Dünya içi ve dünya dışı her bir varlığı kapsayan bir olgunun karşıtlık olduğunu birçok insan bilir. Aydınlık ile karanlık, gece ile gündüz gibi örnekleri çoğaltılabilecek olgular mesela.
Bir de ayrıca iyilik ve kötülük, fayda ve zarar, doğru ve yanlış gibi birden fazla olgu da insanların oluşturduğu ve kabul ettiği olgular mevcut.
Uzakdoğu kültüründe Ying ve Yang, Türk kozmogonisi ya da kozmolojisinde Yaruk ve Karang gibi örneklerden yola çıktığımızda en eski insanların da düşüncelerinde varlıklara anlam verme adına bir farkındalık oluştuğunu anlayabiliyoruz.
Bilimsel konularda ilerleme üzerine insan ve birçok varlığın oluşumunda "Atom" adı verilen zerrenin varlığını öğrenirken bunu da oluşturan artı ve eksi kutuplarda bile bir karşıtlık olduğunu öğreniyoruz. O zaman anlıyoruz ki her türlü varlığı oluşturan bir unsur, o unsur içerisinde iki karşıtlık ve o karşıtlıkların birliği ile varlık söz konusu. Bir de tez ve anti tez in karşıtlığı ile sentezin oluşturduğu diyalektik de buna eklenebilir.
Artı ve eksi enerji derken insana fayda sağlayan ya da olumsuz etkileyen durumlar karşısında insanların iyi ve kötü olarak anlam yüklediği bazı durumlardan bahsetmek isterim. Düşünce, iletişim ve etkileşimin sonucunda farkına vardığım bir olgu ise insanın bir enerji kaynağı olduğudur. Burada fiziksel değil metafiziksel bir olgu söz konusu. Mesela küçük bir örnek vermek gerekirse toplumdaki inanışımız içinde "Nazar" adı verilen olgu buna bir örnek. Burada bir kişinin duygu, düşünce ve bakışıyla başka bir insanı olumsuz etkilemesi söz konusu. Diğer bir örnek ise aşağılayıcı, küçümseyici, dışlayıcı, üzücü ve kırıcı her bir söz ve davranışa toplum " kötücül" bir anlam yüklüyor. Buna sanırım eksi enerji diyebiliriz. "Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır" sözünde de geçmişte bizimle bağı olan insanlarımızın güzel bir tespitinin güzel bir benzetmesi bir konuyu açıklamada önemli. Burada da geçmişte bağımız olan insanların doğadaki her bir unsurla duygu, düşünce ve anlam bağlantısı kurup zeki ve edebî söz üretimi yaptıklarını anlıyoruz. Aynı zamanda yaşanılanlardan ders aldıklarını da anlıyoruz. Bu ata sözünde tatlı dilin, güzel sözün insanlar arasındaki olumlu etkisi söz konusu.
Velhasıl kelam toplumda ve insan ilişkilerinde olumlu iletişim, güzel söz, güvenilirlik, adaletli olmak, her bir duygu, düşünce ve davranışta aşırıya kaçmadan ölçülü ya da dengeli olmak gibi, gönül kırmamak, her bir duygu, düşünce ve davranışta samimi, iyiliksever olmak gibi birçok unsuru artı enerji olarak düşünebiliriz. Bir yazımda kullandığım bir söz ise " Bir topluluk içinde parmakla gösterilen kişinin varlığı, o toplum için olumsuz bir durumdur" çünkü o toplulukta iyilerin azınlığı kötülüğün çoğunluğu söz konusu.
Eksi enerji ye örnek olarak toplumun büyük bir çoğunluğunda yaygınlaşan sözlü "küfür" olgusu. Bu olgunun temelinde mahremiyet, nezaket dışı olması, kullanılan insanı olumsuz etkilemesi, aşağılayıcı, dışlayıcı, üzücü, küçümseyici bir örnek olduğu için olumsuz, eksi ya da yabancı bir deyimle negatif kabul ediyoruz. Bunun toplumda yaygınlaşmasını olumsuz kabul edip Ata Erkil bir kültür ile bağı olduğunu düşünebiliriz. Bura da bir cinsiyet aşağılaması da söz konusu.
Bir kişide ki bunalım, korku, tedirginlik, umutsuzluk, karamsarlık gibi birçok olgu da yaygınlaşmış bir eksi enerjinin olumsuz sonuçları diyebiliriz. Tekil bir insanın doğasında artı ve eksi enerji söz konusu iken herhangi birinin bir kişide sürekli hâkim olmasında birden fazla sebep söz konusu olabilir. Kalıtımsal, karakteristik, çevresindeki insanların etkisi, yaşantı etkisi, bir sürekliliğin sonucu olabilir. İyimser davranışlar için ise bilinçle erişilen farkındalık, bu farkındalık ile oluşan girişim, girişimle oluşan disiplin ya da iç disiplin, alıştırma ya da motivasyon, şartlandırma, bu davranışlardan haz almayı bazı etkenlerden bazıları diyebiliriz. Ama bunun temeli ahlak için de geçerli olan eğitim ve bilinç diyebiliriz.
Artı enerjiyi iyi, eksi enerjiyi kötü olarak düşünüp bir de bunların bir toplumda yaygınlaştığını düşünelim. Burada bir ortaklık söz konusu olup ortak kabul, ortak düşünce, ortak davranış ön plana çıkıyor. Bir diğer unsur da yaygınlaşma olup geçmişte ve günümüzde bunu etkileyen etkenler söz konusu. Bunu etkileyen unsurlar bir üst boyut olup burada bir sistem söz konusu. Hem yaygınlaşma hem de sistem içinde yer alan diğer unsur ise iletişim ve etkileşim. Hayatta, dünya da ve insanlarda karşıt unsurların, artı ve eksilerin yerini anlarken ikisinin bir arada var olmasında da sanırım uyum söz konusu.
KAYNAKÇA
Ying ve Yang inancı:
https://www.worldhistory.org/
Yaruk ve Karang inancı ile ilgili: