Umutsuzluğun, kavganın, şiddetin, kinin, nefretin, inançsızlığın, yalanın, taassubun yaşandığı bir topluma Müslüman toplumu diyebilir miyiz? Bütün insanların mutluluğu için onların kahrını ve cefasını sevmeyen bir topluma İslam toplumu diyebilir miyiz? Öncelikle ben/ ego duygusundan kendisini arındırmayıp, içinde yaşadığı toplum için kendini adamayıp, insanlık sıfatıyla insana değer vermeyen bir topluma Müslüman toplumu diyebilir miyiz? Halkın yolunu hakkın yolu bilmeyen, Hak ile hak olmayan, himmetin başını Allah için insana hizmette görmeyen bir millete İslam milleti diyebilir miyiz? "İnsanların hayırlısı insanlara hizmet edendir" hadisini ölçü alarak, insanlık için, insanlığın hayrı için çalışmayan bir topluma Muhammed Ümmeti diyebilir miyiz? İnsanı bir organizma yığını olarak gören materyalist zihniyetin egemen olduğu bir topluma Müslüman toplumu diyebilir miyiz? Hemen her gün din adına her kafadan bir sesin çıktığı, batıl inançların yaygınlaştığı ve din kitabı yazanların eserlerine kendi ideolojilerini, kendi kişiliklerini katmaktan hem çekinmedikleri hem de korkmadıkları bir topluma dindar bir toplum diyebilir miyiz?
Tüm insanları, din, dil, cins, ırk ve sınıf ayırımı yapmaksızın onları sevgi ile kucaklamayan, onların hak ve hukukta eşit olduklarına inanmayan bir adalet kurumuna sahip olmayan millete İslam toplumu diyebilir miyiz? Adalet ve hakkaniyet bayrağının parlamadığı, adalet mekanizmasının herkese eşit bir şekilde icra edilmediği; her türlü korku ve kararsızlığın yaşandığı bir topluma İslam toplumu diyebilir miyiz?
Aşırılıkları ölçü alan, gruplaşmayı, ayrılık ve gayrılığı dini çoğulculuk sayan, kamplara ve mezheplere bölünen bir topluma Müslüman toplumu diyebilir miyiz? Dinle dünya arasındaki dengeyi kuramayan, bilimi ve aklı yaşama hâkim kılmayan; efsane ve hurafeyi hayata geçirmeye meyyal bir topluma Müslüman toplumu diyebilir miyiz?
İşte tüm bu olumsuzluklar nedeniyledir ki yukarıda ki sorulara olumlu cevap vermemiz mümkün değildir. Müslümanlar geri kalmışlığı, tembelliği ve zillet içinde yaşamayı bir alışkanlık halinde sürdürdükleri müddetçe de bu olumsuzluklar sürüp gidecektir diye düşünüyorum.
Mustafa Cengiz
DÖRT DÖRTLÜK OLMAK İÇİN DÖRT YEMEK Mİ GEREKİYOR?
Mustafa Cengiz CENK MEYDANI
ATATÜRK VE 10 KASIM…
KADİR DAYIOĞLU
AHMEDİ’Mİ GÖRDÜNÜZ MÜ?
Mustafa Mete ÖZPINAR
SULTAN ALPARSLAN’IN IŞIK TUTAN SÖZLERİ
Mustafa Temizer
NASIL MEŞHUR OLDUK?!...
Mustafa Göçer
DÖNÜŞTÜREREK BAŞLAMALI VE BAŞARMALIYIZ
Ali Rıza Navruz
SIZI-2
Faruk Ergan
KAYPAKSINIZ VE OYNAKSINIZ
Mustafa Acar
AVARA KASNAK
AHMET KARAASLAN
EŞEĞE MERTEBE VERİLMEZ…