DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Süleyman Kocabaş
Süleyman Kocabaş
Giriş Tarihi : 03-11-2025 10:27

CUMHURİYET KUTLAMALARININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Bütün yurtta, 2025 yılı Cumhuriyet’in ilanı  kutlamaları da her yıl olduğu gibi, üstelik de bu yıl artarak şovmenliklere  ve bedensel gösterilere sahne olarak kutlandı.

Ama, hiç kimse ve kuruluş çıkıp da, 1923’den 1946’ya neden  hiç seçim yapılmadığını, 21 Temmuz 1946’da yapılan seçimlerin ise,  “hileli seçimler” olup, CHP’nin  saltanatını 4 yıl daha uzattığını, gerçek seçimlerin 15 Mayıs 1950’de yapılıp, bununla milletimizin  iradesinin gerçekten tecellisi sonucu  hükümet olup iktidara  gelen Demokrat Parti Genel Başkanı  ve Başbakan Adnan Menderes’in 1960’da neden asıldığı ve CHP’nin iktidara  yeniden neden çağrıldığını sormadı, sorgulamadı.

Başbakan Menderes, 14 Mayıs 1950 Seçimlerini değerlendirirken, TBMM’de hükümet programını takdim  konuşmasında şunlardan bahsetmişti:  “Milletimizin  kendi kendisini idare etmesi demek olan Cumhuriyet, bu seçimle yönetime yansımıştır.”

1923 -1946 zaman diliminde seçimler  yapılmamış  değildi. Ama, Komünist Rusya’daki tek partili rejim Komünist Partisi’nin seçimleri gibi olmuştu. Ankara’da milletvekili listelerini, Cumhurbaşkanı Atatürk- Başbakan İnönü ikilisi  baş başa vererek  birlikte hazırlamışlar, seçilmeleri için  illere göndermişler, sandıklar  kurulmuş, seçime  ve oylamaya  yalnızca  tek parti CHP’ye üye olanlar katılmışılar, listeleri sandıkta onaylayıp Ankara’ya göndermişler, bütün bu olup bitenlere de  “cumhur” yani “halk” ın, “ Kendi kendisini  yönetmesi  Cumhuriyet idaresi” demişlerdi.

1923 -1950 zaman diliminde bütün halkın katılımıyla yapılan  tek seçim, seçime yeni kurulan Demokrat Parti ile birlikte kadim parti CHP katıldığı halde 21 Temmuz 1946’da yapılmıştır. Bu seçim de, CHP’nin dayatmasıyla “hakim teminatı”  veya “adli gözetim” altında değil, Komünist Rusya’daki Komünist Partisi seçimlerinde olduğu gibi, “Acık Oy, Gizli Tasnif” seçim sistemiyle   “hileli  seçim” olarak yapıldığı için,  sandıklarda “Seçimleri  DP kazandı” denildiği halde, seçim sonuçları tutanaklarına yazılanlarla  “CHP’nin kazandığı” ilan edilerek, bu  partinin saltanatının bir dört yıl daha uzatılmasına sebep olunmuş, gerçek seçimler ancak “hakim teminatı” altında 14 Mayıs 1950’de yapılması  sonucu  27 yıllık  CHP iktidarı el değiştirerek iktidara DP gelebilmiş, bu seçimi müteakip  CHP günümüz 2025’e kadar hiçbir seçimi tek başına kazanarak bir daha hükümet olamamış, iktidara gelememiştir.

 CHP, 27 Mayıs Darbesinden sonra yapılan 15 Ekim 1961 seçimlerinde, “en büyük rakibi” olarak gördüğü Menderes’ten kurtulmakla seçimleri kazanmak hayaliyle yaşamış, fakat bu gerçek olmamıştır. Seçimlerden “koalisyon hükümetleri” tablosu ortaya çıkmıştır. İnönü’nün genel başkanı olduğu  CHP dışındaki partiler arasında da koalisyon  hükümetleri  kurmak durumu varken, darbeyi yapan cunta üyelerinden ibaret Milli Birlik Komitesi ve bunun dışında Ordu’da “darbe  meraklısı” olarak oluşan yeni gruplaşmalar,  koalisyon hükümetini mutlaka  İnönü’nün kurmasında ısrar ederlerken, cumhurbaşkanı olması  için de Adalet Partisi   Senatörü Ali Fuat Başgil’in aday olarak sesçimle durumu  varken, cuntacı subaylardan  Sıtkı Ulay tarafından makamına çağrılarak, silahla tehdit edilmesi sonucu Başgil adalıktan  çekilmiştir.  Darbeci cuntalar,  “27 Mayıs Darbesinin lideri” denilen kendi adayları Cemal Gürsel’i bütün partilere  ve Meclis’e  baskı yaparak seçtirmişler, ardından Cumhurbaşkanı Gürsel, daha darbe  yaptığı günü,  “Senin buyruğun  bize Peygamber buyruğudur Paşam” dediği İnönü’yü  hükümeti kurmak için görevlendirmiş ve kurmuştur.

Bütün bu haller,  “Akan kardeş kanını durdurmak (-ki bunlar darbeye zemin hazırlamak için CHP tarafından planlanmış ve  yapılmıştı) ülkemizi diktatörlerden kurtarmak için yaptık”  gerekçesiyle darbe yapanların  kendileri “diktatör” olarak   “Demokrasiyi katledenler” olmuşlardır. Anlaşılan, ezelden  beri sürüp gelen “Ordu + CHP= Vesayet” tablosu  27 Darbesi, rejimi ve sonrasında kendisini yeniden göstermiş, “vesayet” le Demokrasi olamayacağından, bu haliyle de İsmet İnönü’nün, “1945’de Demokrasiye ben getirdim” söylemi de bir “masal” dan başka bir şey olmamıştır.       

Bütün bu tespitlerimiz ve düşüncelerimizin sonuçlarından olarak da , “tarihin hatırlatılmasına” yönelik şunlardan bahsedebiliriz:  1876- 1950 zaman diliminde  Meşrutiyet ve Cumhuriyet masalları ile hep  uyutulduk.  Buna ilave edilebilecek daha büyük boyutlarda bir “masal örneği” de, 1946 – 2025 zaman diliminde, bu sefer de “Demokrasi  masalları” ile uyutulmamız  olmuştur.   Bunda, II. Dünya Harbinden sonra dünyanın süper gücü oluşunu İngiltere’den devralan  ABD’nin etkisi ve baskısı altında, Milli Şef ve Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün de refakatinde, Türkiye’nin 1945’de“Demokrasiye  Geçiş” inde ABD’nin “icazeti ve muvazaası ” etkisini göstermiştir.

Bunun en büyük göstergesi ise, 27 Mayıs 1960 – 15 Temmuz 2016  zaman diliminde yaşadığımız  8 darbenin yapılmasıdır.  Bunların her defasında, “Amerika’nın kontrolünden  çıktı, milli iradenin tecellisine  dümen kırdı” denilen seçimlerle hükümet olmuş bütün iktidarlar, “askeri darbeler” le alaşağı edilerek, Türkiye’de bütün “Amerikan  aleyhtarı” olabilecek  sapmalar yok edilerek, “Demokrat Türkiye” deki düzenler,  bu darbelerle defalarca  Amerikan emlerine hizmet için  yeni adaptasyon veya dizaynlara maruz kalmışlardır.  Hele bu uğurda “gözbebeğimiz” dediğimiz  Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanılması, yaklaşık 5000 yılık tarihimizin askeri  açıdan “çok garip bir cilvesi” olarak kendisini göstermiş,  bu sebeptendir ki, “Ordu malı” esprisiyle ifade edilen,  Albay Ahmet  Özsoy, bunu Akit Tv. deki  bir söyleşisinde  darbeleri yapan  generalleri, “general” olarak değil de  “keneraller” olarak nitelendirmesi  “ilginç” olmuştur. Yani , “Amerika’nın adına milletimizin kanını emerek onu zayıf bırakanlar” anlamında…

 Burada bir “anti bir parantez” açarak, bizde tarihimizde yaşanmış ve geçmiş  “Meşrutiyet çığırtkanlıkları ve uygulamaları”  nın da nasıl bir “masal” olduğu ve hatta  bundan da öte bir “yıkım” getirdiği  üzerinde de kısaca durmak istiyorum. Ben bunun hikayesini, hem canlı belgeleri ve hem de yazılı belgeleri tetkikle yaşadım.

 Canlı yaşayışım şöyle olmuştu: 1990’lı yılların başında İstanbul Sultanahmet Camisi  avlusundaki   Kitap ve Kültür Fuarında kendi standımda kitaplarımı  imzalıyordum. Eli bastonlu 90’lık olduğunu tahmin ettiğim bir yaşlı bana doğru yürümekte  gülcük  çekerek geliyordu. Gelip selam verdi ve dedi “Evlat kitaplarını okuyorum, gerçekleri  dili getirdiğin için seni tebrik eder, teşekkürlerimi sunarım… Osmanlı’yı Meşrutiyet  Meşrutiyet  diye yıktılar; Türkiye’yi  de Demokrasi Demokrasi diyerek yıkacaklar. Meşrutiyet’in bizi yıkışının bir örneğini  çok acı olarak  1912 Balkan Harbi’nde canlı yaşadık. Ben o sıra 10 yaşında idim; Bulgar ve Yunan vahşetlerinden kurtulmak için Üsküp’ten  ailemle beraber İstanbul’a kaçtık”  dedi. Mesele   anlaşılmıştı.

Bizde 1876 -1908 zaman diliminde İngiltere ve Fransa’dan  ithal ve dayatmacılık, taklitçilikle gelen Meşrutiyet  “masal” olmaktan da öte tam bir  “yıkım” olmuştu. Balkanlı yaşlı amcanın etkisinde kalarak 1990’lı yılların ortalarında “Kendi İtiraflarıyla Jön Türkler Nerede Yanıldı? 1896 – 1918” ve  “Tarihimizde  Yanlışlıklar Geçidi” kitaplarımı yazdım. Bu kitapları yazarken de  belgelere dayalı olarak Meşrutiyet isteriz çığırtkanlıklarının İmparatorlukta  nelere  mal olduğunu gördüm. Meşrutiyet’in getirdiği “massalar ve yıkım”ı yaşayan Jön Türkler, yıkım yılı 1918’den sonra  hatıralarını yazmaya başlamışlar, “uğrunda ilanı için çıldırmış  olduğumuz” dedikleri Meşrutiyet ve uygulamaları ile İmparatorluğun  nasıl yıkıldığını  Rıza Nur, Hüseyin Cahit, Ahmet İhsan, Ahmet Rıza, Mehmet Cemil, Mehmet Selahattin, Başmabeyn  Lütfi Bey  vb. daha  niceleri  yaşadıkları  olaylarla  anlatıyorlar, sonuçta şu ortak hükme varıyorlardı: “Biz hastaya (zaten bu sırada   Osmanlı’ya Avrupa’da hasta adam lakabı takılmıştı) yanlış teşhis koyduk ve  sağlığına kavuşturalım  derken yanlış ilaçlar vererek  onu öldürdük.”  “Öldürdük” dedikleri  “Cihan İmparatorluğu”  Osmanlı idi.  Anlayacağınız, dışarıdan, Avrupa’dan dayatmacılık ve taklitçilikle yaptıkları Meşrutiyet ithali,  Kayseri’de yetiştirmek için İzmir’den incir ağacı,   Mersin’den Muz ağcı ithaline benzemişti. Bu bize, Cumhuriyet ve Demokrasi  ilanlarından daha büyük “masalar” a ve üstelik de “daha büyük yıkımlar” a sebep olmuştu.   

 “Gerçek demokrasimiz” e kavuşmak,  “masalsız rejim anlayışlarımız” ın terki  ve “kenesiz vücut yapılanmamız” a sahip olmamız dileklerimle vesselam. 1 Kasım 2025      

             

Süleyman Kocabaş

Süleyman Kocabaş

DİĞER YAZILARI BAŞKAN ERDOĞAN VE DEVLETLER BAŞKANLARINA AÇIK ÇAĞRIM! GÜNÜNÜZ BATI MEDENİYETİNİN ÇÖKÜŞÜNÜN DİĞER BİR KISIM ÇÖZÜMLEMELERİ GÜNÜMÜZDE SAMSUN’A YENİDEN ÇIKMAK... İBRETLİ CEVABIMIZ TÜRKİYE’NİN 1830-2025 DÖNEMİNDE İNGİLTERE VE AMERİKA’NIN I. VE II.  YENİ DÜNYA DÜZENLERİNE SOKULMASI BATI’DA YENİ BİR MEDENİYET TASAVVURUNUN DİLE GETİRİLMESİ     DİLİMİZDE  YAŞANAN İKİ BÜYÜK DİL YOL KAZASI TÜRKÇE MİSAK-I MİLLİSİ TÜRKÇE MİSAK –I MİLLİSİ MANİFESTOSU ÇÖKÜŞÜ GETİREN KAPİTALİZM VE KOMÜNİZM KENDİ İTİRAFLARIYLA GÜNÜMÜZ BATI MEDENİYETİNİN ÇÖKÜŞÜ VE YENİ BİR MEDENİYET TASAVVURUNUN  DİLE GETİRİLİŞİ TARİH  DÜN  BİZİ NASIL  ÇAĞIRMIŞTI? BUGÜN DE BİZİ  NASIL ÇAĞIRIYOR? YENİ BİR MEDENİYET TASAVVURU BATI MEDENİYETİN ÇÖKÜŞÜ YENİ BİR MEDENİYET TASAVVURU KENDİ  İTİRAFLARIYLA  GÜNÜMÜZ BATI  MEDENİYETİNİN ÇÖKÜŞÜ GÜNÜMÜZÜN SULTAN VAHDETTİNLERİ, DAMAT FERİTLERİ, ALİ KEMALLERİ KİMLERDİR?   31 MART 2024 MAHALLİ SEÇİMLERİNDE  OYUMU KİMİ VERECEĞIM? SİYONİST İSRAİL'İN ARAP SOYKIRIMI İSTİKLAL VE İSTİKBALİMİZ TEHLİKEDEDİR KENDİ İTİRAFLARIYLA SİYONİST İSRAİL’İN  “ KOLONİYAL  JANDARMA –POLİS DEVLETİ” OLARAK DOĞUŞU İSTİKLAL VE İSTİKBALİMİZ TEHLİKEDEDİR! SİYONİZM’İN SİYASALLAŞMASI VE ADRESİNİ BULMASIYLA GELEN “KOLONİYAL  JANDARMA - POLİS DEVLETİ KURMAK” İTİRAFLARI KENDİ İTİRAFLARIYLA SİYONİST İSRAİL’İN  “ KOLONİYAL  JANDARMA –POLİS DEVLETİ” OLARAK DOĞUŞU CUMHURİYETİN 100’ÜNCÜ YIL ANALİZLERİ  VE ELEŞTİRİLERİ CUMHURİYETİN 100’ÜNCÜ YILDÖNÜMÜNDE TÜRKÇE “HARF  DEVRİMİ”NDEN SONRA  GELEN “DİL DEVRİMİ”  “ DOĞU İSLAM MEDENİYETİNDEN  KOPMAK” VE “SEKÜLER –LAİK BATI MEDENİYETİNE GİRMEK” “DİL DEVRİMİ” İLE GELEN “DİLİMİZİN DEVRİLMESİ”   HAKKINDA YABANCI İLİM ADAMLARININ GÖRÜŞLERİ “DİL DEVRİMİ” İLE GELEN ‘DİLİMİZİN DEVRİLMESİ” HAKKINDA YABANCI İLİM ADAMLARININ GÖRÜŞLERİ  II YABANCI  İLİM ADAMLARI –TÜRKOLOGLARIN “DİL DEVRİMİ” İLE GELEN ‘DİLİMİZİN DEVRİLMESİ” GÖRÜŞLER...1 YABANCI İLİM ADAMLARI ERMENİ  TAŞNAKSUTYUN PARTİSİ İLE İTTİHAT VE TERAKKİ PARTİSİNİN SULTAN ABDÜLHAMİT’İ DEVİRMEK İÇİN İTTİFAKI VE GÜNÜMÜZDE TARİHİN TEKERRÜRÜ ERMENİ  TAŞNAKSUTYUN PARTİSİ İLE İTTİHAT VE TERAKKİ PARTİSİ.... “ABDÜLHAMİT VE ERDOĞAN GİTSİN DE KİM GELİRSE GELSİN” İN TARİHSEL ÇÖZÜMLENMESİ 6 ŞUBAT 2023  7.7 +7.6 ÇİFTE BÜYÜK  DEPREMİ DİLE İHANET MİLLETE İHANET DEMEKTİR... CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN   VE  SİYASİ PARTİLER GENEL BAŞKANLARINA  İKİNCİ     AÇIK MEKTUBUM KOCABAŞÇA KÖŞESİ-7 KOCABAŞÇA KÖŞESİ-6 KOCABAŞÇA KÖŞESİ-5 KOCABAŞCA KÖŞESI-OKULU-3 CUMHURBAŞKANI VE MUHALEFET LİDERLERİNE AÇIK MEKTUBUM KOCABAŞCA KÖŞESI - OKULU KOCABAŞÇA VATAN VE MİLLETİMİZİ KUŞATAN TEHLİKELER VE OYUMU KİME VERECEĞİM? GERÇEKLER VE BİR DUA.. KUR’AN YAKMA HAÇLI SALDIRISI VE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER BUNLAR SÖZLERİNİ TUTMAZLAR SES BAYRAĞIMIZ TÜRKÇEMİZİN ÖNEMİ SES BAYRAĞIMIZ YENİ BİR CEPHE DAHA Ml AÇlYORLAR? BİR ENTELEKTÜEL NASIL OLMALI? TÜRKÇENİN  KATLİ İNGİLİZCE GRAMER KAİDELERİNİN TÜRKÇENİN GRAMER KAİDELERİNİ İŞGALİ BÜYÜK BİR “MȂNEVİ BUHRAN”A DOĞRU MU SÜRÜKLENİYORUZ? ENVER  PAŞA  VE İTTİHATÇI LİDERLERİN KAÇIŞLARI  VE ENVER PAŞA TARİHİNİN SONU
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
  • 1GALATASARAY1229
  • 2FENERBAHÇE1228
  • 3TRABZONSPOR1225
  • 4SAMSUNSPOR1223
  • 5GÖZTEPE1222
  • 6BEŞİKTAŞ1220
  • 7GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ1219
  • 8CORENDON ALANYASPOR1215
  • 9TÜMOSAN KONYASPOR1214
  • 10ÇAYKUR RİZESPOR1214
  • 11KOCAELİSPOR1214
  • 12RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ1213
  • 13HESAP1213
  • 14GENÇLERBİRLİĞİ1211
  • 15KASIMPAŞA1210
  • 16ZECORNER KAYSERİSPOR129
  • 17İKAS EYÜPSPOR128
  • 18MISIRLI127
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA