BU ÜLKELER BAĞIMSIZ OLAMAZ!

Bin beş yüzlü yıllarda Hindistan’ın kral ve prensleri, birbiriyle çekişmekten ülkeleri için gelecek tehlikeleri görememiş. Sözde ülke, gerçekte birbirini alt etmek kendi şatafat ve konforlu hayatlarını devam ettirme için düşmandan aldıkları yardım karşılığında, ülkenin yerüstü ve yeraltı zenginliklerini kraliyet adına faaliyet gösteren İngiliz şirketlerine altın tepside sunmuş, hem kendilerini hem ülkelerini sömürge ülkesi haline getirmiştir.

Bugün küresel güçler adına faaliyet gösteren yüzlerce şirket İslam dünyasında faaliyet göstermektedir.

Ülkeleri için aynı tehlikeleri görmeyen, ülke menfaatlerinde ittifak yapmayan“YARDIM ALAN BUYRUK ALIR!” “DÜŞMANDAN YARDIM ALARAK BAĞIMSIZ OLUNAMAZ!”uyarısını unutupdüşmandan yardım alan. Küresel güçlerin isteği doğrultusunda hareket eden, Hindistan’da dünkü kral ve prenslerin yaptığı hatayı yapan bugünkü iktidar ve muhalefet yetkilileri, ülkelerini sömürge ülkesi haline getirmektedir. Bu ülkeler bağımsız olamaz!

Kendi içinde bölünmüş ve aralarında savaşan her milletin acı sonu bir başka güç tarafından yönetilmektir.Ülkemiz aynı tehlikelerle karşı karşıyadır.

Her türlü gelişme ve başarının ancak milletin birliğinin sağlanmasıyla mümkün olacağına inanan bilge lider rahmetli Aykut Edibali ve Millet Partisi kadroları yarım asrı aşkın zamandır milletimizi uyarıyor. Birliğimizin bozulmasına, yok oluşa sürüklenmemize yönelik emperyalist oyunları, siyasi kavgalarla sürüklendiğimiz tehlikeleri haber veriyor. Mevki, makam ve maddi çıkar kaygısıyla emperyalist oyunlara alet olanlara, işbirlikçilerine dikkat çekiyor. Milletim uyan! Varlığın, birliğin, geleceğin tehlikede! diyerek her alanda “Yeniden Milli Mücadele” çağrısında bulunuyor.

Milli birliğin sağlanması için yıllardan beri uyarı ve çağrılarına devam ediyor.1973’de “Milli Partiler Arası İttifak”a,1986’da” Tüm Partileri Milli Dayanışma ve İşbirliğine” çağırıyor.” Biz ne Edibali’nin yoluna, ne Tayip’in yoluna, ne Bahçeli’nin yoluna, ne Kılıçdaroğlu’nun yoluna, ne de başkalarının yoluna çağırıyoruz. Biz Hakkın yoluna çağırıyoruz. Millet Partisi bir çağrı, bir tebliğ görevi yapıyor. Ülkenin yönetimi için faziletli ihtisaslı her şeyin ehli insanlar var. Biz yönetimi ehil insanlara bırakacağız. Bize göre Türkiye’nin bütün dertlerinin devası bellidir. Adı da İslam’dır. Ehil insanlarla gerçekleştirilecek İslam Rönesansıdır.” Diyor.  Çağrılarına devam ediyor.2007’de milli birlik için  “Milli Demokratik ve Çağdaş Partiler Daimi Konseyi Temel Mutabakatı”nı, 2016’da “Milli Dayanışma Platformu”nu öneriyor.

Ülkemizde yaşanan ve yaşanacak tehlikelere karşı çözüm; Millet Partisi kadrolarının 2017’de, ülkemiz çok tehlikeli iç ve dış tehditle karşı karşıyadır. Çözüm; “Milli Siyasettir”. Milli siyasetin temeli de samimiyettir.” Her alanda “Yeniden Milli Mücadele!”dir.çağrısına kulak vermektir.

Millet Partisi’nin amasız, fakatsız “Her zaman ADALET” “Her yerde ADALET””Herkes için ADALET” anlayışı ile sadece Türk milletinin, İslam dünyasının değil tüm insanlığın problemlerine çözüm bulmak, barış ve mutluluğuna katkıda bulunmak için ortaya koydukları; “İnsan hak ve hürriyetlerine dayalı HUKUK DEVLETİ. 

Millî iradenin önündeki engellerin kalktığı DEMOKRASİ.                                                                                                                                                      

 Din düşmanlığı gibi din istismarının da bittiği LAİKLİK.                                                                                                     

Fakirlik ve çaresizliğin tarihe gömüldüğü herkesin sosyal adalet şemsiyesine alındığı KERİM DEVLET.                                                                                                                                                                                                     

Bilim, hikmet ve erdemle donatılan, sorun üretmeyen, çözüm üreten BİLGE DEVLET ve BİLİM TOPLUMU.                                                                                                                                                                                     

Büyüyen, gelişen, zengin, mutlu, muktedir ve insanlığın yeni barış medeniyeti İSLAM RÖNESANSI'NI (İslam’ın yeniden dirilişi) yöneten MUHTEŞEM TÜRKİYE’projesinin gerçekleşmesi için maddi manevi destek olmak her dindar, milliyetçi, demokrat, milli birlik ve barıştan yana olan tüm vatanseverin görevidir. Zira; ”İştirak etmediğimiz, çilesine katlanmadığımız bir kurtuluşmümkün değildir.

Milletimizin ve yöneticilerimizin uyanması, iştirak edilmeyen çilesine katlanılmayan bir kurtuluşun mümkün olmayacağı anlayışı ile basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…Kaynak: https://drive.google.com/file/d/1tpvaWEBC_MgkcE600X8GEi93Zy7DA2Xx/view?usp=sharing