İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ (12 MART 1921)
Erkan-ı Harbiye (genel kurmay başkanlığı) nın talebi gereği Marif Vekaleti(milli eğitim bakanlığı) 7 Kasım 1920 günü gazetelere ilan verdiği okullara tahammimle bildirdiği İstiklal Marşı yazılması için yarışma açıldığını yazıyordu.
Söz ve beste için 500 er tl ile ödüllendirileceği bildiriliyor.
Marif Vekaleti bu ilanı Türkiye’ye duyuruyor.
Müsabakaya 700 den fazla güfte şiir katılıyor fakat hiçbiride beğeni kazanmıyor. Marif vekili Hamdüllah Süphi ve bazı kişiler Mehmet Akif’e başvuruyorlar. Mehmet Akif ( para için şiir yazmam) deyip isteklerini geri çeviriyor. Sizin şiiriniz kazansa da size para verilmeyeceği sözü verildiğinde şiirini yazıyor ve beğeniliyor.
İstiklal marşı 1 Mart 1921 de T.B.M.M de okunuyor. İstiklal marşının meclis de okunuşu meclis genel kurulunda müzakere edilip alkışlarla kabulü ile meclis başkanlığını Adnan bey(Adıvar) yapıyor , 12 mart 1921 günü istiklal Marşı resmen kabul ediliyor. Gazetelerde yayımlanıyor. Kartpostallar ve kağıtlar üzerinde basılıp yurda dağıtılıyor, ilk defa S-R, Sebilürr reşat dergilerinde ve hakimiyet-i milliye gazetesinde yayımlanıyor.
Paranın çıkışı milli eğitim bakanlığınca yapılmış olup almanız gerekir söylenmesi üzerine 500 tl yi mecburi olarak alır.
Bu parayı(darül mesai) hayır kurumuna verir. Bu cemiyet fakir islam kadın ve çocuklarına iş eğitimi veren bir kurumdu. Akif’in o gün bir paltoya ihtiyacı olduğunda bile 500 tl yi almayı düşünmemiş. Beraber evde kaldıkları arkadaşı( niçin almazsın kendine bir palto alırsın) dediyse de red etmiştir.
Mehmet Akif milli mücadelenin gerçek kahramanı , yurdun il ve ilçelerinde camilerde vaaz etmiş , meydanlarda konuşmuş orduya moral için cepheye gitmiş, milli mücadeleye inanmayanları inandırmış, Kastamonu-Eskişehir-Burdur-Antalya il ve ilçelerinde meydanlarda, camilerde halkı milli mücadeleye çağırmış, sebilürr reşat dergisi ile fikir ve telkinleri halka ve cepheye ulaştırmış.
Mehmet Akif Ankara’ya Atatürk’ün daveti gereği 24 nisan 1920 tarihinde 12 yaşında oğlu emin ve arkadaşı Ali Şükrü Bey’le beraber geliyorlar.
Mustafa Kemal’in sözleri: Kastamonu dönüşünde Mustafa Kemal Paşa Akif ile Ali Şükrü’yü davet ederek konuşmuş. Onların İstanbul’da iken de milli mücadeleye yaptığı hizmetleri bildiğini söylemiş, Akif’in Kastamonu’ya yaptığı konuşmalar içinde( Sevr mühedesinin memleket için ne kadar feci bir idam hükmü olduğunu, sebilürr Reşat kadar hiçbir gazete memlekete neşir edilmedi.Manevi cephemizin kuvvetlenmesine sebilürr Reşat ın büyük hizmeti oldu.Her ikinize bilhassa teşekkür ederim)demiştir.
Bütün şehitlerimize ve Mehmet Akif’e Allah’tan rahmet dilerim.
Kaynak: Safahat
M.A. Ersoy (M.Ertuğrul Bozdağ)