bakanı Mustafa Necati 1926 yılında 4 Köy Muallim Okulu açıyor. Bu okullardan olumlu sonuçlar alınınca 1935’de alınan karar gereği askerliğini onbaşı ve çavuş olarak yapan köy gençlerinin kısa bir eğitimden geçirilerek kendi köylerinde eğitmen olarak görevlendirilmiştir. İlk uygulaması da 1936’da Eskişehir’e bağlı Çifteler ’de gerçekleşti. 84 genç eğitmene toprak, tohumluk, araç gereç verilerek eğitmenliğin yanı sıra bölgede tarımsal çalışmalarda öncülük etmeleri sağlandı. Yine bu başarılar gereği bu kursların sayıları artırıldı.
Eğitmen Kursu, Köy Muallim Mekteplerinden alınan iyi sonuçlar ve 3 yıllık deneme sonunda 17 Nisan 1940’da Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel döneminde 3803 sayılı kanun ile bu defa “Köy Enstitüsü” olarak açılmıştır. 1941 yılında 4274 sayılı yasa ile de köylerde çalışacak sağlık memuru ve ebelerinde bu okullarda yetişmelerine karar verilmiştir. 1946 yılına kadar Köy Enstitüleri sayısı 21’e kadar ulaşmıştır. Anadolu’daki Köy Enstitüleri2ne hoca yetiştiren Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü de Ankara’da açılmıştır, daha sonra da Sağlık Kolu açılmıştır.
1940 – 1954 yılları arasında Köy Enstitüleri; 6875 eğitmen, 1398 kadın, 15943 erkek olmak üzere toplam 17341 öğretmen yetiştirmiş 1599 Sağlık Kolu mezunu vermişti.
5 Ağustos 1946’da Hasan Ali Yücel Milli Eğitim Bakanlığından alınıyor. Bakanlığa Şemsettin Sirer getiriliyor. Ortaöğretim Genel Müdürü Köy Enstitülerinin Mimarı İsmail Hakkı Tonguç kızağa çekiliyor.
İsmet İnönü “Öldüğüm zaman Türk milletine iki eser bırakmış olacağım. Biri Köy Enstitüleri, öbürü çok partili hayattır.” demesine rağmen 1945 yılında SSCB lideri Stalin’in Türkiye’den Kars, Ardahan, Artvin’i istemesi üzerine İsmet İnönü ABD’den askeri yardım talep etmişti. ABD’nin de Köy Enstitüleri gibi SSCB benzeri uygulamaların kaldırılmasını talebini şart sunması üzerine 27 Kasım 1947 yılında Köy Enstitüleri işlevsiz hale getirildi.
Stalin’den çekinen İnönü ABD’ye yakınlaşacak ve Cumhuriyetin aydınlık projesi can çekişecekti. Kızılçullu Köy Enstitüsü binası Amerika Büyükelçiliğine Başbakan Menderes döneminde verilecekti.
Köy Enstitülerini kapattıranlardan biri Kinyas Kartal “Köy Enstitülerini ben kapattırdım. Ben toprak ağasıyım 200’e yakın köyüm var. Bu köylerdeki halk bana tapar. Ne işi varsa bana sorar. Evlenecek, boşanacak, askere gidecek, mahkemesi nesi varsa gelir bana danışırdı. Ama Köy Enstitüleri açıldıktan sonra 5 köyüme Köy Enstitüleri mezunu geldi ve bu köylerden artık kimse bana gelip danışmamaya başladı. Ben düşündüm 200 köyümün hepsine Köy Enstitüleri mezunu gelirse benim ağalığım ne olur sıfıra düşer. Böyleyse benim harekete geçmem gerekir dedim ve doğudaki bütün ağalara telefon ettim onları topladım. Eskişehir’den Emin Sazak ile Menderes’e pazarlığa gittik. (1950 seçimlerinin olacağı zaman.) Köy Enstitülerini kapatırsan şu gördüğün doğudaki tüm toprak ağaları ve batının oyları sana kapatmazsan oy yok! Dedim.”
Ve Menderes iktidara geldikten sonra 27 Ocak 1954’de çıkarılan kanunla Köy Enstitülerini kapattı.
Hasan Ali Yücel “Köy Enstitülerinin bütün günahı omuzlarıma, sevabı başkalarına olsun. O kurumların günahı bile bana yeter.” demiştir.