Türkiye’de son dönemde intihar vakaları arttı.
Bu konuda daha önce de bu köşede değerlendirmede bulunmuş ve ilerleyen dönemlerde uzmanların bu konuya dair artış olma eğiliminin yüksek olduğuna dair endişelerimizi de dile getirmiştik.
Ve… Ne yazık ki rakamlar patlamış durumda.
Öylesine dramlar, öylesine yürek burkan hikayeleri okurlarımıza aktarmak ve çoğu zamanda olayın tüm gerçekliği ile yazamamanın sıkıntısını yaşıyor ve kahroluyoruz ki.
Gencecik fidanlar toprağa veriliyor.
Arkasından kırık dökük hikayeler.
ARTIŞLAR ÜZÜCÜ BOYUTTA...
Ülkemizde intihar eden yurttaşların sayısı 2020'de 3 bin 703 iken 2021'de 4 bin 158'e çıktı. 2012'den bu yana her yıl 3 bini aşkın vatandaşın intihar ettiği Türkiye'de ilk kez 2021 itibarıyla bu sayı 4 bini aşmış oldu.
Geçim zorluğu nedeniyle intihar edenlerin sayısı ise 2020'de 289 iken 2021'de 324'e yükseldi.
"Türkiye'de yılda kaç kişi intihar ediyor?" sorusunun cevabı ise 4 Kasım 2022'de dönemin CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl'ün araştırmasına göre Türkiye'de 2002-2019 yılları arasında 53 bin 425 kişi intihar etti.
2019'da ise 3 bin 406 kişinin intihar ettiği ülkemizde 2002'de 2 bin 301 olan intihar sayısı her yıl artarak 2012'de 3 binin üzerine çıktı.
KAYSERİ’DE SON DURUM…
Son günlerde ilimizde de intihar vakaları artmış durumda.
Hem de rezidans intiharları bir hayli dikkat çekici.
Toplumun bunaldığı ortada.
Çaresizlik…
Çözümsüzlük…
İnsanların yapabileceği başka bir şey yok ne yazık ki.
Son karar…
Anlık karar…
Geri dönüşü olmayan karar…
Mesela son yıllardaki yurt geneli ve Kayseri rakamlarını verelim öncelikle 2000 Yılından 2014 yılını kadar 7-51-27-48-27-24-46-29-46-43-47-56-72-57- ve 2014 yılında 66.
Sürekli bir artış trendi var.
2014-2022 Yılları arasındaki rakamlarda maalesef tabloyu daha da kötüleştiriyor.
TÜİK Son dönemlerde ölüm rakamlarına dair kesin verileri paylaşmıyor artık Pandemi sürecinden bu yana.
HERŞEY ETKEN…
Sebep sonuç ilişkisi arasında Ekonomi, mobing, liyakatsiz atamalar gibi sıkıntılardan intiharlar var.
Ne kadar üzücüdür ki bu intihar vakaları arasında Emniyet ve Diyanet teşkilatındaki intihar vakaları da bir hayli düşündürücü...
Olayın daha da üzücü tarafı mı?
Kimse bununla yüzleşmiyor.
Devlet bile kendi personeline sahip çıkmıyor.
DÜNYA’DA DURUM…
Dünya genelinde intihar rakamları gerilerken ABD'de 2000'den bu yana intihar vakaları %18 oranında arttı.
Fransa’da intihar girişiminde bulunup acile kaldırılan genç kızların oranı bir yılda %22 artmış. 15 yaş altı %40!
Mesela intihar 2020’li yılların başında rakamlarında Türkiye yüz binde 2,6 ile tüm Avrupa’nın (İskandinav ülkeleri dahil) ve tüm gelişmiş ülkelerin arasında son sırada idi ve en yakınında yüz binde 7-8lerde.
Ancak son dönemde artış trendi dikkatlerden kaçmıyor.
ASLANTAŞ: ORANLAR HAD SAFHADA!
Türkiye Genç Fikirler Birliği Genel Başkanı ve Kişisel Gelişim Psikoloji Yazarı Mert Can Aslantaş, son dönemde artış gösteren intihar vakaları ile ilgili geçtiğimiz günlerde açıklamada bulundu.
Aslantaş “Son dönemde ülkemiz genelinde ne yazık ki intihar vakaları artmış durumda.
Pandeminin ülkemizdeki ve tüm dünyadaki etkisiyle birlikte olumsuzluğa sürüklenen hayatımız sosyo-ekonomik zorluklar, gelir bozuklukları, anti-sosyal hayat sebebiyle ne yazık ki yaşantımız olumsuz etkileniyor.
Gençler üzerinde intihar oranları 15-16 yaşlara kadar gerilemişken eğitim hayatındaki olumsuzluklar, sosyal problemler ne yazık ki gençliğimizi olumsuz etkiliyor.
Son dönemdeki ekonomik buhran vatandaşlarımızı bir o kadar yıpratırken, buna nazaran antidepresan kullanan halk kesimi de bir o kadar artmış ve artmaya her geçen gün devam etmektedir.
Sosyologların ve psikologların bu kapsamda ortak ve bölgesel bir çalışma yürüterek bu duruma en kısa sürede el atmaları, devletimizin bu durumu en aza indirgemek için etkin bir şekilde çalışmalar yürütmesi elzemdir.
Bu kapsamda gençliğimizi artan intiharlar ve artan antidepresan kullanımları doğrultusunda kaybedersek geleceğimizi kaybederiz. Elbette ki bugün bu konuları konuşuyorsak sebebi ekonomidir.
ÇÖZÜM ÜRETMEK ZORUNDAYIZ…
Devletimizin bir an önce bu konuya değinmesi ve çözüm üretme çabasında bulunması toplumumuzun ruh sağlığı açısından vazgeçilmezdir.” diyerek gündemdeki konuya dair saptamalar yaptı.
Sanırım toplumdaki herkes iyi kötü konuya vakıf.
İnsanımız bunalmış durumda.
Önünü göremiyor.
Geleceğine dair endişeli.
Özellikle genç nüfus ciddi manada rahatsız tablodan.
KAYGI VEREN ARTIŞ RAKAMLARI...
İntihar vakalarında kaygı veren tırmanış yaşanıyor.
Peki kimin verilerine göre?
TÜİK verilerine göre, geçim zorluğu nedeniyle intihar edenlerin sayısı 2020'de 289 iken 2021'de 324'e yükseldi.
2002'den bu yana geçim sıkıntısı nedeniyle intihar edenlerin sayısı 5 bin 414, geçim zorluğu nedeniyle intihar edenlerin sayısı 2020’de 289 iken 2021’de 324’e ulaşmış durumda maalesef.
GENÇLER UMUTSUZ…
Bu verilere dair dikkat çeken bir diğer husus ise en fazla intihar eden yaş grubunun 20-24 yaş aralığındaki gençlerden oluşması.
2021’deki toplam 4 bin 158 intiharın 523’ünü 25-29 yaş aralığında ve 508 intiharla 20-24 yaş aralığı ve 448 intiharla 30-34 yaş aralığı takip ederken, 25-29 yaş aralığında intihar edenlerin sayısı 2019’da 364 kişi iken 2020’de 442’ye, 2021’de ise 523’e çıktı.
AİLE GEÇİMSİZLİĞİ
Geçim sıkıntısından sonra en büyük intihar nedeni aile geçimsizliği olarak öne çıktı. 2020’de 136 vatandaşın aile geçimsizliği nedeniyle intihar ettiği Türkiye’de, 2021’de bu sayı 191’e yükseldi. 5 yıl içinde 709 kişinin bu nedenle intihar ettiği tespit edilmiş durumda.
En çok intiharın yaşandığı il 574 kişi ile İstanbul olurken, bu ili 277 kişi ile İzmir, 267 kişi ile Ankara takip ediyor.
En az intihar 3’er kişi ile Ardahan ve Bayburt’ta yaşandı.
Gençlerin ülkenin gidişatına ilişkin artan kaygı ve umutsuzlukları, çeşitli rapor ve anket sonuçlarına da yansıyor ve fırsatını bulan her geçen soluğu maalesef yurt dışında alıyor.
Ya da Yurt dışına gitmeyi ilk tercihi olarak koyuyor hedefine.
SON SÖZ MÜ?
Ülkede bu kadar para, dindarlık ve iktidarın bol olduğu bir zamanda bu kadar çok insanın yoksulluk, şefkatsizlik ve adaletsizlikten intihar noktasına gelmiş olması vicdanlarımızı titretmeli.
Ölüm herkese var.
Ve… Dünyadaki en adil şey sanırım bir gün hepimizin ölecek olması.
Ancak iyi bir hayat ve eceli ile ölüm en güzeli değil mi?
Bırakın insanlar lütfen eceli ile günü geldiğinde ölsünler.
Ölmek için değil yaşamak için alternatifler üretsinler ve bu uğurda onurlu bir mücadele versinler.