Bir öneri, ya da bir düzeltme talebi geldiğinde hemen fikrimizi beyan ederiz.
“Bana göre” diye başlayan veya “Bence” ifadesi ile anlamlandırılmaya çalışılan bir durum.
Bu durum daha geniş bir kitleyi kapsıyor ise tabi ki de “Bize Göre” ile taçlandırılıyor.
Toplum ikiyle bölünmüş durumda.
“Bizden olan-olmayan” ikileminin yeni boyutu “Bence-Bana göre-Bize göre”
HERKESE SÖZ HAKKI
Doğaldır.
Herkes fikrini, görüşünü beyan etme özgürlüğüne sahiptir.
Ta ki başkalarının özgürlük alanına dalana kadar.
Ya da moda deyim ile mobbing yapana kadar.
Ancak öyle olmuyor ne yazık ki.
Birileri “Benden olsun çalarsa çalsın!” deme acziyetini bile gösterebiliyor.
Hatta ve hatta çalana “Benim Hırsızım iyidir” bile diyenler olabiliyor bir başka boyuta geçmiş bayağılık ile…
KRİTER KOYAMAMAK
Ortak aklın çok ama çok konuda egemen olduğu ülkemizde ve Dünya’da tanımlamalar, yorumlamalar, değerlendirmeler doğal olarak farklı boyutlarda sunulma özeliği taşıyor.
Değişen değer yargıları, inançlar, adetler, ör ve ananeler, siyasi kimlikler bakış açısını da doğal olarak değiştiriyor.
Kriter koyamamanın ya da toplum da kriter oluşturamamanın sıkıntısı sorunlar yumağının çoğalmasına neden oluyor.
Bocalıyoruz.
Elimize yüzümüze bulaştırıyoruz.
Aslında belki bu da bir başka sığ olmanın gereği.
Kritersiz karakterler…
Zira her karakter kritere sokulmak istenirse ortaya karikatürize bir tablo çıkıyor.
HERKESE SAYGI…
Sizden olsun ya da olmasın.
Dünya görüşü ne olursa olsun.
Hatta inançları bağlamında farklı da olabilir.
Yaşam ve giyim tarzından dolayı insanları yargılamak, düşünceleri bağlamında kınamak ve hatta aşağılamak, bayağılaştırmak ne kadar sığ ve yoz bir düşünce…
Yüce yaratıcının bile insanları ölümden sonra yargıladığı sonsuz af ve mağfiretini duyurduğu ebedi alem öncesindeki bu Dünya sahnesinde kendisini “Tanrının Yeryüzündeki …” gibi görmek ve sözüm ona insanlara rol biçmek, yargılamak ne kadar ulvi görevler onlara göre.
Hal böyle olunca “Bence” ile başlayan, “Bize göre” ile devam eden bir yaklaşım içinde “Size yaşam hakkı yok!” demeye getiriliyor bazı şeyler.
“Siz layık değilsiniz!” deniyor.
Kendilerini kendinden menkul “Bir zamanlar ikinci sınıf” görüldükleri iddiası ile bir başka tezata daha düşerek ve nerede ise Hitler mantığı ile megolamaninin hastalıklı dışa vurumu üstün bir ırk yaklaşımı ile…
NEYE GÖRE!...
Kime göre.
Sana göre mi?
Bana göre mi?
Bize göre mi?
Ona göre mi?
Buna göre mi?
Tekrar soruyorum…
Bitiriyorum…
Kime göre?!...