https://www.kayserihakimiyet2000.com/files/uploads/user/b4becd455a0afa7c02958fb582e12ee9-6ecb1c1967d5a50d990a.jpg
Osman Karakebeli

BEKLENEN GÜN VE BEKLENEN GELECEK

03-11-2023 21:29 1807 kez okundu.

Bu yazacağım satırları bir önceki yazımın devamı olarak okuyabilirsiniz. Bir durumu da baştan söylemenin gerekli olduğunu da hatırlatmak isterim. Bu durum ise ön yargıların, gruplaşmaların, ayrışımın yani "şu'cu, bu'cu" bir diğer anlamda şu siyasi oluşum ya da bu ideoloji'yi benimseyen insanların çok olduğu bir toplumda sadece vatansever, milliyetperver, inançlı ve kutsallıkları olan, doğru bildiğini savunan, halk içinde ayrım yapmadan hepsini bir ailenin parçası gibi gören, Devleti'nin, Vatanının ve milletinin iyiliğini düşünen bir yazarın yazıları olduğunu bilerek okuyun lütfen.
Bu yazılacak olanlarda taraftarlık var ama siyaset, ideoloji ve futbol taraftarlığı değil Vatan, Millet ve Devletimizin iyiliğinin taraftarlığı vardır ki bu konuda birleştirici olduğumu düşünüyorum. Muhaliflik de vardır ki bu muhalifliğin yine aynı üç kutsal unsurun iyiliğine olmayan durumlara karşı olduğunu bilmenizi isterim. Beklenen gün derken kast edilen siyasi olarak ve gerekirse neredeyse yarım asır önce Barış Manço'nun her ne hikmetse işaret ettiği 2023 ve Cumhuriyetin yüzüncü yılının geldiğidir. Beklenen ise bu çok dillendirilen, gündem olan, belkide birçok insanın hasretle beklediği ya da bir kurtuluş olarak gördüğü Yüz yıllık Cumhuriyetten sonrası. Burada Kurtuluş kelimesinin altını çiziyormuş gibi düşünün. Ayrıca dikkat buyurun bu kurtuluş kelimesine. Bir Kurtuluş Savaşı'nın bittiğini düşünürken şekli değişen bir kurtuluş savaşının içinde olduğumuzu düşünenlerdenim. Kurtulmamız gerekenin ise birçok unsur olduğunu da belirtmek isterim. En büyüğünden küçüğe doğru sıralamak gerekirse dünya da bir tarafın refah içinde olup bazı tarafların da refahına engel olan bir sistemden kurtuluş. Yönetim ve halkımızı rahat bırakmayan bir sistemden kurtuluş. Toplumun refahına, huzuruna, düzenine engel olan bir sistemden kurtuluş. İşsizliğe sebep olan bir sistemden kurtuluş. Terörden, ayrımlardan, ön yargılardan kurtuluş. Toplum içinde hasetlik, çekememezlik, iddiacılık ve insanı fiziksel ve ruhsal olarak olumsuz etkiliyecek her türlü olgudan kurtuluş. Haksızlık ve adaletsizliklerden kurtuluş. Sağ ve sol gibi kavramlardan kurtuluş. Toplumda huzursuzluğa yol açan her türlü unsurlardan kurtuluş. İnsanların verdiği emeklerin değerinin bilinmeyip boşa emek vermesine sebep olan unsurlardan kurtuluş. Yozlaşmaktan kurtuluş. Özümüze layıkıyla bilmemize ve özümüzün hakkını verme konusunda bizi etkileyen unsurlardan kurtuluş. Herkesin ortak kabul ettiği ahlaki olmayan olgulardan kurtuluş. Her insanın yatkın olduğu uğraşlara yönelmesine engel olan bir sistemden kurtuluş gibi örnekleri çoğaltılabilecek ve toplum ile yönetimi olumsuz etkileyen her türlü unsurdan kurtuluş herkes için bir ihtiyaç değil mi? 
Herkesin ihtiyacı olan kurtuluş unsurlarından sonra da sıra beklenenlere geliyor. Bunlar arasında da tam bağımsız Türkiye tabi ki bir beklenti. Üç kutsal unsurun iyiliği bir beklenti. Yine üç kutsal unsurun refahına sebep olacak unsurlar da bir beklenti. İnancına, toplumsal öz geçmişine, geçmişte verilen emek ve çekilen çilelerin bilincinde olarak kendimizi bilip, kendimize gelmemiz bir beklenti. Mazlumun yanında olup zalimin karşısında olmak bir beklenti. Toplumda adalet, huzur ve refah bir beklenti. Umarım çok şey beklemiyoruz diyerek hepimizin iyiliği için olmasını gerekli gördüğüm acizane düşünce ve düşüncelerimi de bir sonraki yazıma erteliyorum. Herkese iyilik, sağlık, huzur, refah ve iyiliğimize sebep olacak konularda bilinç sahibi olmayı diliyorum.