Önemli konularla ilgili hiç bir açıklamaları yok.
Arsızlık, hırsızlık, yolsuzluk, çocuklara taciz’den tutunda aklınıza gelebilecek olan çok önemli konulara dair fikir beyan etmiyorlar.
Mesela Diyanet’in kurucusu Ulu Önder Atatürk’ü de anmıyorlar.
Hatta Ayasofya’da Hutbe’de elde kılıç lanet bile okuyorlar.
Türkiye’de son dönemlerde Ateist, Deist sayısında ciddi bir artış var.
Bir ara “Cenazesini yıkamayız!” diyorlardı, şimdilerde ise istemedikleri gazeteci, sanatçı aklınıza kim gelirse gelsin “Öldüğü zaman cenazesi Camiye gelmesin namazını biz kıldırmayız” diyorlar.
“Fetva Hattı” ile vatandaşların akıllarındaki Şeytanın bile aklına gelmeyen sorularına cevap veriyorlar.
KLASİK SORULAR…
Halen Ramazanda “Sakız orucu bozar mı”, “Oruçlu iken Sigara içilir mi?” ‘den tutunda klasik binlerce soru ile gündemi gereksiz yere meşgul ederek gerçeklerin üzerin örtülmesine katkı veriyorlar ve asıl mevzuya yaklaşmayı bırakın bu konuların konuşulması isteyenleri de Engizisyon mahkemelerindeki gibi bir zamanlar Kilisenin yaptığı uygulamaların benzeri bir yaklaşım ile “Dinden Aforoz etmek” dahil tehditlerine devam ediyorlar.
Hatta ve hatta işi daha da abartarak, kendilerince hükümler vererek “Namaz kılmayanın katli vaciptir” fetvasına kadar gidebiliyorlar.
Son dönemde faize dair, bankalardaki mevduat hesaplarına dair açıklamaları ile bir başka gündem konusu olmaya devam ediyorlar.
TEHLİKELİ SULAR…
Fetö döneminde uydurulan “Dinler arası Diyalog” ve yüce peygamberimizi inkara kadar giden boyutlar ve uydurma anma günleri sonrasında şu anda gelinen tablonun boyutu bir başka vehamet içeriyor.
Diyanet İşleri başkanı gidiyor Doğu’da bir Askeri birliği teftiş ediyor.
Askeri Okullar, Üniversiteler aklınıza ne kadar okul gelirse gelsin açılışların da ya mezuniyetlerinde özellikle sahne alıyor Diyanet işleri başkanı.
Herhangi bir din görevlisinin cami’de siyaset yapması doğru mudur?
Veya bir din görevlisinin cami’de, hutbede, mimber’de çektiği videolarla siyasi söylemlerde bulunması, din adına ahkam kesmesi, bazı kişilere oturduğu makamı kullanarak göz dağı vermesi doğal mıdır?
Yarın olası bir iktidar değişikliğinde bu insanlar ne yapacaklar?
EN ÖNEMLİ KURUM…
Türkiye’de ki en önemli bütçelerden birisini kullanıyorlar.
Yetmiyor Ek Bütçe talebi anında yerine getiriliyor.
Ülkemizde 110 Bin’den fazla cami ve 200 Binden fazla Din görevlisi var.
Etkinliklerinin büyük bir bölümünü 5 Yıldızlı otellerde, seminerlerinin bir çoğunu da yine benzer yıldızlı otellerde yapıyorlar.
Bu tür çalışmalar ülkemizde “Ilımlı İslam” ile başlayan ve halen BOP projesi içindeki süregelen Din Devletinin kuruluşu, Hilafetin yeniden getirilmesi gibi çalışmaların birçoklarının iddia ettiği üzere yansımaları olarak görülüyor.
KARAR VERSİNLER…
Şimdi soru şu;
Burası gerçekten Diyanet işleri başkanlığı mı, yoksa Dinayet işleri başkanlığı mı?
Artık bir karar versinler.
Herkesin yani tüm Türkiye’de hayatını idame ettiren adı, sanı, dini ve etnik kimliği ne olursa olsun herkesin mi Diyanet işleri başkanlığı, ya da bir partinin, bir görüşün, bir grubun mu Diyanet işleri başkanlığı?!...
Zira herkesin ödediği vergilerle maaş alıp, bir grubun, bir siyasi görüşün sözcüsü gibi davranmanın alemi yok…
Unutmayın, Peygamber cübbesi giyiyorsunuz…
O’nun sorumluluğunu kavrayamadı iseniz ne kadar yazık!...