GÜNCEL
Giriş Tarihi : 12-07-2023 15:37

EMEP: EMPERYALİZMİN SAVAŞ ÖRGÜTÜ OLAN NATO'YA HAYIR!

Emperyalist ve savaş bloklarının tahakkümüne son! NATO dağıtılsın, savaş değil barış istiyoruz. Tekellerin, burjuvazinin demokrasisini değil, halkın demokrasisini istiyoruz.

EMEP: EMPERYALİZMİN SAVAŞ ÖRGÜTÜ OLAN NATO'YA HAYIR!

Litvanya’daki NATO Zirvesi’nde beklenenler oldu. Erdoğan bir pazarlık unsuru olarak şimdiye kadar kullandığı İsveç'in NATO'ya üye olması talebine vetosunu geri çekti. AKP yandaşı medya bu geri adımı “diplomatik ustalık”, Erdoğan’ı “Diplomasi dâhisi” olarak aktarıyor ama gelinen nokta Erdoğan'ın şantaj ve pazarlık yapma taktiğinin tutmamasıdır.

 

Yandaş basının aktardığının aksine, Erdoğan’ın ABD, AB ve İsveç’ten taleplerinin hiçbiri karşılanmamıştır. Erdoğan'ın muhatapları altı ay öncesinden farklı bir şey söylememektedir. Biden,” F-16’ların Türkiye'ye satılması konusunda Senato’yu ikna etmeye çalışacağız”, İsveç yetkilileri,” terörle mücadelede daha aktif olacağız, NATO'ya terörle mücadele konusunda bir koordinatör atayacağız” demiş, AB yetkilileri ise müzakere süreçlerini kaldığı yerden devam ettireceğiz bile dememişlerdir.

 

Peki, Erdoğan önce direndikten sonra neden teslim olmuştur? Teslimiyetin nedeni belli. Erdoğan’ın Türkiye’yi içine soktuğu ekonomik kriz ve sıcak para bulma, sav aş siyasetini iktidarı için diri tutma ihtiyacı.

 

Türkiye’nin NATO’ya ve AB’ye ihtiyacı yoktur.

NATO Türkiye'ye güvenlik getirmeyecektir. Çünkü söylenildiği gibi NATO bir savunma örgütü değil tam tersine saldırı örgütüdür. İkinci Emperyalist Savaş sonrası sosyalist Sovyetler Birliği ve Halk Demokrasilerini yıkmak için kurulmuştur. SSCB dağılmasına ve Dünya’da sosyalist ülke kalmamasına, Varşova Paktı’nın lav edilmesine rağmen, NATO dağıtılmadığı gibi daha da güçlendirilmiş ve ABD'nin müttefikleri ile birlikte rakipleri Rusya ve Çin’i rakip olmaktan çıkarmaya odaklanmıştır. Son yıllarda Rusya’yı adeta yeni üyelerle ve bu üye ülkelere yerleştirdiği silahlarla kıskaç altına almıştır. NATO üyeliğinde ısrar etmek, NATO üyesi ülkelerin artmasını savunmak, yarın Rusya ve Çin'e karşı girişilecek bir savaşta ABD’nin askeri olmak demektir. Tıpkı Kore’de olduğu gibi.

 

NATO sadece sosyalist ülkelere karşı bir savaş örgütü olarak kurulmamıştır, ayrıca NATO üyesi ülkelerde kurduğu kontrgerilla örgütleri ile işçi sınıfı, devrimci gençlik ve ilerici aydın ve sanatçılara tertiplerle; cinayetler, işkenceler, katliamlarla bu ülkelerdeki demokrasi mücadelelerini geriletmeye çalışmış, kendine bağlı asker ve sivil bürokratlarla darbeler tezgâhlamış, faşist diktatörlükleri desteklemiştir.

 

AB’ye gelince; AB, Avrupalı tekellerin çıkarları için kurulmuş emperyalist bir ittifaktır. AB’ye üye olmak ya da üyelik müzakereleri ülkemize demokrasi getirmemiştir. Bunu 60 senelik deneyimimizle gördük ve yaşadık. AB ülkeleri Erdoğan'ın Tek Adam İktidarı’nı desteklemektedir ve 28 Mayıs Seçiminden sonra Erdoğan'ın kazanmasından sonra sevinçlerini açıkça ifade etmişlerdir. AB üyesi ülkelerde yükselen faşizm, ırkçılık, göçmen karşıtlığı AB’nin ne menem demokrasi yanlısı olduğunu göstermektedir. Türkiye, işçi sınıfı ve emekçilerin mücadelesi ile demokratikleşecektir. Bizim mücadelemiz, hem sömürüye ve emperyalizme karşı; hem de halkın kendi kendini yöneteceği halk demokrasisi mücadelesidir. Bizim demokrasimiz tekellerin, burjuvazinin değil; halkın demokrasisidir.

 

NATO’ya da, AB’ye de karşıyız. Yarın TBMM’ne teklif geldiğinde NATO'nun genişlemesine karşı çıkacağız. NATO’da çıkılmasını savunacağız. Bütün milletvekillerini de bu tutumu almaya davet edeceğiz.

Emperyalist ve savaş bloklarının tahakkümüne son!

NATO dağıtılsın, savaş değil barış istiyoruz.

Tekellerin, burjuvazinin demokrasisini değil, halkın demokrasisini istiyoruz.

 

AdminAdmin