Zaman öylesine hızlı akıyor ki.
Ne yetişebilmek ne de gerisinde kalmak mümkün olmuyor.
Ya anlık yaşıyor, ya da ıskalıyoruz olup biteni.
Bu arada Duy(a)madıklarımız kadar Gör(e)mediklerimizde var hayatta.
Bildiklerimiz ama bilmediğimiz gibi yaptıklarımız da var hayatta…
Kulağımızın üstüne yatıp, sağır numarası çektiklerimiz de yok değil hani…
Bazen inadına körü körüne inanıyoruz yanlış olsalar bile olaylara öylesine işimize geldiği için, bazen de doğruya inat yanlışı savunabilecek kadar körlüğümüz üzerimizde…
Her şeyi takım tutma seviyesinde büyük bir fanatiklikle savunuyoruz.
Yanlış bile olsa başka siyasi görüş söylediği için içimize sindiremiyor, doğruya bile büyük bir öfke duyuyoruz.
Dünya’da bu kadar aydınlık varken halen “Körebe” oynamakla ömür tüketmenin sonu cehalet çukurunda boğulmaktan ve bunca ölümü de kadere bağlamaktan başka bir şey değil aslında.
Bakın insanlar neyi nasıl görüyor, olayları nasıl yorumluyorlar?
İşimize gelse de, gelmese de bizim dışımızda da bir hayat var ve herkesi susturmanız mümkün değil…
**
Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ:"On binlerce insanımız, belki de çok daha fazlası depremde hayatını kaybetti. Sebep mi; liyakata göre değil, ilahiyata göre atama!"
**
Sinan Meydan @SMEYDAN "40 bin insanımız hayatını kaybetti. İnsanlar kefensiz gömüldü. Tek bir siyasi sorumlu bile yok. "Sorumsuzluğun iktidarı"nı kurdular.
Hala hiç çekinmeden milletin karşısına çıkıp "başarı öyküleri" anlatabiliyorlar, başkalarını suçlayabiliyorlar.Hala dini istismar edebiliyorlar."
**
Dr. Naim Babüroğlu @NaimBaburoglu “Senin cahilliğin benim yaşamımı etkiliyor.”
-Çünkü senin cahilliğin bilinçli bir tercih…"
**
M. Melih Aşık @asikmelih "Damacana suya neredeyse her hafta zam geliyor. 15 kiloluk damacana dün 49 lira oldu.Bir litre suyun fiyatı 3 lirayı aştı. Bu firmaların çoğu yabancı. Bizim topraktan çıkan suyu şişeleyip bize satıyor. Karını dolara çevirip dışarı transfer ediyor. Ne ala memleket..."
**
Mehmet Ali Kulat @malikulat “Erciyes kadar enkaz; Everest kadar rezalet... Ülkemizin insaat politikasının özeti budur. Bu cümleler birilerine çok ağır gelebilir. Boş vererelim yüzümüze tutulan aynaları ... Herkes ama herkes... İktidar muhalefet herkes... Olası bir MARMARA DEPREMİ için hazırlık yapmalı.
Diyelim ki seçimi (Anyasa'ya aykırı olduğunu ifade ederek söylüyorum) ertelemek mümkün oldu! Peki TBMM de görev yapan Milletvekilleri (Anayasa'da 5 yıllığına seçilmiş vekillerin görev süresi biteceğine göre) olmaksızın mı yönetileceğiz? Anayasa delinir de DEMOKRASİ DELİNMEMELİ.”
**
CEM TOKER@tokcem "Devletin devlete 90 milyar lira kadar bağış yaptığı ülke… Diyorum size, çok enteresan bir zihniyet tarafından yönetilen çok enteresan bir ülke…
Seçen neyse, seçilen odur! Buna “milli irade” deniyor!! Milli irade imar barışı istemiştir. Siyasetçi vermiştir. Milli irade vekillerine “boşver depreme hazırlığı araştırma” demiş, Vekilleri de “sen ne dersen o” deyip hayır oyu vermiştir! Egemenlik de kayıtsız şartsız milletindir.
Sizler de sormalısınız… Bu riskli bulunan okullar hangi tarihlerde, hangi iktidarlar döneminde, hangi müteahhitlere, kaç para karşılığı yaptırılmıştır? Yapı denetimleri kimlere ait denetim şirketleri tarafından yapılmıştır? Bu bilgileri kamuoyu ile paylaşır mısınız? Teşekkür ederim.
“Gelişmiş dünyanın” hiçbir ülkesin de, bağıra bağıra gelen bu depremden bu derece etkilenmezdi. Oy için imar afları çıkarmazdı. Kararnameyle “afet riskli alanları” statüsünü değiştirmezdi. Olup bitene kader, mukadderat demezdi. Bu kadar yıkımla, bu kadar ölümle karşılaşmazdı."
Uzaktan eğitim üzerine bir öykü…“Bakmakla adam olunsa, kediler kasap olurdu.”
**
Mustafa İslamoğlu @mustafaislamogl “DepremzÂdeler olmasaydı, depremzEdeler olmazdı. DepremzEdelerin kaybı, depremzÂdelerin kazancıdır. EN BÜYÜK DEPREM AHLAK DEPREMİDİR
**
Bahadır Erdem @BBahadirErdem "CENGİZ HOLDİNG Türkiye Tek Yürek Kampanyasında 15 Şubatta 3 Milyar bağış yaptı ya!! Hiç üzülmeyin!!!!!!!!! Tam bir gün sonra 16 Şubatta sahibi olduğu Eti Aluminyum Cumhurbaşkanı Kararı ile 3 Milyar 10 milyon Devlet Desteği aldı!!!!! Nasıl bağış ama!!!!!!!!"
**
Cigdem Toker @cigdemtoker "Herkese, bu acıları yaşatan herkesin ama herkesin hesap verdiğini görecek ömür, tâkat diliyorum."
**
Emre Kongar @emrkongar “Anayasa ve yasalar keyfinize göre eğip bükeceğiniz metinler değildir. Ya uyacaksınız ya da uyacaksınız! Seçimi tarihinde yapacak kimsesiz kalan çocuklara yuvalarını açmak isteyen ailelerin önüne geçmeyeceksiniz Haddinizi bileceksiniz!”
**
İsrafil BALCI @ibalci55 "Evlât edinmenin önünde hiçbir engel yoktur. Türk örfünde değil yetiştirdiğiniz çocuğa, eve gelen misafire ve mahalle kadınına bile yan gözle bakılmaz… Arabın gözüyle oluşturulan fıkıh jargonu tarihin çöp sepetine mahkumdur… Mahremiyetmiş, sütmüş vs... Her şey bir damla süte mi bağlı..."
**
İnsanlar sizden farklı düşünebilirler.
Gerçeklere kendi açılarından farklı yorumlar getirebilirler.
Toplumsal yaşamın gerekliliği de bu değil mi zaten.
Demokrasiyi savunmasanız bile başka insanların görüşlerine saygı duymak ve onlarla çatışmalarınızı topla-tüfekle bilek zoru ile değil yine aynı platformda fikir bazında ikna yöntemi ile yapmak değil mi?
Yasaklarla toplumun geldiği nokta kitlesel ölümler nihayetinde.
Hitler’in yıllar öncesinde bir hayal uğruna Almanya’yı sürüklediği tabloyu bir çok kişi hatırlar sanırım.
Dünya çok kutuplu.
Farklı ideolojiler, çıkar çatışmaları, ülkelerin ya da insanların menfaat ilişkileri var nihayetinde hayata yön veren.
Herkesin bir görüşü var ve bize göre yanlış olan onlara göre doğru.
Ya da bize göre doğru olan şeyler onlara göre yanlış…
Her zaman size doğru geleni yapmanız sizin doğru düşündüğünüz anlamı da taşımıyor üstelik…
En doğru şey istişare kültürü ile toplumun genelini kucaklayan ve refah seviyesini yükselten meşru ortak karar mekanizmalarından, demokratik çok sesli toplumlardan ve seçimlerden geçiyor.
Zaten sizin olgunluk seviyenizi de “Tahammül sınırınız” kişisel kültürünüz, cevap verme adabınız, olaylara ve kişilere karşı saygınız ortaya koymuyor mu?