SOSYAL MEDYA VATANDAŞI KUŞAĞA DİKKAT !
Merhum Mehmet Akif gençlikle ilgili şiirinde “Ehli hüner arasında aradım kıldım taleb/ Her hüner makbul imiş lakin illa edeb illa edeb...diyor. Yazımıza konu olan kuşağa Bazı yazarlar “Z kuşağı tarikatı” dahi diyorlar.
Sözünü çekmeyen, dobracı yazar Engin Ardıç ise “Özgüvenleri tavan yapmış, küstahlık, saldırganlık, pervasızlık, şımarıklık, ve arsızlık boyutlarına ulaşmıştır” diyor Atlantik çarklı medyatik kuşak için.
Köylünün kızı sevgilisi genç tarafından kaçırılmış. Olay vazife yaptığım Pınarbaşı/ Ekrek/ Çörümşek boğazında Demirciören köyü yakınlarında oluyor. Aracılar barıştırmak, nikah kıyıp düğün yapmak gençlere yuva kurmak için çok aksi olan babasına varıyorlar. Adam soruyor: Kızımı kaçıranın kaç koyunu, kaç atı, kaç çift sürecek öküzü vs var diye soruyor. Arayı bulmak için köylüler tarafından yollanan rahmetli Celloğlu ise; dobra adammış direk söylüyor: Kızını kaçıran delikanlı garibandır, “Belinen kuşak ……nen ….şak” diye durumu şak diye söylüyor. Neyse köylüler araya girmiş ve nikah kıyılmış.
Kuşak lafı geçen her yerde merhum Celloğlunu hep hatırlarım. Bu kuşak edebiyatı epey su götürecek Atlantikçi medya ve onun güdümündeki paralelleri sathı mailinde.
Ağabeyim malayani söz ve fiilleri hiç sevmez. Espri vs. azıcık öteki konulara( Argo,fıkra vs.) girdimmi sıkılarak, “oğlum sen en sonunda söyleyeceğini başta söylüyorsun, yazıların fena değil velakin söz söyleme kabiliyetin çarpık” der. Eleştirilerini almak için bilinçli Yaparım ekseriya. Yazarın radikallik içeren Z kuşağı yorumu aramızdaki diyalogu anımsattı. Tefekkür ve teemmül seviyesinde olanlara hürmetler. Kayserili demiş zaten “Aklı yetenin gadasını alim, aklı yetmeyen ise benim gadamı alsın”
Engin Ardıç devam ediyor “ Tüm kültürel birikim ve bilgileri; bilgisayarda karşılarına çıkan çoğu zırva ve yalan yanlış site malumatlarıyla sınırlıdır. Özgüvenleri de tavan yapmış; küstahlık, saldırganlık, pervasızlık, şımarıklık ve arsızlık boyutlarına ulaşmıştır. Bilgisayar ve sosyal medya ise hayatlarının olmazsa olmaz parçalarıdır tabii… Günde altı saatten fazla geçiriyorlar bilgisayarda. Bunların cep telefonlarını alsan ölürler (Kuşakta kuşakmış haaa…Sabah, 4 temmuz 2020)
Kendisi de eleştiriliyor Engin Ardıç. Düşünce ve fikir beyan etme özgürlüğünün olduğu yerde eleştirmek de eleştirilmekde en doğaldır.
Birgün gazetesinden Erk Acarer de Z kuşağı topuna şöyle giriyor: “Yeşiller gibi partilerin politik tarzını benimsiyor. Z kuşağıyla ilgili araştırmalar, AKP ile birlikte gençler arasında ateizm ve deizmin yükselişte olduğunun bir sağlaması gibi. Din gibi içi boşaltılıp, kullanışlı hale getirilen vatan, millet, bayrak vs kavramları da Z kuşağının duvarına çarpıyor.” diyor Acarer.
İnsan sen neymişsin nan Z kuşağı diyor bu Z kuşağı medhü senası karşısında. Tabii o da bir görüş. Farklı görüşleri serdederek okuyucuya düşünce ve yorum ortamı sağlıyoruz.
DİNE, BAYRAĞA, ASKERE KARŞI BATIYA KARŞI OLMAYAN KUŞAK
Z kuşağı tanımını kurcalayan, yorumlayan yazarlardan Ertuğrul Özkök de Z kuşağını överek “Yüzde 87 oy verirken anneme babama danışmam diyor. Demekki bağımsız düşünebilen bir nesil geliyor. Yüzde 82 si farklı bir din ve mezhebe ait biriyle evlenebilirim diyor(Y kuşağı herhalde kastettiği). Bu rakam bir önceki nesilde yüzde 32. Demek ki yabancı ve öteki düşmanlığı azalıyor. Yüzde 78 Avrupa birliğini destekliyor. Ve Özkök filozofu yorumlarına devam ediyor: -Bu rakam X ve Y kuşaklarında yüzde 36 . Demek ki son zamanlarda yükselen Batı düşmanlığı bu nesilde karşılık bulmuyor. Yüzde 76.4: Adalet, demokrasi, ifade ve düşünce özgürlüğü, liyakat, israf gibi konularda duyarlı. Demek ki vicdanlı ve yaşadığı dünyaya karşı sorumlu hisseden bir nesil var ufukta. Yüzde 68.7 kendisini Atatürkçü, muhafazakar veya milliyetçi gibi etiketler altında görmek istemiyor. Demek ki ideolojik takıntılar azalıyor”
Z kuşağı denilen çakma/ kurmacaya uygun gayri milli oluşumlara güzelleme yapıyor Atlantikten çarklı diğerleri gibi. Kısacası önce kafa karıştırarak millilikten ve manevi varoluş köklerinden koparmanın girizgahını yapıyor oradan fonlanma diğerleri gibi.
EUZU BİLLAHİ MİNEŞŞEYTANRRACİYM VES-SOSYAL MEDYA
Bölücülük/ kimlikçilik medyadan yayılıyor, sözde insan haklarcılık ordan yayılıyor, linç-cilik iftiracılık, tröl orduları ordan yetişip besleniyor. Terbiyesizlik/ ahlaksızlık yine ordan neşvü nema bulmaktadır. Saymakla bitmez; yalan ve yalancılık ordan, küfür/ küfürbazlık, arkadan hançerleme/ iftiracılık, kimliğini gizlemek, karamsarlık, bozgunculuk hep medyadan yayılıyor. Hatta vatana ihanete hoşgörü, yapay bir çevrecilik, gözü dönmüş her türlü çıkarcılık dahi ordan yayılıyor. Toplumsal çürüme, cıvıklık, modacılık, hatta modacılık o kadar hızlı yayılıyor ki yetişmek imkansız. Her türlü vahşet medyadan, istismar ordan, uyuşturucu hepsi medyadan yayılıyor. Bu yıkıcı akımlara karşı oluşan karşı koymalar da yine medyayla yayılıyor.
Eğlence ve şaka, karikatür, şiir her türlü görsel ve işitsel sanatta medyadan yayılıyor. Zaman zaman medyatik linç yayılıyor. Yayılıyor da yayılıyor sevgili okuyucu. Rabbim uyanık dikkatli yaşamak hususunda yardımcımız olsun toplum olarak basiretler ihsan eylesin.