Ailem, işim, milli değerler, Cumhuriyet’in Temel İlkeleri, Atatürk’ün İlke ve İnkılaplarını savunurken çok fanatik olurum. Benim fanatik olmamda kimseye hakaret, kimseyi ötekileştirmek, kimsenin inancını aşağılamak ve kimsenin yaşam biçimine saygısızlık bulamazsınız. Bunun yerine insanca tartışmayı ve bilmediğim konuları öğrenmeye öncelik veririm, saygın olmayı yeğlerim.
Aklıselim insanlar bir konu üzerine oturup tartışırlar. Herkes kendi bildiği doğruyu veya yanlışı anlatır ve birbirlerinin söyledikleri sözlerden mantıklı gelenleri düşünüp, tartarak kabul ederler veya ret ederler. Bu durum fanatikler arasında tam tersidir, hele bir de Tv. de yorumcuysa, ilke şu “karşındakinin düşüncesini asla kabul etmeyeceksin ve kendi düşünceni karşındakine zorla kabul ettireceksin”. Bak birader Pazartesi gün Okullar açılacak, çocuklarının belki eksikleri vardır, geçinmekte belki zorluk çekiyorsundur, kredi kartını ödeyemediğin için banka faiz işletiyordur, kendi yaşam sorunlarını bir kenara bırakmışsın, seni yok sayan ve kıt kanaat geçinmen için şükür etmeyi tavsiye edenleri fanatikçe savunuyorsun. İstersen tekrar kendini gözden geçir, nelere ihtiyacının olduğunu düşün, varlıklı ailelerin yaşam gereksinimleri senin ve çocukların için lüks değildir. Talep ederken, kimden ne isteyeceğini de bilmen gerekiyor, idarecilerin yanlışlarını eleştirirken, demokratik olan haklarını kullanırken, Devletine olan bağlılığını ve görevlerini yok sayma fanatikliğine de kapılmayacaksın.
Kayserispor dahil hiçbir kulüp takımının fanatiği olmadım, hiç kimseyle galibiyet ve mağlubiyet tartışması yapmam, başarılı takımı her zaman tebrik ederim. Fakaat iş Milli Takıma gelince çok değişik ve tarifi mümkün olmayan coşku içerisinde olurum. Hele ki İstiklal Marşımız okunurken tüylerim diken diken olur ve bırakırım gözyaşlarımı, fanatikliği zirvede yaşarım. Atatürk’ün kızlarına, Cumhuriyet çocuklarına ne kadar teşekkür etsem az kalır, maç esnasında beni uçurdular, yaşlar sürekli yanaklarımı ıslattı. Seviyesiz eleştiride bulunanlara, insana yakışmayan benzetmeler yaparak söz söyleyenlere, sporcuların özel hayatına küfür ederken, başkalarının çukurluğunu görmeyenlere, hasedinden çatlayanlara tavsiyem şu olabilir, kapasite ve ruhunuz varsa, biraz daha insanlaşabilir misiniz?
Saklı gizli iş çeviren, gösteriş ve çıkarları için dini kullanan, kadın cinayetlerine ve çocuk evliliklere ses çıkartamayan, bendensen her türlü talanı yapabilirsin, karşıdansan yaratanın emirlerini yapsan bile seni linç ederim anlayışı insan olmanın tam zıttı yaşam biçimidir. En yakın akrabanın aleyhine olsa bile şahitlik yaparsan yalan söyleme diye avazın yettiği kadar bağırıyorsun ama işin ucu sana dokunursa inkar yolunu seçmekten korkmuyorsun, riyakar olma birader din kardeşiyiz.
“Bir insan aşırı derecede aptal, aynı derecede hoşgörüsüz olmalı ki doğrunun sadece kendi tarafında olabildiğine inansın.” Joseph Adison