Eskiden şunu yazardık.
“Ders zili sorunlu çalacak, çalıyor, çaldı…” diye.
Ya okul sayısı, ya eğitmen açığı, ya da kırtasiye veya MEB kitapları ile ilgili sorunlar olurdu.
Şimdi mi?
MEB nerede ise görev-sorumluluğunu DİB’e ve GSB’ye devretmiş durumda.
Ülke yabancı sığınmacılar nedeni ile kaosta ve onların çocukları da bir başka alem.
Birde bunun üstüne ÇEDES’i eklerseniz ve diğer sorunlarla çarparsanız “Kayıp bir nesil…” daha kapıda.
Pandemi ile yaşanan kayıplar yine maharetle eller sayesinde daha da büyük kayıplara dönüştürülüyor.
Bu ülkede nerede ise dört işlemi yapamayan, üniversite sınavlarında sıfır çeken hatta eksiye düşen öğrencilerin çoğunluğu gerçekten üzücü boyutlarda.
İktidarın tek derdi mi?
İmam Hatip okullarını ve öğrencilerinin sayısını artırmak, ülkeye doktor sayısının 5 katı olan İmam ordusuna yeni imamlar eklemek ve Arka bahçeleri konumsundaki bu elemanlara bütçeyi dağıtmak.
Bir öğrencinin kırtasiye masrafı yaklaşık 1200 TL.
Siz bunu iki, ya da üçle çarpın ve Asgari Ücretle geçinen bir aile içinde güzel hayaller kurun.
Daha bunun içinde ne servis ne de kıyafet var.
340 BİN ÖĞRENCİ İÇİN ZİL ÇALIYOR
Bugün itibarı ile açılacak olan 2023-2024 eğitim öğretim yılında Kayseri'deki bin 153 okulda 340 bin 251 öğrenci ve 21 bin 970 öğretmen ders başı yapıyor.
Türkiye’de ise milyonlar…
Bu yıl 292 öğretmenin Kayseri'ye atamasının yapıldığını kaydeden İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse; "2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı'nı 11 Eylül’de başlatacağız.
4 Eylül'de uyum sınıflarımız eğitim, öğretime başladı.
İlimizde; 2023-2024 eğitim öğretim yılını 340 bin 251 öğrencimizle, 21 bin 970 öğretmenimizle ve bin 153 okulumuzla başlayacağız inşallah.
Öğretmen açığımız yok. Sadece özel eğitim alanında ki ülke genelinde bu ihtiyaç söz konusu. Onu da ücretli öğretmenlerimizle tamamlıyoruz inşallah. Öğretmenlerimiz daha Kayseri'ye gelmeden onlara bilgi paketi hazırladık ve kendi adreslerine gönderdik. Kayseri'ye hava yolu ile karayoluyla, demir yolu ile nasıl ulaşabilirler, ulaştıklarında ihtiyaçlarını nasıl giderebilirler, öğretmenevi adresimiz neredir, görev yerine ait ilçelere nasıl ulaşabilirler. Tüm bunların dışında da sorunla karşılaşırlarsa yeterli sayıda arkadaşımızı görevlendirdik." ifadelerini kullandı.
YIKILAN OKULLAR…
Hatırlayacağınız gibi ilimizde de deprem riski nedeni ile bazı okullar yıkılmıştı.
Zaman zaman yenileri eklense de ilimizde gerek okul gerekse de eğitici açığı hat safhada.
Yıkılan okullarla birlikte yapılan öğrencilerin transferleri büyük sorun oluşturdu.
Halende oluşturmaya da devam ediyor…
Bu nedenle Hayırseverliği ile bilinen ve tanınan, takdir edilen insanlarımızın bu aşamada biraz daha okul yapımı konusunda katkılarının ön plana çıkması şart.
Görüyoruz, biliyoruz, hayırseverlerimizin cami yaptırma konusundaki yarışını.
Takdir de ediyoruz.
Ama lütfen hızla artan nüfus ve aldığımız göç nedeni ile camilerin safları bomboş kalırken, çocuklarımız okullarda nerede ise balık istifi şeklinde ve yetersiz şartlarda eğitim öğretim görüyorlar.
Lütfen bu çabaları biraz daha eğitim alanına yönlendirelim…
SIĞINMACI ÖĞRENCİLER SORUNU…
Kayseri bu bağlamda en çok rağbet gören illerin başında geliyor.
Belediyelerin katkıları sayesinde ilimizdeki göçmen sayısının kimi rakamlara göre 150, kimilerine göre ise 200 bini geçtiği konuşuluyor.
Ne yazık ki resmi bir rakam yok.
Bu konular net ve herkesle şeffaf bir şekilde paylaşılmalı.
Mesela Kayseri’de kaç sığınmacı yaşıyor?
Bunların kaçı oy kullandı, ne kadar sağlık hizmeti alıyorlar, Arap doktor ve sağlık çalışanı sayısı.
Okula giden çocuk sayısı ve Arapça eğitim veren eğitmen ve diğerleri.
Bunlar son derece önemli veriler.
İster açıklayın ister açıklamayın.
Türk insanının parası ile hem de bu milleti fakirleştirmek uğruna bir başka milleti finanse ettiğiniz için tepeden tırnağa hepiniz vebal altındasınız…
ÇEDES PROEJESİ NEYİN NESİ?
Şimdi 10 puanlık uzman sorusu şu; Okullarda uygulanan ÇEDES projesi Değerler eğitimini neden öğretmenler değil, din görevlileri veriyor?
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesi kapsamında “manevi danışman” olarak görevlendirilen imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur'an kursu hocaları, MEB okullarındaki öğrencilere "değerler eğitimi" veriyor.
Bakar mısınız?
Her şeyi çorbaya çevirme geleneği sürüyor.
İlgili ilgisiz herkes her işin içine sokuluyor ve zaten kaosta olan Eğitim camiası daha da büyük bir sıkıntının içine sokularak kayıp nesiller yetiştirmeye, toplumun kafası karıştırılmaya, ailelerle kurum ve kuruluşlar karşı karşıya getirilmeye ve çatışma ortamı yaratılmaya çalışılıyor.
ÇEDES kapsamında toplamda kaç okula manevi danışman atandığı henüz net değil, fakat İzmir’deki her üç okuldan birine ve Eskişehir’de “manevi danışman” atanması ile ilgili çalışmalar sürüyor.
Eğitim-Sen’in düzenlediği ÇEDES protestoları gerçekleşti, Eğitim-İş ise teyakkuzda.
Veliler ve eğitimcilerin katıldığı eylemlerin sürmesi bekleniyor.
YEREL ESNAFA SAHİP ÇIKALIM…
Yeni eğitim öğretim döneminin gelmesiyle birlikte okul için yapılan alışverişler de son derece önemli.
Daha önce KTO başkanı Ömer Gülsoy, son meclis toplantısında bu konuya değinmişti.
KESOB başkanı Şeyhi Odakır'da bir hatırlatma da bulundu bugün açılan okullar vesilesi ile.
Velilerin alışverişlerini yapmaları için çeşitli tercihlerinin olduğunu, kendilerine uygun gelecek şekilde bu ihtiyaçlarını karşıladıklarını ve karşılamaya devam edeceklerini bildiklerini söyleyen Odakır, “Bu süreçte tercihlerini küçük esnaftan yana yapıp öncelik göstermeleri, esnafımızı mutlu edecektir diye düşünüyorum. Küçük esnafımızı desteklemeli, sahip çıkmalıyız. Kayseri esnaf dostu bir şehirdir, insanı da esnaf dostudur.
Alışverişlerinizde küçük esnafımızı ihmal etmemeye özen gösterelim, esnafımızı destekleyelim. Kazanan şehrimiz, esnafımız olsun” ifadelerini kullandı.
Bu vesile ile eğitimci ordusuna katılan kızım Mira ile öğretmenlerimize ve bu dönem 8. sınıfa başlayan küçük kızım Hira ile tüm öğrencilerimize yeni eğitim öğretim döneminin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Sonsuz başarılar…