https://www.kayserihakimiyet2000.com/files/uploads/user/08797c9a781ba4e5246b9bed47ebf0fd-d063763159b2396b15df.jpg
Ahmet Sıvacı

HANGİ KÜLTÜR POLİTİKASI?

30-04-2024 18:27 670 kez okundu.

Merak ediyorum;

Bu ülkede kültür politikası var mı? Var da benim mi haberim yok.

Aklınıza ne gelirse, hangi sahada olursa olsun inanılmaz bir yozlaşma almış başını gidiyor.

Bir yanda sürünenler, öteki yanda bırakın yürümeyi koşanlar, bir başka yanda adalet arayanlar varken, üstüne üstlük bir de yabancılaşmak.

Sağolsunlar ( ! ) ensarlar ( ! ), muhacirler ( ! ) geldi geleli insan hangi ülkede yaşadığını bile unutuyor.

İngilizce iş yeri isimlerinden şikâyet ederken başımıza bir de Arapça isimler türedi.

Gel de dellenme. Kafayı yeme. Benim memleketimde bana posta koymak.

Kim bunlara izin veriyor? Kim imtiyaz hakkı tanıyor?

Kim bunlar?

 Karılarının etekleri altına saklanıp vatanlarını korumaktan kaçmak ensar olmak mı?

Misafirken benim memleketime postu seren, iş yeri açıp Arapça isimler koymakla bana kafa tutan, benim kültürümü hiçe sayan muhacir mi?

Milletin din damarlarından girip milleti kandırmayın, dalga geçmeyin.

Bir savaş durumunda, ülkemde savaşmaktan kaçsam ki, hiçbir Türk kadını da, erkeği de, yaşlısı, genci de, böyle bir şerefsizliği yapacak kadar hain olmaz, onların ülkesine gitsem…

Nasıl davranır onlar bana?

Öncelikle erkeklerimizi öldürürler, kadınlarımızı zevce, çocuklarımız köle yaparlar.

Bunu ben söylemiyorum. İlk geldiklerinde Suriyeli yaşlı bir adam söylemişti.

Söyletmeyin beni. 31 Mart’taki bozgunun nedenlerinden biri de bu.

Merak ediyorum, benim ülkemde bir kültür politikası var mı? Hangi kültür politikası?.

Giyim kuşamdan saç biçimine, selam verme şekline varıncaya kadar hatta sofra kültürüne kadar neden değişim rüzgârları içinde?

Başkasının tavuğu neden kaz görünüyor, bu yüzden iş, ahlaki çöküntüye kadar neden gidiyor?

Evlat! Ben senin göbek deliğine bakmak zorunda mıyım?

Tövbe, tövbe! 

Bir örneğini verdiğim, bize ait olan ahlaki değerler de alaturka kavramı içinde eriyip gidiyor yahu.

Üstelik modern hayatın gereksinimi gibi gösteriliyor.

Dev mağazalar, iş merkezleri, markalar ticari rant uğruna saçma sapan, bu rezalet akımın öncüleri.

Kayseri Park’a gidip bakın. Kayseri Form’a gidip gezin ve görün ve bir Türk olarak kahrolun.

O muhteşem yapının içinde Türkçe isimli firmaların bir elin parmakları kadar olduğunu görürsünüz.

Yabancı falan değil bu firmalar.

Ben bunun arz talep meselesi olduğuna inanmıyorum.

Türk insanı dükkân yerine niye İngilizce kökenli store’yi tercih etsin ki? Mağazasına “Littlebig shop” gibi bir isim icat eden iş adamının anlayışını niye benimsesin ki.

Yahu Türkçeyi bile zor konuşan berber, dükkânına nal gibi İngilizce isim koyuyor.

Bunları önlemek mümkün değil. Devletin kültür politikası olmadığından böyle şeylere müdahalesi sadece tavsiye ile sınırlı.

Siz istediğiniz kadar eğitimden söz edin.

Bana daha çok garip gelen, lokanta türü bir iş yerine ( İngiliz kültürüne göre restorasyonu yapılmış ) İngilizlerin, bugün bile toz kondurmadığı yazarları, Shakespeare’nin adının verilmesi. 

Wıllıam Shakespeare, bin sekiz yüz’lü yıllarda yaşamış,Dünyanın tanıdığı bir tiyatro oyun yazarı, sonnet’leriyle de tanınmış bir şair.

Bizim sahnelerimizden hiç inmeyen ” Hamlet “ onun eseri.

 Londra’nın göbeğinde bir yerde, şimdi dikkat;

 Dede Efendi music, Nazım Hikmet cafe, Necip Fazıl Library , Haldun Taner Theatre...

 Olur mu şu saydıklarım? 

Emperyalist İngiliz izin verir mi buna?

Eee!