Bağlarımız denilince konuya biraz mizahi giriş yapmak istedim. Belki de birçok kişinin aklına gelen olgu üzüm bağları ya da buna benzer bir olgu da olabilir.
Yöremiz Türküleri arasında da Gesi Bağları ve Tomarzanın bağları gibi örnekler yer alırken aklımıza insanımızın toprak ve geçim olgusu ile ilgili verdiği önem de gelebilir.
Yurdumuzda farklılıklara da sahip insanlarımızın vatan ve devlet çatısı altında bir arada olması meselesini de düşündüğümüzde de farklı türlere sahip üzümlerin bir bağ içerisinde yer alması benzetmesini de yapabiliriz.
Biraz mizahi ve anlamlı bir girişten sonra konunun özü konusunda bilgi verelim.
Toplumumuzda farklı özelliklere sahip olmamıza rağmen toplumumuzu birbirine bağlayan ortak yönlerin varlığı konumuzun içeriğinin bir parçası.
Konunun diğer bir parçası ise toplumumuzun ülke sınırları dışındaki bağları diyebiliriz.
İnanca dayalı bağ, kan, dil, kültür bağlarımız bu duruma bir örnek olduğu gibi öz geçmişimizde inancımızla, kimliğimizle, insanlığa katkılarımızla birçok toplumla bağları olan bir toplumuz.
Yurdumuz içinde de farklı etnik unsur, inanç, kültürler ile de bir kader bağımız olduğu gibi vatan sınırları içinde de vatandaşlık bağımız var.
Belki de bazılarımızın aklına bağ ismi ile ilgili Biyoloji'deki İyonik Bağ ve Kovalent Bağ gelirken barış, birlik, dayanışma unsurları bu yazının bir diğer yazılma nedeni olduğunu da eklemek isterim.
Sevgi ve barışa değer veren bir inancın mensupları olduğumuzu hatırlayarak kendi içimizde siyasi, ideolojik, mezhepsel, felsefi ve birçok yönden farklılıklara sahip olsak da bizi bir arada tutan bağlarımıza da dikkat çekmek isterim.
Askerlik, iş hayatı, öğrenim hayatı gibi toplumun bir arada olduğu ortamlarda olumlu insan ilişkileri, dostluklar ve hatıralara sahip oluyoruz. Komşuluk ilişkileri ve evlilik bağlarımızın varlığı da birlik için bir etken.
Ülke sınırlarımızın dışında da kan bağı, dil ve kültür bağı, din bağına da sahibiz.
Türk milleti olarak geçmişten gelen bir miras var bize.
Bir tek yönetim değil birden fazla yönetim ile Asya, Avrupa, Afrika kıtalarında izleri, mücadeleleri, birçok alanda katkıları, kayıpları olan bir milletin mirasçıları olduğumuzu unutmayalım.
Bu konuyu bir de kesişim ve birleşim kümesi olarak da düşünülebiliriz.
İnsanlık, din ve millî kimlik olarak kesişen ya da birleşen üç küme de yer alıyoruz.
Birlikte güç ayrılıkta azap sözüne yoğunlaşıp kendi içinde bölünmelerin ayrılıkçı düşünceler ile çatışmaların sonucu olarak güç kaybedenlerin varlığına şahit oldu geçmişte bu yeryüzü.
Birlik olanların da dünya da güç sahibi olduğuna da şahit oldu.
Geçmişten ders veya ibret almamız gerekiyor sanırım.
Son yıllarda çok zor günler yaşarken ortak yönlerimiz ile birlik, beraberlik ve dayanışma toplumumuz için bir ihtiyaç. Her türlü bağın kopması kayıplar için bir sebep.
Böl, parçala, yok et siyaseti güdenlerin yaptıklarına hüzünlenirken veya öfkelenirken bu durumun nedenlerini de düşünüyoruz sanırım.
Son yüzyılların acı gerçekliklerinin farkında olarak bir ders alıp bu derse göre yaşamak ve girişimde bulunmak temennisi ile bu yazıma da son veriyorum.