DEĞİŞEN DÜZENİN İNSANLARI

Osman Karakebeli

29-01-2024 11:45

Hangi dünyada yaşıyoruz ve sorunlu dünya düzeni adlı yazılarımın devamı niteliğinde olan bu yazımda değişen dünya düzeni ve post-modernizm döneminde insanımız ile birçok insanın nasıl etkilendiği ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak isterim sizinle.

Artık son yüzyıllarda toplumsal değişimlerin varlığını inkâr edemezken bu değişime sebep olan unsurların varlığını da inkâr edemeyiz değil mi? 

Toplumu ve toplumları değiştiren unsurlar arasında ekonomi, siyaset, ideoloji ve türlü türlü düşünce sistemleri, her türlü medya unsurları, herhangi bir kültürün veya alt kültürlerin küresel olarak yaygınlaşması, geçmişe baktığımızda da dinler ile birlikte değişik inanç biçimleri gibi birçok olgu insanları ve toplumları değiştiren unsurlar değil mi?

Birde, herhangi bir toplumu toplum yapan unsurlara baktığımızda Kültür, dil, yaşayış tarzı, inanç biçimleri gibi birçok öğeden bahsederken de " Kendine özgü" toplumsal olarak kabul edin ve unutmayın. Kültür, yaşayış, dil ve inanç konusunda tâbi ki farklı topluluklardan da etkilenilebileceğini inkâr edemezken buna rağmen yine de bir toplumun kendine özgü unsurlarının varlığını da inkâr edemeyiz.

Buna örnek olarak da geçmişten günümüze Türk toplumu ve kültürel öğelerinin değişimi güzel bir örnek.

Mesela geçmişten günümüze hayvancılık ve göçebe yaşam tarzından yerleşik ve şehir hayatına geçişle bir kişi, aile ve genel anlamda toplumun yaşam şekli, duygu ve düşünceleri değişmiyor mu?

Göçebe hayatın, yerleşik hayatın, köy, ilçe, şehir ve büyük şehir hayatının şartları bir kişi ve ailenin duygu düşünce ve yaşamını etkileyen unsurlar değil mi?

Şimdi günümüze döndüğümüzde de Sanayileşen, şirketleşen ve geçmişe göre çeşitlenen iş sahalarının İnsan, aile ve toplum hayatını şekillendirdiğini de kabul edebiliyoruz.

Ama bu durumun oluşturduğu sistem ve şartların insan duygu ve düşüncelerine etkisine baktığımızda refah seviyesine göre insanların farklı özellikler taşıdığını düşünebiliriz.

Maddeci, dünyevi, bireysel, egoist, narsist karakter yapıları ile birlikte öfkeli, gergin, huzur ve mutluluk seviyesi düşük, şikayetçi ve sitemkar gibi davranış özellikleri farklı tabakalara göre değişen sosyo-ekonomik sonuçlar arasında sayılmaz mı?

Tâbi ki burada kişiden kişiye değişen karakteristik unsurları da hesaba katabiliriz.

Kişiye özgü olan özellikleri özel ve kişi, toplum ve toplumları etkileyen, din, kültür, ekonomi , siyaset, düşünce yapıları gibi birçok öğeleri de genel etkenler olarak ayırdığımız da genelin de özeli etkilediğini savunabiliriz.

Bir de genel unsurlara baktığımızda sosyo-ekonomik sebepler ile birlikte cep telefonu, bilgisayar, internet, oyun, televizyon, dizi, sinema gibi unsurların da tâbi bazı faydalarını inkâr edemezken toplumun duygu, düşünce, yaşayış ve karakter yapısını etkileyen unsurlar olduğunu da en azından gözlemleyebiliriz.

Sosyo-ekonomik sebepler, medya unsuru ile birlikte ideolojik, siyasi, felsefi, sosyolojik, batı menşeli alt kültür yapıları, sonradan çıkan geçmişten günümüze kendini yaşatıp biraz değişikliğe uğrayan inanış yapıları da günümüzde kişi, aile ve toplumun duygu, düşünce ve yaşamını etkileyen unsurlar değil mi? 

Yukarıda belirttiğim sebepler arasında özel sebepleri inkâr etmeden genel sebeplere yoğunlaşıp değişen düzenin insanlarını tarif etmeye kalktığımızda, kendimize ve çevremize baktığımızda kendini düşünen, bencil, yardımlaşma ve dayanışmadan uzak, kendini başkasının yerine koymayan ve kendini yücelten İnsan yapıları yok mu çevremizde. Etikten ve ahlaktan uzak insanlar yok mu çevremizde? İnsanın duygu ve düşüncelerine her türden zarar veren insanlar yok mu çevremizde.

Sevgiden, saygıdan, anlayıştan, hoşgörüden, empati den uzak insanlar yok mu çevremizde.

Donanımsız, eğitimsiz, birçok konuda bilinçsiz ve birçok yönden kişiliği bozuk insanların kendini imparator, kral, baba, aga gibi tanımlamalar kendini yücelten İnsanlar yok mu çevremizde.

Bu insan yapıları çevremizde çoğalırken birçok insanın yaşamını zorlaştırıp yaşamı yaşanmaz hale getirmiyor mu?

Bu insanlar bu düzenin insanları olmasıyla birlikte de değişen düzenin ve değişen dünyanın insanları değil mi?

Bu düzen ve bu insanlar toplumsal, siyasal, ekonomik yapının bozulmasına sebep olmuyor mu?

Suç, intihar, anarşi gibi genel sorunlara baktığımızda bu değişen düzenin ve bu düzenin ürettiği insanların gerçekten payı yok mu? 

DİĞER YAZILARI YALNIZ KALABALIKLAR 01-01-1970 03:00 UYUMLU OLMA 01-01-1970 03:00 ÜÇ DEĞERLİ UNSUR 01-01-1970 03:00 DENGENİN VARLIĞI 01-01-1970 03:00 DİSİPLİN VE DENETİM 01-01-1970 03:00 TOPLUMUMUZDA KADIN 01-01-1970 03:00 TOPLUM VE YÖNETİMDE CİDDİYET İLE KURALLARA KOŞULSUZ BAĞLILIK  01-01-1970 03:00 SORUMLULUKLAR HİYERARŞİSİ... 01-01-1970 03:00 DEĞİŞİM, YENİLİK VE GELİŞİM İÇİN ÖNCE EĞİTİM VE BİLİNÇ 01-01-1970 03:00 TÜRK DEĞİŞİM VE YENİLİĞİ 01-01-1970 03:00 SORUN DÜNYA DÜZENİ 01-01-1970 03:00 HANGİ DÜNYADA YAŞIYORUZ? 01-01-1970 03:00 NEYE VE KİME GÖRE YlLBAŞl 01-01-1970 03:00 KAN VE ATEŞ 01-01-1970 03:00 DEĞİŞİMİN ESERİ YA DA DEĞİŞİMİN ESİRLERİ... 01-01-1970 03:00 ŞİMDİKİ ZAMANDA 01-01-1970 03:00 BİR GEREKLİLİK OLARAK DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ BİLİNÇ 01-01-1970 03:00 KURAL VE DÜZEN 01-01-1970 03:00 GELECEKTEN BEKLENTİLER 01-01-1970 03:00 İYİLİĞİMİZ İÇİN 01-01-1970 03:00 BEKLENEN GÜN VE BEKLENEN GELECEK 01-01-1970 03:00 YÜZ YlLl DEVİREN CUMHURİYET 01-01-1970 03:00 KAYBEDİLEN İNSANLIK İÇİN ÖMÜR BOYU YAS 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNCE YOLCUSU... TANITIM ZAMANI 01-01-1970 03:00