Erzurum’dan Sivas’a gitmek için Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının paraları yoktu.
Emekli bir binbaşıdan 900 tl ödünç para alınıyor. 100 tl de kendi aralarında toplanarak 1000 tl ile 29.08.1919 günü yola çıkıyorlar. Temsili heyetten 5 kişi olup 4 kişi Sivas’a gelmedi.
Erzincan boğazına geldiklerinde jandarma tarafından boğazın kürt eşkiyalarca tutulduğunu, kuvvet istediklerini boğazın açılmasını beklenmesini söylediler.
Fakat gününde Sivas’a varılacaktı.Mustafa Kemal otomobili önüne katıp yaya olarak yürüme kararı alıyor mecbur kalınırsa çarpışacaklardı,sağ kalanlar yola devam edecekti.
Çatışma olmadan 2 eylül günü Sivas’a gelinmiş. Sivas’ta ne kadar fayton ve araba varsa karşılayanlar tarafından kiralanmış.
Karşılayanların arasında Fransız subayın tehdidi üzerine genç Rasim heyecanlanıyor. Mustafa Kemal ; ( gençler için vatan işlerinde ölmekolabilir. Korkmaktansaölüm.) diyor.
İsmet bey(İnönü),Rafet(Bele),Kazım Karabekir paşa, Halide Edip (Adıvar) yurtsever vatandaşlar kurtuluş savaşına inanmıyorlar. Amerikan mandasını çare olarak görüyorlar.
İsmet paşa, Kazım Karabekir paşaya yazdığı mektupta Amerikan mandasını ehven-i şeh görüyor.
4 Eylül günü Mustafa Kemal kongreyi açıyor.Kongreye ünlü kişiler tarafından telgraflar yağıyor.
Bekir Sami ve Refet Bele bu işin sözcülüğünü yapıyorlar. Amerikan mandasına mecburuz diyorlar.
Amerikan general Harbut Sivas’ta Mustafa Kemal ile görüşüyor: (tarihinizi okudum.büyük kumandanlar yetişmiş büyük ordular hazırlanmış büyük medeniyet sahibi bir milletsiniz. İntihar ettiğinizimi göreceğiz) diyor.
Mustafa Kemal General’e teşekkür edip (esaret altında kalmaktansa vuruşa vuruşa ölmeyi tercih ediyoruz)diyor.
General ve arkadaşları sessizce ayağa kalkıp: (bizde olsak böyle yapardık) diyor.
Kazım Karabekir Paşa’ya göre Sivas’ta toplanmak varlığımızı kendi elimizle tehlikeye atmakla, Erzurum kongresinde alınan kararlar yetinmekle sabretmeliyiz.
Fransız jandarma subayı Sivas valisine gelerek kongre toplanırsa Sivas’ı işgal edeceklerini söylüyor. Mustafa Kemal bu tehditlere hiç kulak asmıyor (F. Rıfkı Atay Çankaya sayfa 190,191)
Ahmet Hilmi Kalaç’ın hatıraları:
Erzurum kongresinden sonra Sivas’ta milli bir kongrenin toplanacağını haber almıştık.Bu kongreye Kayseri’nin katılıp katılmayacağını görüşmek içnTaşcızade Mehmet bey içerişar mahallesindeki evinde gizli bir toplantı yapıyorlar.
Milli mücadele için müsbet karar verilmesi yönünde bu evin Kayseri tarihinde önemi büyük olduğu toplantıya 40-50 kişinin katıldığı arasında zevatlar Katipzade Nuh Naci, Hacılarlızade Mustafa,Taşcızade Mehmet, Hacı Niyazi zade Fayık, belediye reisi Çalıkoğlu Rıfat,Nakipzade sadık ve kardeşi Ahmet , Narinzade hacı , muhasebeci Abidin,Draşzade Reşit ve Nurullah İmamzade reşit ve biraderi Ömer uşakzade Osman , Mustafa Nisari , müftü remzi, Mehterzade Osman,Ağıraslı Mustafa, Masara Karakaya, Yedekçizde Mehmet ve Hüseyin Beçetzade Ahmet, ramazan oğlu Musa Kığılamazade Tevfik,Baçelizade Ahmet, müfettiş Fehmi ve naciz yazar Halaçoğlu Ahmet Hilmi Kalaçkatılmışlardır.Toplantının maksadını Fehmi bey açıkladı. Mustafa kemal paşa Sivas kongresine 3 delege istediğini aramızdan 3 delege seçileceğini söylüyor. Kongre aleyhinde ve lehinde ileri geri tartışmalar oluyor. Maksat ve gayeleri vatanın endişeninden başka bir şey değildi. Ahmet Hilmi Kalaç, Nuh Naci , İmamzade Ömer bey Sivas kongresine delege olarak gitmeye karar veriliyor. İsim ve hüviyetlerini gizleyerek yola çıktıkları tebliğide ihtiyatlı bulunulması isteniyordu. Buğday-deri tüccarı hüviyetinde idiler. Kayseri’ye malümat vermek için bir şifre tertip ettiler : Buğday : kongre. Arpa: asker. Revaç: iyi gidiyor. Çavdar: kongrenin kuvveti. Un: ahali. Şeker: ecnebi. Piyasa : vaziyet.
Gece karanlığında Kızılırmak kampüsü başına vardıklarında köprü başındaki karakol onları kongreye bildiriyor. Mazlumcan (sizleri kaç gündür beliyoruz) söylüyor. Onları Sivas lisenin alt katında bir odaya alıyorlar. Ertesi gün saat 10 da Mustafa kemal paşa ile görüştürüyorlar. Mustafa kemal paşa geç gelmelerinin kayseri mutasarıfının tesiri olup olmadığını soruyır. Mutasarıfınınkudretini olmadığını söylüyorlar. Kayseri’lilerinin mühim meselelerde iyi düşünmek karar vermek için geç kalındığını söylüyorlar. Kayseri sizin safınızdadır diyorlar. Memleket ve Ali Galip meselesini görüşüyorlar. Mustafa Kemal Paşanın huzuruna çıkarken ümitlerini on misli arttığını , paşanın cesaretine hayran kaldıklarında huzurdan ayrılıyorlar.
Sivas’ta beş gün kaldıktan sonra Kayseri’ye dönüyorlar. ( Ahmet Hilmi Kalaç kendi kitabım s.151-154 sayfa)
Bu büyük insanlar Kayseri’de milli mücadele çalışmalarını maddi ve manevi olarak destekliyorlar. Ruhları şad olsun.