Dava adamı, Mücadele Birliği’nin kurucusu, Yeniden Milli Mücadelecilerin ağabeyi ve hocası, Millet Derneği, Millet Vakfı ve Millet Partisi’nin kurucu genel başkanı rahmetli bilge lider Aykut Edibali, 1960'lı yıllarda yazdığı Kadroların Vazifeleri, Milli Mücadelemizin Stratejisi ve İnkılap İlmi eserlerini yeni bir yaklaşımla ele alarak "Millet Davası Büyük Değişim Stratejisi” kitabında toplamıştır. Bu kitaptan bazı bölümler.
“Büyük Türk Milleti! Tarihî, kutsal davan ne mübarek... Asırlardır malını, canını sahip olduğun her şeyini verdiğin Büyük Dava uğrunda çalışmak o davaya öğretmen olmak, o davaya öğrenci olmak, o davayı öğrenmek şerefi senindir…
Millet Davası, akan bir medeniyetin yeniden dirilişi, aslına rücu edişi ve yüce devletini millî iktidar ile ıslah edişidir. Millet Davası insanlığın onurunun iadesidir, hakkıyla hürriyetin de davasıdır. Bu dava, Türk Milleti'nin tarihî haklarının, mirasının, istiklalinin, egemenliğinin davası...”
“Sayın Aykut Edibali bu eseriyle; “Millet Davası”na hizmet etmek isteyenlere; bir rehber, bir yol gösterici, bir kılavuz sunmaktadır…
Eser, insanlığın, İslâm Dünyasının ve Türk Milletinin içinde bulunduğu bunalımlardan, felaketlerden kurtulmasının, çıkmaz sokaklardan çıkışının Hakk'ın inkılâbı ile mümkün olduğunu tespit ve ispat etmektedir. Bu inkılâbı tesis edecek dava adamlarının kuracağı teşkilatların yapılarının nasıl olması gerektiğini öğretmektedir.
“Toplumların yeniden aslına dönüşü için büyük değişim gayretlerinin temel dinamiklerinden olan “rehberlerin ehil oluşu “ ise yeryüzünde gerçekleşen en büyük inkılabın liderinin ifadesiyle ”Emaneti ehline verin , yoksa kıyameti bekleyin.”
“Türkiye ya yok olmak ya da eski azamet ve yüksekliğine kavuşmak meselesi ile karşı karşıyadır. Her savaş sonrası dünya, ya mahalli ölçekte veya cihan çapında galipler arasında paylaşılır.”“Pek çok savaşın, rejim değişikliklerinin arkasında küresel sömürgeci kapışmanın tesirini görmek gerekir.”“Medeniyetler çatışmasının hedefi olan yenidünya düzeninin uygulaması ise Büyük Ortadoğu Projesi’dir.
Ülkemizde de yüzyıllardır yöneticiler yabancı misyonlara bağlandılar ve bu bağlılıklarını her dönem kendi ağızları ile itiraf ettiler, pek çok emperyalist ülkelerden madalya ve şövalye nişanları almayı maharet olarak kabul ettiler. İslam Dünyasının, Türk dünyasının daima umudu ve temsilcisi olan ülkemizde ise Türk siyasetini, Batı siyasetine bağlı hale getirme çabaları, sureti haktan gözüken Truva atları aracılığı ile süregelmiştir.”
“Bir milletin yaşam hakkını savunma amacındaki hareket, daima, topluluğun inanç, hassasiyet ve fedakârlık bakımından üstün öncü ve bilinçli kesimi tarafından başlatılır. Bir milletin en güzide kesiminin inanç, heyecan ve fedakârlık özellikleri kadar; ideallerinin politikasını yapacak bilgi ve liyakatte de olması şarttır. Bu şartın bulunmayışı, bir milletin güzidelerinin (elitlerinin) kaybı kadar milletin kurtuluş anını, zaferini de geciktiren bir zaaf olur. “
“Dünya tarihi, hak ile batılın kadim savaşlarının da tarihidir. Bugün bu saldırı projesinin adı Büyük Ortadoğu Projesi’dir. Büyük Ortadoğu Projesi sadece Türk Milleti’ne değil, sadece Müslümanlara değil, tüm insanlığa bir saldırıdır.”
“Bu katliamların en hazin tarafı ise batıl ideolojinin emrindeki emperyalistlerin Büyük Ortadoğu Projesi’nin ülkemizdeki temsilcilerinin de sureti haktan gözükmesi, bizim gibi konuşmasıdır. Bu zalimlerin hangisi ile ortaklık yapılmasının gerektiğini düşünen zihniyetin dili ve söylemi ne olursa olsun millî olması mümkün değildir.”
“Milli Mücadele, İstiklal Savaşı hakkı ve hürriyeti savunan asrın en şanlı meydan okuyuşlarındandır. Bu meydan okuyuş ruhu Türk milletinin has evlatlarında hala vücut bulmaktadır. Bu ruhu taşıyanlar ise bizim için Yeniden Milli Mücadeleciler, Millet Davasına gönül verenlerdir.”
“20. Yüz yılın ortalarında "Türkiye ekonomik açıdan bir pazar durumdadır. Sanayini kuramamış, tarım alanında gerekli yatırımları ve makineleşmeyi sağlayamamış bir ülkedir.Ekonomi bütünü itibariyle dışa bağlı gayri milli bir karakter arz eder”diyorduk.770’lerdebahsettiğimizolumsuzşartlarmaalesefgünümüzde de iyileşmemiştir.
“Türkiye'nin mevcut ekonomi düzeni bugün, sömürgeci yatırımcıların ve onlarla menfaat birliği olan azınlıkların korkunç vurgunlarının maskesinden ibarettir.”
Millet Davasına, millet davasını dert edinen Millet Partisi kadrolarının yarım asrı aşkın zamandır” Milletim Uyan!” “Varlığın, birliğin, geleceğin tehlikede!” “Davamız milletimizin varlık ve beka davasıdır.”Amasız, fakatsız, herkes için ADALET, her zaman ADALET, her yerde ADALET anlayışı ile ortaya koyduğu;
İnsan hak ve hürriyetlerine dayalı HUKUK DEVLETİ
Millî iradenin önündeki engellerin kalktığı DEMOKRASİ
Din düşmanlığı gibi din istismarının da bittiği LAİKLİK
Fakirlik ve çaresizliğin tarihe gömüldüğü herkesin sosyal adalet şemsiyesine alındığı KERİM DEVLET
Bilim, hikmet ve erdemle donatılan, sorun üretmeyen, çözüm üreten BİLGE DEVLET ve BİLİM TOPLUMU
Büyüyen, gelişen, zengin, mutlu, muktedir ve insanlığın yeni barış medeniyeti İSLAM RÖNESANSI'nı yöneten MUHTEŞEM TÜRKİYE projesinin gerçekleşmesi için maddi ve manevi her türlü destekte bulunmak vatan, millet, din, devlet, hak, hukuk adalet, barış diyen tüm samimi vatandaşlarımızın görevidir.
Unutmayalım ”İştirak etmediğimiz, çilesine katlanmadığımız bir kurtuluş mümkün değildir