“Ümm”, bir şeyin meydana gelmesine, terbiyesine, ıslahına veya başlangıcına temel olan köküne verilen isimdir. “Ümm” kelimesi kur’an’da kelime anlamıyla hem anne, hem ana, asıl, temel, uygun karşılık anlamlarında geçmektedir. “ümmet”, sözlükte, cemaat, yol, din, nesil veya topluluk demektir. çoğulu ‘ümem’dir. aslında ‘ümmet’ kelimesi bir çoğunluğu, bir cemaati ifade ederken, ‘ümem’ sözcüğü, çoğulun çoğulu gibidir.
‘Ümmet’ kavram olarak, kendi irâdeleriyle veya bir zorunluluk sonucunda aynı dine uymak sûretiyle bir arada yaşayan insan topluluğudur. bu tanımdan hareketle birçok müslüman bilgin, ‘ümmet’ kelimesiyle islâm'a inanan toplulukların kast edildiği görüşündedir. kur’ân-ı kerim ‘ümmet’ kavramını farklı topluluklar için kullanmaktadır. söz gelimi, “yerde debelenen hiç bir canlı ve iki kanadıyla uçan hiç bir kuş yoktur ki, sizin gibi ümmetler olmasın…” (6/en’âm. 38) âyetinde olduğu gibi hayvanlar ve kuşlar da birer ümmettir. peygamberimiz (s.a.s.), köpeğin ve karıncanın bile bir ümmet (topluluk) olduğunu belirtiyor (müslim, selâm 38, hadis no: 2241, 4/1759; ibn mâce, sayd 2, hadis no: 3205, 2/1069).
Ümmet kelimesinin bazı âyetlerde ‘topluluk’ anlamında kullanıldığını görüyoruz: “sizden, hayra çağıran, ma’rûfu (iyiliği) emreden, münkeri (kötülüğü) önleyen bir ‘ümmet’ (topluluk/cemaat) olsun…” (3/âl-i imrân, 104). İslâm ümmeti insanlığın hidâyet önderidir: ‘ümmet’ kavramı, bir diğer deyişle ‘imam’ sözünden alınmış çoğul bir isimdir ki, çeşitli insan gruplarına önder olan ve kendisine uyulan cemaat demektir. yani, ümmet, bir imamın (önderin) başkanlığı altında sağlam bir topluluk oluşturup düzenli bir şekilde faâliyette bulunan ve diğer insanlara önderlik yapabilen bir topluluktur.
TEK BAŞINA ÜMMET OLANLAR. İBRAHİM
Katkıda bulunduğumuz sosyal,siyasi veya dini topluluk, iman üzere olduğu gibi, küfür üzere de edim ve etkinlikte bulunabilir; faâliyetleri sâlih amel de olabilir, fitne ve fesat da. kişilere göre ‘imam-önder’ hangi konumda ise, gruplara/topluluklara göre de ‘ümmet’ o konumdadır. ümmet, kuvvetli bir önderlik kurumunun yönetimi altında bir araya gelen topluluktur. o topluluğun fertleri inanç ve gaye yönünden bir köke, bir asıla bağlıdırlar. ümmet kavramı, kendine has bir dine sahip olan kimse anlamına da gelir: “hakikaten ibrâhim, başlı başına bir ümmet idi ve allah’a itaat ederdi.” (16 nahl/120) peygamberimiz, islâm’dan önce yaşamış ve imanla ölmüş kuss bin saîde’nin de tek başına bir ümmet olarak diriltileceğini açıklıyor hadis kitapları ‘ümmet’, aynı yer ve zamanda, aynı dine bağlı insanların oluşturduğu topluluk anlamında kur’an’da sık sık geçmektedir.
İNSANLAR ÖNCEDEN BİR ÜMMET İDİLER..”AYETİ BAKARE 213”
“Kanennasü ümmeten vahideten” ayeti işin künhüne inildiğinde ademoğulları yani hazreti ademden türeyen biz insanoğlu, insanlar, başlangıçta tek bir ümmet idik. gelen peygamberler, insanlığın içinden çıkamadığı müşkilatları çözerlerdı. ancak daha sonradan aralarındaki bağy (taşkınlık) yüzünden anlaşmazlığa düştüler. farklı farklı dinler uydurdular ve değişik ümmetler haline geldiler (2/bakara, 213; 10/yûnus, 19).
İSLAM ÜMMETİNİN ÖZELLİKLERİ
Allah (c.c.) dileseydi yeryüzündeki bütün insanlar bir tek ümmet olurdu (5/mâide, 48; 11/hûd, 118; 42/şûrâ, 8). o zaman da hür irâdenin ve imtihanın bir anlamı kalmazdı. insanlardan dileyen islâm ümmetinin, dileyen de küfür ümmetlerinin bir üyesi olabilir. insan, sonucuna katlanmak şartıyla bu konuda serbesttir. ma’rûfu (iyiliği) emreden, münkeri (kötülüğü) önlemeye çalışan islâm ümmeti, insanlık içerisinden çıkartılmış en hayırlı ümmettir (3/âl-i imrân, 110). allah’ın yarattıkları arasında bazı ümmetler, hakka iletirler ve hak ile adâlet yaparlar (7/a’râf, 181). insanlar arasından çıkartılmış en hayırlı ümmet olan islâm ümmeti, diğer ümmetlere karşı üstün bir konumdadır.