Aslında maçın önüne geçti.
Önce Kayserispor yönetim kurulunun kendi ayağına sıkarak, işgüzarlık yapıp bu maça taraftar alınmamasına yönelik yaptığı başvuru ve Yasak kararı ardından mahkemenin iptal kararına rağmen bir kez daha durdurma ve iptal kararı…
Fenerbahçe taraftarının maça alınmamasına dair karar tam bir garabet.
Zafer partisi genel başkanı Ümit Özdağ ve Fenerbahçe başkanı Ali Koç’a yapılan bazı hareketlerde şık olmadı.
“Tribünlerde siyaset yapmayın!” diyorsunuz ama protestolarla kralını siz yapıyorsunuz.
Nasıl olacak bu iş.
Hükümete tek laf ettirme ama başkasına ağzına ne geliyorsa say sayıştır…
Ama bu işler böyle.
Herkes kendi işine geldiği gibi tavır alıyor.
Yarın başka şeyler olur, tavır da tavır koyanlarda değişebilir.
YÖNETİM SINIFTA KALDI…
İlk hamleden bu yana ciddi bir yanlış içindeler.
Göreve geliş şekilleri de, sergiledikleri tutumda son derece yanlış.
Atama yönteminden güya sözüm ona seçilmişe geçişteki sıkıntılarını bir bölümünü yazmıştık ama ne yazık ki her şey yazılmıyor.
Malum “Dezenformasyon” denilen bir pranga var basın için…
Kayserispor yönetimi başkan Ali Çamlı nezdinde Fenerbahçe taraftarına yasak getirilmesi bağlamında “Sınıfta Kalmıştır!”
Aslında “Kayseri şehrini yönetenler” ya da “Siyasi Erk” demek daha mantıklı bir yaklaşım olacaktır.
Susmakta bu kararları onaylamak, destek vermektir…
Zira bu kararı kimin istediği de, kimin uyguladığı da belli.
Ancak karar nedeni ile mağdur olan Kayseri şehri, Spor camiası…
Eğer Fenerbahçe taraftarı maçta olabilse idi Kayserispor’un kazanma şansı da daha yüksek olurdu bana göre.
Kayserispor’un kazandığı sempatiyi elbirliği ile yok ediyorlar ve antipatiye çevirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Fenerbahçe taraftarının kasaya bırakacağı hasılat nedeni ile ortaya çıkan kaybı ödeyecek bir babayiğit var mı?
Yok tabii ki de.
İşin ucuz kahramanlık bölümünü yapanlar, bu soruya cevap veremiyorlar değil mi?
BU MAÇLARI İPLE ÇEKERDİK!
Kayserispor camiası böylesine maçları iple çekerdi.
Gerek şehrin hareketlenmesi, esnafın iyi kötü işlerinin yoluna girmesi, Pastırmacısından, otel işletmelerine, Benzin istasyonlarından, lokantalara ne kadar aklınıza gelebilecek işyeri varsa bayram eder hafta sonunda bu bereketten istifade ederdi.
Ne yaptılar?!...
Fenerbahçe taraftarına “Yassak Gardaşım…” dedirttiler mahkeme yolu ile.
Tribün zararları, esnafın kaybı, ağız tadı ile geçebilecek bir hafta sonunun tadını tuzunu bereketini kaçırdılar elbirliği ile…
Bu karar başka kararların önünü açacaktır Türkiye’de seçime sayılı günler kala.
Peki, Kupa maçında ne olacak?
Bundan sonraki başka maçlarda da yaşanabilecek olası olumsuz tezahüratlar bu kafa ile engellenebilecek mi?
Hiç sanmam…
Sosyal medya da güzel bir söz gözüme çarptı.
“Stadyumları taraftara kapatacağına, ülkenin sınırlarını mültecilere kapat” diyordu.
Sizce hangisi elzem ve acil ve mantıklı?
MAÇA DAİR…
Bilmem ki ne yazmalı?
Malumun ilanı maçtan önce yapılmıştı zaten.
Kayserispor’un yönetim bazındaki bu zafiyeti ve MHK’nin Atilla Karaoğlan açıklaması ile iş çoktan bitmişti.
“Madem öyle, gel böyle” ye geldik.
Başlığımızda vurguladık gereksiz tartışmalarla maça olan konsantrasyonumuz düştü.
Sezonun en kötü Kayserispor’unu izledik diyebiliriz.
Daha maçın 6. Dakikasında bu sezon 23. golüne imza koyan ve Fenerbahçe forması ile 100. maçına çıkarak “Dalya” diyen Valencia maçı başlamadan bitirdi.
Maçta bir ara topla oynama yüzdelerinde 37-63 üstündü Fenerbahçe.
Rakamları kısmetse yarın bu köşede vereceğim.
Trabzonspor‘un ve Başakşehir’in kaybettiği haftada kazabilsek ve 38 puana ulaşsaydık Kayserispor adına gelecek haftalar için daha da büyük hesaplar yapabilirdik.
Ama başlığımızda vurguladık.
Ayağımıza gelen tarihi fırsatı elimizin tersi ile ittik.
Gereksiz tasarruflar ve tartışmalar ile hem kendi takımımızın konsantrasyonunu bozduk, hem şehri ikiye böldük, hem de ilerisi için kötü bir reklam yaptık…
BU ISRAR NİYE?…
Mesela elinizde Ramazan gibi bir sağ bek var ama siz hala kuru söğütten düdük öttürmek için inatla Gözhan Sazdağı’nı sağ bek oynatıyorsunuz.
Bu oyuncu orta alanda daha verimli olabilir.
Ama Giresun’da iyi oynadı diye aynı hatayı Fenerbahçe maçında da tekrarlamanın anlamı ne?
Kadro dar…
24. Haftaya kadarda büyük bir başarı elde edildi.
Ama Fenerbahçe maçı inşallah bir düşüşün habercisi değildir.
Zira bundan sonraki maçlar daha sıkıntılı maçlar olacaktır.
Bu hafta Antalya deplasmanı ile başlayan seri daha zorlu 90 dakikaların habercisi.
Kayserispor’un havasını yeniden yakalaması için yeni bir seri gerekiyor.
Bakalım Atan ve ekibi bu seriyi yeniden yakalamak adına önümüzdeki maçlarda nasıl bir çözüm üretecekler, yanlışlardan vazgeçebilecekler mi?
MAÇIN GÜZELLİĞİ…
İki takımda da genç isimler forma giydi.
Kayserispor’da Arif Kocaman’ın performansı ve attığı son dakika golü muhteşemdi.
Ancak iş işten geçtiği için bu gol gerekli kıymeti bulamadı maalesef.
Rakipte Kayseri patentli Arda Güler’in ilk 11’de başlaması ve milli takımdan Arif ile olan dostluğu örnekti.
Her iki genç oyuncuya da başarılar diliyorum.
Bu kadar kariyerli isimler arasında oynamak ve ayakta kalmak son derece büyük bir başarı.
FENERBAHÇE YİNE KAZANDI…
Süper Lig'in 24. haftasında Kayserispor ile Fenerbahçe birbirlerine 54. kez üstünlük kurmaya çalıştı.
Süper Lig tarihinde ilk kez 1973-1974 sezonunda Kayseri'de karşılaşan iki ekip arasındaki 53 maçta Fenerbahçe’nin üstünlüğü bulunuyor.
Bu maçlarda Kayserispor 9 kez kazanırken Fenerbahçe ise 34. kez kazandı.
11 maç da berabere bitti.
Kanarya spekülasyonu bol, gereksiz tartışmaların maçın önüne geçtiği bir haftada kazandı ve Galatasaray’ın 6 puan gerisinde yarışını sürdürüyor.
Bu hafta Sevilla deplasmanında önemli bir Avrupa sınavına daha çıkacaklar.
Bir de Türkiye kupasında yine Kayserispor ile İstanbul’da oynayacaklar.
Onların maç trafiğine bile yetişmek nerede ise imkansız.
Sarı Kanarya kazanarak uçtu ve 3 puanı da götürdü İstanbul’a.
Kayserispor ise 3 maçlık seriyi sonlandırmak bir yana ayağına gelen fırsatı elinin tersi ile itti ve yönetim bazında da kötü bir sınav verdi geride kalan süreçte Onur olayı başta olmak üzere…