ŞEYTANİ POLİTİKA MI? RAHMANİ SİYASET Mİ?

Mustafa Temizer

01-03-2023 18:08

                                                                                            

                                                                                                                                                                              

Toplum, kurtuluş reçetesi olacak rahmani siyaset yerine ülkeyi çıkmaza sürükleyen, sorunların kangrenleşmesine neden olan politikaya, ısrarla şeytani siyasette zorlanıyor.

 Ayrı anlamlar içeren ama aynı anlamda kullanılan iki kelime politika ve siyaset.                               TDK sözlüğünde devlet işlerini yürütme sanatıyla ilgili özel görüş ve anlayış olarak tanımlanan politika Yunancada çok yüzlülük anlamına gelmektedir. Genel olarak devlet işlerini yürütmek için kullanılan yol, amaca ulaşmak için karşısındakinin duygularını okşamak, nabza göre şerbet vermek, zaaflarını kullanmak, insanları iradeleri dışında yönlendirmek şeklinde ifade edilir. Bunu yapanlara da politikacı denir. Politikacılar genelde aldatmaya yönelik olduğu için yaptıkları siyaset şeytanidir. Şeytanın işi de insanları yanıltmak, aldatmak, iradeleri dışında yönlendirmek değil mi?

Amaca ulaşmak için her şeyi mübâh görmek şeytani siyaset anlayışıdır.  Bu anlayışa sahip yöneticiler kurnaz, zalim, verdiği sözde durmayan kişilerdir. Sadece kazanmak psikolojisi ile yaşayan. Bunlar, bir seçim sonrasını düşünen. Seçimi kazanmak için her türlü hile ve aldatma yoluna başvuran. Rakiplerini yok hükmünde, hedefine varmak için ortadan kaldırılması gereken birer engel olarak gören. Kendini, nefsini öne çıkaran. Nefsine kul olan. Kitleleri yönetmek, şuursuz kitleleri bir yığın halinde peşinden sürüklemek için her türlü yola başvuran. Dinden kitaptan bahsetse de seçimi alabilmek için birçok ahlâki ilkeyi çiğnemeyi göze alan. “Harp hiledir.” mazeretiyle kitaba uymayan, ahlâksız uygulamalarını kitabına uyduran. Sürekli konuşan. Topluma, yerine getiremeyeceği hususlar da bile sözler veren. Yaptıklarını anlatan, elde ettiklerine sevinen ve neden daha fazla kazanamadığıdüşünen. Başardığında gurur ve kibirle zafer çığlıkları atan. Gücü ve gösterişi kutsayan günün adamı kişilerdir. Yaptıkları ise şeytani siyasettir.

Siyaset kelimesi Arapça kökenli “siyasa” kökünden yönetmek, eğitmek, yetiştirmek anlamına gelen bir kelimedir. “Siyaset iyiliği emretmek kötülükten men etmektir.” Osmanlı geleneğinde siyaset; bir yandan erdemli bir toplum oluşturmak için idare etme (yönetme), diğer yandan sosyal problemlere “Çözüm bulma ilim ve sanatıdır.” Bu sanatla uğraşanlara siyasetçi, devlet adamı denir. Bunların yaptığı siyaset rahmani siyasettir.

Seçim sonrasını değil nesiller sonrasını düşünen. Aldanmamak ve aldatmamak için kılı kırk yaran. Mevki, makam, maddi çıkar için ilke ve prensiplerinden asla vazgeçmeyen. İlim ve yüksek ahlâkı en önde tutan. Bir ahlâkî ilkeyi korumak için bin iktidarı feda eden.  Kitlelerden çok fikirleri yöneten. Milleti bir yığın olmaktan kurtarıp teşkilatlı bir güç haline getiren. Milletini, tarihi misyonu doğrultusunda teşkilatlayan. Kendini hiç öne çıkarmayan.  Yapamayacağı şeyleri söylemeyen. Çoğu zaman toplumun önüne çıkıp konuşmayan. Aynı konuda dün başka bugün başka konuşmayan. İstikamet üzere olan. Topluma, tarihe ve Allah'a hesap verme korkusuyla yaşayan. Yaptıklarıyla övünmeyen; yapamadıklarına üzülen. Mağdur ve mazlumlardan dolayı taşıdığı vebali ve sorumluluklarını düşünen. Toplum hizmetlerini yerine getirememenin acısını yüreğinde hisseden. Adaletsizlik ve merhametsizlik yapmaktan korkan siyasetçi, devlet adamlarının yaptıkları siyaset rahmani siyasettir.

Rahmani siyaset mi, şeytani siyaset mi yapıldığı sorunların ve çatışmaların çözüm sürecinde ortaya çıkar.

Parti başkanlığı, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapan birinin yapılan bir görüşme için duyulması haline bunu topluma izah edemeyiz uyarısına “ İnkar ederiz canım!” demesi.  Dün ak dediğine bugün kara demesi.  Dün vatan haini ilan ettiklerini bugün milli kahraman olarak görmesi.  gibi birçok söz ve uygulamalar ülkede yapılan siyasetin şeytani siyaset olduğunu göstermiyor mu?

İktidar ve muhalefetin şeytani siyaset anlayışı ile sorunlarımızın çözümü mümkün değildir. Milletimizin kurtuluşu ve yücelişi ancak rahmani siyaset ile mümkündür. Şeytani politikada ısrar mı edeceğiz, şeytani politikaya hayır; kurtuluş reçetemiz olacak rahmani siyasete evet mi diyeceğiz?...  Bir karar vermek zorumdayız.

Politika daha çok politikacıyı ilgilendirir. Politikacının menfaati ön plandadır. Siyaset ise tüm insanları ilgilendirir. Siyasette toplum menfaati ön plandadır. Hangi sebeple olursa olsun siyasetle ilgilenmeyen toplumlar sözde seçimlerle temsilcilerini değil yeni efendilerini belirler.                                                                                        

“Rahmani siyasete evet; şeytani siyasete hayır!” demek zorundayız. Elli yılı aşkın zamandır “Siyasetin esası adalettir.” “Siyaset; ancak ahlâk ve erdeme dayanıyorsa siyasettir. Bunun dışında politika bir madrabazlıktan ibarettir.” “Bir ahlâki ilkeyi korumak için bin iktidarı terk ederiz.” “Türkiye’de milletin kaderine hakim “Yeterli milletvekili sayısını bulun ne yaparsanız yapın.” devri artık kapanmalıdır. Türkiye’nin kurtarılması ile Türk milleti de, İslam dünyası da mutlu olacaktır.” “Politik oyunları bırakın! Bütün vatansevereler milli hedeflerde birleşin!” diyen rahmetli Millet Partisi genel başkanı siyasetin kutup yıldızı bilge lider Aykut Edibali’nin öğrencileri, Yeniden Milli Mücadeleci, Millet Partisi kadrolarının “Milletim Uyan!” Varlığın, birliğin,  geleceğin tehlikede.” Şeytani politikaya hayır! Rahmani siyasete evet! ”Türkiye bir avuç insanın, para babalarının istek ve arzularına göre yönetilen; skandallarla sarsılıp yönetilen değil; gerçek fazilet yönetimi ile temiz siyasetle yönetilen bir ülke olacaktır.” çağrısına tüm vatanseverler kulak vermeli.   

 “İştirak etmediğimiz, çilesini çekmediğimiz bir kurtuluş mümkün değildir.”Milletimizin uyanması, basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…

 

                                                                                                                                                 

 

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                

 

DİĞER YAZILARI 23 NİSAN’I KUTLUYORUZ AMA… 01-01-1970 03:00 KİMİN KULUYUZ? SEÇİLMİŞLERİN Mi, ALLAH’IN MI? 01-01-1970 03:00 TÜRK MİLLETİ! CEVAP VER!.. 01-01-1970 03:00 DERDİ OLANLAR…! 01-01-1970 03:00 DEVLETİMİZ İŞGAL, MİLLETİMİZ ESİR Mİ? 01-01-1970 03:00 YÜREĞİMİZ KAN AĞLIYOR!ŞEHİTLERİMİZİN VEBALİ KİMİN ÜZERİNE? 01-01-1970 03:00 … ÜMİTVAR MIYIZ? 01-01-1970 03:00 YERLİLİK-MİLLİLİKMASKE Mİ? 01-01-1970 03:00 MİLLETİNE DÜŞMAN MİLLET! 01-01-1970 03:00 ENFLASYON CANAVARINI KİM BESLİYOR?.. 01-01-1970 03:00 HANGİ ANAYASA TARTIŞILSIN? 01-01-1970 03:00 BUGÜN TÜRKİYE İŞGAL EDİLSEYDİ…..?! 01-01-1970 03:00 10 KASIM’DA SAMİMİYET BEKLİYORUZ 01-01-1970 03:00 BU KADROLAR   NİÇİN VAR? 01-01-1970 03:00 CUMHURİYETİN 100.YILINDA MİLLİ VE İLMİ MUHASEBE ŞART 01-01-1970 03:00 DÜNYADAKİ GÜÇ DENGELERİ VE TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 ÇARE BİZİZ!           01-01-1970 03:00 SORUMLU BİZİZ! 01-01-1970 03:00 YÜZ YILLIK HALİMİZİN HİKÂYESi 01-01-1970 03:00 DİN ….SÖYLEMEZ! ….İSTEMEZ! 01-01-1970 03:00 EĞİTİM-ÖĞRETİM İÇİN HAYATİ UYARI! 01-01-1970 03:00 VATANDAŞTAN CEVAP BEKLEYEN TARİHİ SORULAR! 01-01-1970 03:00 PARTİLERİN  ÖLÜM VE İHANETİ!         01-01-1970 03:00 EMPERYALİZMİN MİLLİ PARTİLERİ! 01-01-1970 03:00 BİZDEN NE İSTİYOR? 01-01-1970 03:00 KİME SİTEM EDELİM? 01-01-1970 03:00 EKONOMİK KRİZDEN BARIŞ MEDENİYETİNE 01-01-1970 03:00 LİDERLER DEVRİ BİTMELİ Mİ? 01-01-1970 03:00 AYKUT EDİBALİ HAKLI ÇlKACAK Ml?.. 01-01-1970 03:00 BU YÜCE MİLLET UYANIRSA…. 01-01-1970 03:00 KİM BUNLAR?  NE İSTİYORLAR?                   01-01-1970 03:00 SEÇİMDE FARKINDA OLDUK - OLMADIK         01-01-1970 03:00 SEÇMEN KİME OY VERDİĞİNİ SANlYOR? 01-01-1970 03:00 ….BİZE ENGEL OLUN ÇAĞRISI! 01-01-1970 03:00 SEÇİM Mİ?   SAÇIM MI?                       01-01-1970 03:00 İKTİDAR VE MUHALEFET  NE İSTİYOR? 01-01-1970 03:00 -MIŞ GİBİ SİYASET 01-01-1970 03:00 İKTİDAR VE MUHALEFETİN  AKIL HOCASI!? 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE... YA BİZ!.. 01-01-1970 03:00 SİYASETTE EN DÜRÜST EN SAMİMİ ÇAĞRI! 01-01-1970 03:00 SİYASETTE İRADELİ - İRADESİZ  EYLEM!     01-01-1970 03:00 DEPREMLERDEN ÇIKAN SONUÇ 01-01-1970 03:00 FELAKETLEREKADER DEYİP GEÇMEK! 01-01-1970 03:00 DEPREM SİYASET SAMİMİYET! 01-01-1970 03:00 MİLLİ CEPHE BİRLİĞİ NASIL KURULUR?        01-01-1970 03:00 SİYASETTE İYİLİĞİ EMR KÖTÜLÜĞÜ MEN 01-01-1970 03:00 SİYASETİN YÜZ AKI! 01-01-1970 03:00 OYUN BOŞA GİDER OYUNU! 01-01-1970 03:00 BİZİ ARIYOR! 01-01-1970 03:00 TÜRK MİLLETİNİN TARİHİ MİSYONU! 01-01-1970 03:00 İYİLİĞİ EMR - KÖTÜLÜĞÜ MEN…. 01-01-1970 03:00 TÜRK SİYASETİNDE ACİLİYET! 01-01-1970 03:00 KOPAN KIYAMETTEN KİM SORUMLU? 01-01-1970 03:00