https://www.kayserihakimiyet2000.com/files/uploads/user/b4becd455a0afa7c02958fb582e12ee9-6ecb1c1967d5a50d990a.jpg
Osman Karakebeli

ŞİMDİKİ ZAMANDA

10-12-2023 22:32 1627 kez okundu.

İnsanlığın öz geçmişinde inkar edilemez bir gelişim olmakla birlikte değişimin de kendisini neredeyse tanımayacak hale getirdiği şimdiki zamanda karşılıklı olarak insan-toplum etkileşimiyle birbirimizi tanıyamaz hale geliyoruz. İnsanı ve toplumu etkileyen birden fazla sebebin farkında olarak bütün sebeplerin oluşmasına sebep olan belirli sebepler hakkında da farklı fikirler ortaya atabiliriz. Sadece fiziksel bir besin olarak düşünmezsek bütün insanlar ve toplumlar için birçok konuda “Açlık” olgusunun değişime, yeniliğe ve gelişime sebep olabileceğini keşfetmiş olabiliriz.
İnsanoğlu kendinden geçercesine doğadakileri keşfedip faydalanma çabasına başvurmasıyla değişim ve gelişimde beraberinde ortaya çıktığını keşfetmiş olabiliriz. Ancak doğasında güvenilmezlik, bencillik, yönetme ve yönlendirme, kendi türünü kullanma ve kendi türüne karşı üstünlük sağlama, mücadeleci özellik ve kibir özelliği var olan insanın açlıkla birleşmesiyle yaşam ortamını olumsuz yönde etkilediğini de keşfetmiş olabiliriz. Haksızlık ve adaletsizliğin ele geçirdiği bazı toplulukların vahşiliği ile yeryüzünün belirli yerlerinde refah varken yeryüzünün bir başka yerinde bitmek bilmeyen sorunlar var olduğu şimdiki zamanda bütün bir yeryüzü için büyük tehlikelere yaklaştığımız düşünebiliriz. Bir insanın birden fazla insanın sınavı olduğunu düşünürken belirli toplulukların da bütün insanlık için bir sınav olduğunu düşünebiliriz.
Sermayenin ön planda olmayıp askeri ve dini gücün güdümünde olduğu bir dönemden sermayenin her türlü güç unsurunu yönlendirdiği bir dönemin sonucunda yeni kıyametlerin başladığı bir dönemde yaşamıyor muyuz? Açlık, keşif, uyanış, değişim, tepki… Yer değiştiren olgular ve sınıflar… Ön plana çıkan sermaye ve vahşi kapitalizmin başlangıcı… Metal canavarlar ve metal dinozorların üretilmesi ve kendini göstermesi… Bilim ve teknik olarak gelişimin birçok insana zararı dokunacak yönde kullanılması… Vahşi bir sömürgecilik ve sonrasında toplumları birçok yönden uyuşturma, kullanma ve yönlendirme evreleri sonrasında yaşlı yeryüzünün birçok insanın feryatlarına şahit olmuyor muyuz şimdiki zamanda. 
Değişimin şaşırtıcılığıyla birlikte geçmiş zamanın kültür ve medeniyet hazinelerine sahip toplumların mirasçılarının hazinenin farkında değilken geçmiş zamanın kırıntılarına hayranlık beslemesi kahredici bir durum değil mi? İnsanlığın öz geçmişinden günümüze kadar az ya da çok… Eksik ya da fazla bir üretimin söz konusu olduğunu düşünürken son birkaç yüzyılda üretimin artık eskisine oranla büyük çılgınlık derecesine ve eskisine oranla sınırlarının çok şaşırtıcı derecede aşılma çabasının başladığı dönemde önce belirli bir coğrafyadan başlayarak yaşam ve toplum şartlarının değişimine de şahit olmadı mı insanlık şimdiki zamanda. Bu değişimin insana ve topluma faydaları da inkar edilemezken sanki zararları daha fazla gibi geliyor bize. Son yüzyıllarda görsel ve işitsel yeniliklerin oluşmasının topluma etkilerini de hesaba kattığımızda da insanlığın ve toplumun ahvalini anlatmaya başladığımızda biraz üzüntü duygusunu hissedeceğimizi düşünebiliriz. Değişen ve gelişen dünyanın… Yaşantılar arasında uçurumların, haksızlıkların ve dengesizliklerin var olduğu şimdiki zamanda gerek uluslararası ve gerek toplumsal bir tükenmişlik sendromuna şahit olmuyor muyuz? Kişisel ve toplumsal olarak da değişen dünyanım toplumsal ve yaşamsal şartlarının insana etkisiyle de birçok değerimizden, özümüzden, kutsallığımızdan, bizi biz yapan değerlerden de önemli tavizlerin verildiğine şahit olabiliriz.