https://www.kayserihakimiyet2000.com/files/uploads/user/08797c9a781ba4e5246b9bed47ebf0fd-d063763159b2396b15df.jpg
Ahmet Sıvacı

KURBAN OLUN SİZ, TÜRKLÜĞE

27-04-2024 13:55 372 kez okundu.

Hafızlarınızı şöyle bir yoklayın.

Seksenli yıllardan önce Dünya Türklüğünün kültür bakımından bile birleşmelerinden korkan batılıları hatırlayın.

Şimdi bilmiyorum nüfusu ne kadar, kızıl Çin’in silah zoru ile işgal ettiği, Doğu Türkistan’ı, gerçek 

Anayurt olan Batı Türkistan’ı.

Bugün, ruhunu Türk düşmanı şeytanlara satmış, kukla idarecilerin egemenliği altında öz benliğini yitirmiş Özbekistan’ı, Yakutistan’ı, Kazakistan’ı…

Ve diğerlerini düşünün.

Hâlâ Bizans hayalleri içinde, histeri nöbetleri geçiren Yunanistan’ı.

Elenizm…

Olur.Paçan sıkıyorsa gel.

Osmanlı torunlarını işçi olarak çalıştırmaktan garip belki de haklı bir zevk alan bazı Arap ülkelerini. Almanya’yı Fransa’yı düşünün..

Ve hala Siyonizm’in, Arz ı Mevvud ‘un düşleri ile yatıp kalkan, Ortadoğu’yu pısırıkların, beceriksizlerin yüreksizlerin, kişiliksizlerin, kimliksizlerin, soysuzların sayesinde kana bulayan İsrail’i.

Yemen’de esir olan binlerce Türk Askerini bitten dezenfekte bahanesiyle şehit eden Lawrence’nin gayrı meşru çocuğu İngiltere’yi.

Ve İnka’ların, ve Wietnam’lı bebeklerin ve atom bombası tatmış Hiroşimalının, Nagazakilinin, ve Irak’lı genç kızların, kadınların katili emperyalist Amerika’yı da.

Göstere göstere üstelik.

Soylarının Türk olduğu belgelerle ispatlanan Kızılderili’leri toplu imha etmiş, topraklarından sürmüş, yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali onları kafa derisi yüzmekle suçlamış Amerika’yı.

Kimler gelip kimler geçmedi ki.

Mao Çe Tung,, Stalin, Hafız Esad , Çavuşesku , Jivkow, Bush, Obama, Şaron, Netenyahu ve diğerleri.

Onlar tek bir ortak nokta da buluştular.

Onların en büyük, belki de tek amaçları vardı.

Haçlı seferleri versiyonu.

Dünya Türklüğünün kültür açısından bile olsa birleşmelerini önlemek.

Türk milliyetçiliği fikrini, bırakın kendi toprakları içinde yaşayan Türkler arasında, Türkiye’de bile zihinlerden kazımak.

Yerine Türkiyeli olmak. 

Utanmadan bu sapık ifadenin en yetkili ağızdan söylenmesi.

Vebadan kaçırır gibi bileni, bilmeyeni kaçırmak.

Kafatasçılıkla suçlayarak.1944 lerde olduğu gibi tabutluklara koyarak.

Ama maşa ile. Maşalar ile.

Herkes enayi mi askerini ateşe atsın.

Aynı düşünce sürüyor. Aynı idealler rafa kaldırılmış değil. Korkunun bedeli.

Türk düşmanlığının, yaşadıkları dönemde bayraktarlıklarını yapmış Lord Byron ve Sefiller adlı romanını ayıla bayıla okuduğumuz, kahramanı, Jean Van Jean ‘a hayran kaldığımız Victor Hugo. 

Zerre kadar sevmediler bizi.

Sevgiye , övülmeye öyle susanmış ki bizim için iki kelime takla atanın adı hemen bir sokağa verdik biz. Pierre Loti gibi..Claude Farrere gibi.

Siz Batı’da Mevlana caddesi, Yunus Emre Sokağı diye bir şey duydunuz mu?

15 Temmuzda görmedik mi?

Hani derler ya makûs kader.

İçte ve dışta.

Kadere bakın ki o yıllarda olduğu gibi, hala bir Çin’li gibi bir Yunan gibi, bir İngiliz ya da Fransız, Rus gibi Türk kelimesini duyduğu zaman sinir krizleri geçirenler var.

Ağababalar da, onların kabadayı çocukları da, Türk kelimesini ağızlarına almaktan hayâ ediyorlar.

Ne yapsın? Kan bozuk.

Kurban olun siz Dünya Türklüğüne.