Türk Dil Kurumu (TDK) üzerinden bakıldığı zaman güncel sözlük açısından şu an dilimizde Türkçe ‘de 616.767 kelime bulunuyormuş.
Peki, biz bu kelimelerin kaçta kaçını okuyor, biliyor, günlük yaşam içerisinde yerli yerince kullanıyoruz?
Muamma…
Neden mi?
Çünkü sayısal ağırlıklı düşünüyor sayısal ağırlıklı yetişiyoruz.
Peki ya sözel iletişim, kendini ifade edebilme becerileri, karşıdakini anlama ve karşındakine kendini anlatabilme sanatı?
Hak getire…
Kelimelerin dünyasını es geçiyor küçümsüyor kelimelerin ruha, hayata tesirini fark etmiyoruz.
İnşaat mühendisi olmak için sayıların dünyasında yıllar yılı boğuluyoruz ama yaptığımız evi anlatmakta zorluk çekiyoruz.
Kelimelerin manasını küçümseyen, doğru kelime kullanmak konusunda sıkıntı yaşayıp cimri davranan, ruhuna bir kelime dahi nakşetmemiş, kelimelerin ruha tesirinden bir kere dahi adam akıllı yararlanamamış inşaat mühendisinden ev alınır mı?
Bina yapan ancak o binanın bittiğinde yuva olacağından habersiz bunu insanlara anlatmaktan yoksun bir inşaat mühendisinden ev alınır mı?
Öte yandan bir binayı, bir evi doğru kelimelerle doğru bir iletişimle yuva haline getiremeyen evli çiftlerin oturduğu evden yaptığı evlilikten hayır gelir mi?
Gelmez...
Sonra en ufak bir sarsıntıda yıkılan binaları verilen can kayıplarını konuşur yakınırız.
Bilmem hangi gazetenin üçüncü sayfasından cinnet geçiren evli çiftlerin birbirini öldürdüğü haberini hayret ve korkulu gözlerle okuruz.
Doğru düzgün iletişim kuramayan, doğru kelimeleri seçemeyen, kelimelerin ruha tesirinden bir haber olan dili zengin kendi fakir bir toplumun inşa ettiği evden yaşadığı evlilikten ne beklenebilir ki?
Bu yazıya Hayatın Engelsiz Tarafı www.hayattan.net adresi üzerinden 'de ulaşabilirsiniz