Pazarlık, geleneksel olarak yıllardır tüm alışverişlerde yapılmaktadır. Bu uygulamanın dürüstlük, karşılıklı rıza, hakkaniyet, güvenilir olma ve zarar teklif etmemek gibi ilkeler gözetilerek yapılması gerekmektedir.
“MHP Lideri Devlet Bahçeli, yeni yasama yılının ilk grup konuşmasında emekli maaşlarına iyileştirme istedi. 16 milyon emeklimizin insanca yaşayacağı bir ücret düzeyine kavuşmalarından başka seçenek kalmamıştır.
Emeklilerin kök maaşına enflasyon üzerinden zam verilmeli.”Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, emekli maaşlarına ilişkin, “Çalışmayı yılsonuna kadar tamamlayarak emeklimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla emeklilere dönük dengeleyici bir çalışmayı sürdürüyoruz” demiş.
Devleti yönetenler, halkına karşı sorumluluklarını yerine getirirken yasaları uygular ve tüccar gibi davranamaz, emeğinin karşılığını verirken pazarlık yapamaz.
Soru şu, benim ve 16 milyon emekli insanın, insanca yaşamasını sağlamak devlet tarafından teminat altına alınması zorunluyken, neden siyasetçilerin insafına ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın talimat vermesine bırakılarak pazarlık konusu yapılıyor?
Aylardır, çalışmalarımız devam ediyor yılbaşına kadar gereken yapılacak ve emeklilerimiz enflasyon karşısında ezdirilmeyecek söylemleri ile avutuluyoruz.
Daha önce çok yazdım ama tekrar yazmak istedim, Devletten maaş alan hiç kimsenin geliri insanca yaşamak ve temel ihtiyaçlarını karşılamak için yüksek değil, fakat emekliye verilen 7.500 lira çok komik. Siz ihtiyaçlarınızı ve çocuklarınızın temel ihtiyacını ne zaman belirsiz bir tarihe ertelemeyi denediniz ki, benim bu gün ihtiyaç duyduğum ve yaşam kalitemin iyileşmesini sağlayacağım ihtiyaçlarımı belirsiz bir tarihe savuruyorsunuz? Yapmayın beyler, sizden hiç kimse himmet beklemiyor ama isterseniz birdefa empati yapmayı deneyin, belki insafa gelirsiniz.
Gelişmemiş ve eğitim seviyesi düşük olan toplumlarda, yöneticiler halkını mağdur duruma düşürerek önce kendilerine muhtaç ederler, sonra yapmakla yükümlü olduğu görevlerini geciktirerek insanların daha da muhtaç yaşamalarına zemin hazırlar ki, yapacakları minnacık bir iyileştirmenin kendilerine halk tarafından alkış olarak dönmesini görsünler.
Öncelikle alkış olarak aldıkları iltifatlar zamanı gelince sandıklarda oy patlaması olarak yansır ve oturdukları makam koltuğunun süresi uzamış olur.
Hiç kimse, kimsenin kaşına gözüne hevesli değil, birbirlerine iltifatları ve dayanışma içinde olmalarının temelinde yaşamaya alıştıkları şaşalı hayatlarının yıllar yılı devam etmesini istiyor olmalarındandır.
“Yaşlanmadan akıllanmayı çok isterdim.” Bernard Shaw