Şu işim olursa…. diyerek allah’a verdiğimiz sözlerdir adak.
Kurban keseceğim, fukaraya yardım edeceğim türü kendi kendimizi allah’a karşı borçlu ve yükümlü kılmaya niyet etmektir.
İslam toplumu olarak böyle bir alışkanlığa sahibiz.
Bir işimiz olduğunda söz vermekten zevk aldığımız ama indi ilahideki mesuliyetini fazla idrak edemediğimiz bu adak adama taahhütlerimizi tahakkuk ettirmek zorunluluğu vardır.
Yapmakla mükellefiz allah’a verdiğimiz sözü. lafla olmuyor. üzerimize borç olmayanı borç alıyoruz.
“Ahdettiğiniz zaman Allah’ın ahdini yerine getiriniz.”nahl 91”İslam fıkhında önemli bir konumu olan “Nezirler/ adaklar” babını enine konuna izah etmeye çalışalım ve hakkıyla
anlamaya ve anlatmaya çalışalım ki ilahi sorumluluktan kurtulalım.
Adak:”üzerine vacip olmadığı halde ibadet cinsinden bir ameli allah katında yüksek dereceye ulaşmak için kendi üzerine vacip kılmağa”denir.Mümin, farz ve vacip dışında allah için bir ibadeti, iyiliği yapacağını adasa bu adağın
yerine getirilmesi kendisine vacip olur.
Binaenaleyh cenabı hak, kur’an’ı keriminde: “Adaklarınızı yerine getirin” hac 29” “Ahdinizi yerine getiriniz, zira ahd mesuliyeti gerektirir”isra 34” “Ahdettiğiniz zaman allah’ın ahdini yerine getiriniz(Nahl 91) buyurmaktadır.
Hz. peygamber sav’de:“Hz. aişe ra’nın rivayetine göre peygam sav” her kim allah’ü tealaya itaat edeceğine dair adakta bulunursa adağını yerine getirsin. her kim de allahü tealaya isyan edeceğine dair adakta bulunursa ona isyan etmesin”
buyurmuştur. Yine rasülü ekrem sav efendimiz “allaha isyan edeceğine dair yapılan adak yerine getirilmez.
Bunun keffareti bir keffareti yemin vermektir.”Buyurmuştur. imam ibni husayn ra demiştir ki Rasulullah sav’den işittim şöyle buyurdu. “adak iki kısımdır.
Birincisi ibadet cinsinden olup Allah rızası için yapılır ki, yerine getirilmesi lazımdır.
İkincisi allah a isyan kabilinden olup şeytan için onun kötü vesvesesiyle yapılır ki yerine getirilmesi lazım değildir. Ancak bu adağın keffareti olarak bir keffareti yemin verilir.
”İbni ömer ra’ın rivayetine göre Resulü ekrem sav: “Adak, allah’ın takdirini, kaza ve kaderini ne ileri götürür ne de geri bırakır. Ama bu adak sebebiyle cimri kimseden bir miktar mal çıkarılır”buyurdu.
Yine peygamber efendimiz sav:“adak yapmayınız, çünkü adak kaderden hiçbir şeyi değiştirmez. Lakin adak sebebiyle cimri kimseden mal çıkarılmış olur.”buyurdu.
İbadetle ilgili adaklar Allah rızası için ibadet sayılan bazı şeyleri adamak ise makbuldür, sevap kazanmağa bir vesiledir.
Mesela; “Nezrim olsun, şu işim yoluna girerse üç gün oruç tutayım veya hastalığımdan kurtulursam bir kurban kesip etini fakirlere dağıtayım demesi gibi.
Böyle dünyevi bir gaye ile yapılan bir ibadet, yüksek bir maksada değil, dünyevi bir gayeye dayalı olduğundan ibadetler de aranılan ihlas ve samimiyete aykırıdır.
Evet böyle bir adak yukarıdaki hadisi nebevilerde açıklandığı şekilde allah’ın kaza ve kaderinden hiçbir şey değiştirmez.
Cenab-ı allah ne takdir etmiş ise o meydana gelir. “Onlar adaklarını yerine getirirler(insan 7) buyurarak adağını yerine getirenleri yüce allah övmüştür.
Kimsenin yapamayacağı yükümlülük altına girmemesini, girmişse gereğini yapmasını önerir kazasız belasız ve işlerin rasgeldiği bir dünya da yaşatmasını mevlayı mütealden dileriz.