Değişik zamanlarda kendisini bu köşede ağırladım.
Yine böylesine ilginç gelişmelerin yaşandığı bir zaman diliminde yine ve yeniden görüşlerine başvurmak lazım.
Peki kim mi?
Yazar R.İhsan Eliaçık.
Kayserili hemşehrimiz.
Kayserililer kendisini iyi tanırlar.
Din konusunda birçok tabuyu yıkan isimlerden birisi son dönemlerde kendisi.
Sanal alemde R.İhsan Eliaçık@rihsaneliacik paylaşımları son derece dikkat çekici.
Bugün yine sıra dışı bir görüşler serisi ile son günlerin bir çok konuşulan ancak yalan-yanlış yorumlanan konu başlıklarına dair keskin ve net ifadeler R.İhsan Eliaçık'tan.
Bakalım siz hangi noktadasınız?
'BİR LOKMA BİR HIRKA'
Özellikle ruhban sınıfına karşı Eliaçık.
Ve… Bu konuda da görüşü net.
Özellikle son dönemlerde iyice suistimal edilen bu konuya dair bakın ne diyor?
Esası 'bir lokma bir hırka' olan bireysel tasavvufu severim.
Hind, Yunan bütün türlerini severim.
Saray şatafatlarına tepki olarak doğmuşlardı.
Tarikatçılık ise şatafatın Şeyhler eliyle tekrarından ibaret.
Bir lokma bir hırka yaşayan Şeyh gösterin gidip alnından öpeyim.”
KUR'ANA GÖRE İSLAM...
“Kur'an'ın iki büyük şiarı, tekrarlanan yediliden (seb'ul-mesani) ilk ikisi; 1- Luhu'l-mülk (Mülkiyet bütünüyle O'na aittir) 2- La ilahe illallah (Tanrı/Tanrılar/Tanrıcıklar yok yalnızca Allah var) Bunları söylemeden değil; anlamadan değil; yaşamadan müslüman olunamaz.” önermesini yapan Eliaçık’ın Kur'ana göre İslam yaklaşımı ise şu düşüncelere dayanıyor:
“Esasında Kur'an İslam'ı, kendi zamanının din, mezhep, tarikat ve cemaatlerine karşı bir reform, ıslah hareketi ve devrim olarak doğmuştur. Fakat tarih içinde tekrar onlar tarafından ele geçirilerek karşı devrime uğratılmış ve tanınmaz hale getirilmiştir.” Tespitinde bulunuyor.
Devamla güncele dair de Eliaçık’ın görüaşleri ise şu şekilde netleşiyor:
“Kur'an'a sınıfsal bakamayışın çok ilginç sebepleri var; bizzat şahit oldum:
- Solcu derler korkusu
- Ne yani Kur'an'ın davası karın doyurma davası mı daha 'yüce' şeyler var.
- Üniversitede bana yüz vermeyen kız/erkek sınıf, devrim, eşitlik falan derdi; duymak bile istemiyorum.
- Sağ-Sol kavgasında dayımın oğlunu öldürdüler.” tespitleri de yine yaşadığımız toplumun gereklerinden başka bir şey olmasa gerek…
Devamla” Kur'an'ın deizm, ateizmle bir sorunu yok.
İnsanların iyi, dürüst ve adaletli olması yeterlidir.
Kur'an'ın davası inanç değil; sosyal adalet davası.
Kur'an'ın kavmin zenginlikten şımarmış ileri gelenleri (mele-i mütref) ile sorunu var ve en baş sorun da bu…” paylaşımında bulunuyor Eliaçık.
DİN DIŞI DEĞİL, İSLAM DIŞI…
Bakın nasıl bir tasnif yapıyor Eliaçık?
Tarikatları özetle 4 nedenle din dışı değil; İslam dışı buluyorum;
1-Şeyhlerin putlaştırılması; Aracılık, vesile, şefaat iddiaları...
2- Şehye gassilin (ölü yıkayıcının) elindeki meyyit (ölü) gibi teslim olunması gerektiği,
3- Bir lokma bir hırka deyip mal ve servet içinde yüzmeleri,
4- Seyyidlik, gavslık vb. adı altında ayrıcalıklı din adamları sınıfı oluşturmaları
BU NASIL MÜMKÜN OLABİLİR?
Muhafazakar veya İslamcı birisinin iktidar partisinden vazgeçmesi sadece din anlayışının değişmesiyle mümkün olabiliyor.
Bu da siyasetin işi değil; çok uzun ince bir yol, çoğu siyasetçe buna dayanamaz çünkü hemen koltuk, iktidar, sonuç isterler.
ÜMİT ÖZDAĞ'IN SİYASETİ...
Eliaçık’ın Zafer partisi liderine dair görüşlerini de önemli.
“Ümit Özdağ'ın ideolojik olarak Türkçülüğünün vs. pek yanından geçmem ama hakkını teslim edeceğim; Şu anda politik arenada siyaset yapan tek kişi neredeyse o.
Kafayı bir şeye takmış; O mülteciler gidecek!
Bunu gerçekleştirmek için her fırsatı değerlendiriyor.
Bir şey olmak değil bir şey yapmak...
Siyaset tam da böyle bir şey değil mi?” diye soruyor Eliaçık.
PİLOT VE NAMAZA DAİR...
Son gelişmelerden güncele dair bir yorumla devam edelim:
“Pilot ve kabin memurlarının namaz kılma sorunu varmış, düzenleme yapacaklarmış.
İndiğinde havaavalanı mescidinde, eve giderken bir camide veya evlerinde kılarlar.
Namazın cezası, kazası yok.
Pilotun ibadeti yolcuları sağ selim yerine ulaştırmak değilse nedir?”
MANEVİYAT NEDİR?
Maneviyat kelimesi 'mana' kökünden geliyor.
Mana anlam demek.
Sizin anlamlarınız varsa maneviyatınız, değerleriniz varsa ahlakınız, kurallarınız varsa dininiz var demektir.
Dünyada tanrısız ve metafiziksiz mana, ahlak ve din sistemleri var.
Eskilerden Konfüçyüs'te, Buddha'da yenilerden Osho'da maneviyat (anlam) ahlak (değer), din (kural, hukuk) var tanrı, metafizik yok mesela.
ANADOLU İRFANI…
Günlük hayat, örf, adet ve ananelere dair bakın ne tespitte bulunuyor Eliaçık?
“Anadolu irfanı diye bir şey var, ben inanırım.
Bu toplumun şu anki genel ahlak anlayışı demek değildir.
Yaşanmışlıklardan kaynaklı süzülmüş bilgeliktir.
Bir ülkenin vicdanı her kesimine dağılmış iyilerin toplamından oluşur. Yoksa tek bir kesime ait değildir.
Anadolu irfanı şöyle der;
-Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar
-Çok laf yalansız çok mal haramsız olmaz.
Ciltler dolusu kapitalizm, sınıf savaşı analizleri analizleri yap dur.
Binlerce yılın tecrübesi, yaşanmışlığı böyle bir şey.
Anadolu irfanına % 48 girmiyor mu?
Eğer 1 milyon 200 bin daha alsaydı muhalefet bugün Anadolu irfanının coştuğundan, gerçeği gördüğünden, uyanıp ayağa kalktığından vs. bahsedilecekti.
Bunlar gerçek değil; sayısal demokrasinin oyunları.”
MESAJI DOĞRU ANLAMAK...
Ve... Diyor ki son paylaşımlarından birisinde R.İhsan Eliaçık, "Nuzül sırasına göre Kur'an en son inen ayeti Maide 120. ayet;
"Göklerde ve yeryüzünde ve ikisi arasında bulunanların mülkiyeti Allah'a aittir.
Ve o her şeye kadirdir."
Sizce ne masaj vererek bitmiş oluyor Kitap?"
Gerçekten siz ne anlıyor ve yorumluyorsunuz?
UNUTMAYIN...
Yazılacak o kadar önemli tespitleri var ki.
Bugünlük burada keselim bir başka yazı konusu daha olacaktır kısmetse.
Yazar R.İhsan Eliaçık açık ve net bir hatırlatma da bulunuyor.
"Mülk Allah'ındır göklerde ve yerde yastık altı da dahil."
Ve... Bir başka tarihi uyarı daha...
"Şeyh gördüğümüzde şeytan görmüş gibi kaçmalıyız…"