“Millî Cephe; milletin yüce menfaatleri için çalışmalara katılacak insanların ve teşkilatların; öğreti ve yapılanma bağımsızlığına dokunmadan, eşit şartlar altında kuvvetlerini birleştirmeleri demektir.
Katılımcılar, kendi inançlarını, yöntemlerini ve mücadelelerini, çalışmanın içerisindeki diğer yapılardan, onların ideallerinden üstün görebilirler. Bu durum İnsanîdir.
Katılımcı teşkilatların mensupları, yapının tamamını ya da kendilerini; zafere doğru ilerleyen başka bir teşkilatın ideallerini doğru ve haklı bularak haklı olduğu kabul edilen teşkilata iltihak edebilirler. Bu da tabiîdir.
Ancak milli davaya hizmet etme iddiasındaki yapıların bugünkü durumunda mâkul olan “Millî Cephe Birliğidir. Bu birlik ise millî kuvvetlerin, kuvvetlerini Türkiye'de ortaya çıkan mücadelenin ilk hedefine ulaşmak için birleştirmeleridir.
Bu birlikte her teşkilat, müstakil kalacaktır. Teşkilatların müstakil varlığına gölge düşürücü her şeyden sakınılacaktır.
Millî Cephe kuvvetlerinin birliğinde en zor vazifeler bize düşmektedir. Bunları yüklenmekten çekinmemeliyiz. Hatırlamalıyız ki, İlmi Sağcılık mücadelemiz, basit, köksüz ve sudan bir mücadele değildir.
Milli Cephenin kurulması için belirmesi mümkün rekabet, haset ve yersiz muhalefet duygularını ortadan kaldırmamız gerekecektir.
Mutaassıp inhisarcılık iftiralarının yersizliğini göstermek için; bizden önce hatalı ve eksik dahi olsa milletin mücadelesine hizmeti dokunmuş kişilere gerekli itinayı, hürmeti ve dikkati göstermeliyiz.
Böylece düşmanın ektiği, husumet duygularını, sevgi ve saygıya çevirebiliriz.
Millî mücadelemizin, asırlardan beri süren büyük mücadelenin en bilinçli devamı olduğunu bilmeli, fikirlerimiz millet evlatlarının çektiği çilelerin bir çocuğu olduğunu unutmamalıyız.
Ancak, bu birlik özleminin; doktrin, metot, strateji ve teşkilat prensiplerimizden fedakârlık manasına gelmediğini hiç unutmamalıyız.
Milletimizin yok oluşa giden yıkılışını durdurmak üzere harekete geçen fedakar millet evlatlarına bu prensiplere candan uyarak hareket etme gücünü vermesini ve milletimizi azamet şevket ve saadet çağına ulaştırmasını; mazlumların istinatgahı, himayesizlerin hamisi, çaresizlerin çaresi, uçsuz bucaksız kudret sahibi, ilmi her şeyi kuşatan yüce Allahtan niyaz ediyoruz.” Rahmetli Millet Partisi Genel Başkanı Bilge Lider Aykut Edibâli.
Millet Partililerin çizgilerinden asla sapmadığını biliyor sapmayacağına da inanıyoruz. Uzlaştırma, barıştırma, birleştirme, kaynaştırma misyonuna sahip Millet Partisinin anlaşılacağına, 50 yılı aşkın zamandır yaptığı Milletim Uyan! Varlığın, birliğin, geleceğin tehlikede! Yeniden Milli Mücadele! çağrısına kulak verileceğine, Kurtuluş Savaşında olduğu gibi Yeniden Milli Mücadele ruhu ile ülkemizi hep birlikte Muhteşem Türkiye yapacağımıza inanıyoruz.
Unutmayalım ki ”İştirak etmediğimiz, çilesine katlanmadığımız bir kurtuluş mümkün değildir.”
Milletimizin ve yöneticilerimizin uyanması basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…