Değerli Okurlar!
Yaşamlarına son verenlerin sayısı ülkemizde gün geçtikçe artıyor.
Aile bağları zayıflıyor.
Neredeyse her iki evlilikten biri boşanmayla sonuçlanmaya başladı.
İsteyerek yapılan kürtajlar, başkasının çocuğuna annelik, sperm bankaları ve benzeri konular sürüp gidiyor.
Ailelerimiz her türlü kötü örnekler ve sapıklıkla delik deşik edilmek isteniyor.
Günümüz gençleri yön ve bakış açısı arıyorlar.
İzleyecekleri örneklerde kendilerine güç sağlayacak kimseleri bulmakta zorlanıyorlar.
Sevgili okuyucular!
Kadını toplum yaşamından soyutlayan, onun zihnini, aklını, bilgisini ve üretkenliğini yok sayan zihniyetlerin artması sonucu ailede kadının konumu gün geçtikçe yok sayılıyor, kadın kınanıyor, ayıplanıyor, şiddete maruz bırakılıyor.
Alınan önlemler şiddet verilerini azaltsa da, aile içi şiddet yüzünden her yıl yüzlerce kadın hayatını kaybediyor.
Bunun nedeninin başında ise eğitimsizlik ve inanç zayıflığı gelmektedir.
Onun içindir ki insan tüm değerleri eğitimsizlik ve inançsızlık nedeniyle elde edemiyor. İnsanın yaptığı her plan, başarısız oluyor ve işler hep haksızlık ve kötülükle dolu oluyorsa nedeni inanç zayıflığıdır deniyor.
Bu inanç zayıflığı da insanı günaha götürüyor.
Günah ise toplumun bozulmasına ve yozlaşmasına yol açıyor.
O nedenle öncelikle içimizdeki aç gözlülüğü, kıskançlığı, hırsı, öfkeyi, acımasızlığı, yüreğimizin ve zihnimizin derinliklerinden atamadan huzura ve mutluluğa ermemiz mümkün görünmüyor.
Din, kültür, medeniyet, ahlak sözcükleriyle dışımızı cilalıyoruz ama içimizdeki şer duygularımız hala yaşıyor.
Nefislerimizden başka kendimize hâkim bir güç tanımaz hale geliyoruz.
Türk Dünyasının önemli bilginlerinden olan Musa carullah(1875-1949) aile için bakın şunları söylüyor: “ Yaratılış ve yaratılış ile ilgili bütün tedbirlerin amacı ailedir. Aile, hayatın cenneti ve ebedi cennetin başlangıcıdır. Allah’ın Âdemi yeryüzünde halife yapmaktan, doğayı emrine vermekten ve melekleri ona secde ettirmekten gayesi ailedir, yani erkek ve kadının birliğidir. Kadın olmayınca erkek hiç bir yere yerleşemez. Cennet yüzü göremez, hayatın lezzetini alamaz, halifelik şerefinde kalamaz, doğayı da amacına uygun olarak kullanamaz. Erkek yalnız başına bir yarımdır. Kadınla beraber tam olur. İki erkekten bir şey çıkmaz. Kadın olmayınca cennette olmaz, aile de olmaz”. (Bkz., Hatun Risalesi, s. 48)