Evet... "10 Puanlık uzmanlık sorusu" değil mi?
Bu konuya dair sadece şehri yönetenler, takımın yöneticileri, taraftar değil 7'den 77'ye bu şehre gönül veren herkes kafa patlatıyor.
Kağıt kalem elde hesap yapıyor.
Kitap okuyor.
Futbolcu satıyor, futbolcu alıyor.
Gelir hanesini rakamlarını artırmak, giderleri kısmak, eldeki mevcut isimlerle her ne kadar yeni dönem harcama limiti yine milyarı bulsa da minimum bütçe ile borçları azaltmanın derdinde.
Bu olumlu çabaya bir destekte Yapay Zeka'dan geldi.
Bakın neler oldu neler?
Bu önemli ve bir o kadar da ilginç çalışma.
Kayserispor.org'dan geldi.
6 Maddelik bir öneriler paketi ortaya çıkmış durumda.
Geneli bizim bildiğimiz şeyler, yıllardır yazdıklarımız ama derli toplu bir hatırlatma babından bugünkü yazımıza da ana tema oldu.
https://kayserispor.org/genel/yapay-zekaya-sorduk-kayserispor-nasil-borclardan-kurtulur--diye-sorduk?
Bilindiği gibi son günlerde "Yapay Zekanın" nasıl ilerlediğine şahit olmaya başladık.
"YAPAY ZEKA"DAN ÖNERİLER…
Kayserispor.org sitesi Kayserispor'un Mali Yükten kurtulması için neler yapılmalı diye "Yapay Zekaya" sordu.
İşte cevaplar; Kayserispor'un borçlardan kurtulması için atabileceği adımlar şunlar olabilir:
1. GELİR ARTIRMA STRATEJİLERİ:
- Sponsor ve Reklam Gelirleri: Büyük şirketlerle sponsorluk anlaşmaları yapmak.
- Maç Günü Gelirleri: Bilet fiyatlarını düzenlemek ve stadyumda daha fazla etkinlik düzenlemek.
- Merchandise Satışı: Lisanslı ürünlerin satışını artırmak.
2. MALİYET AZALTMA STRATEJİLERİ:
- Oyuncu Maaşları: Yüksek maaşlı oyuncuların sözleşmelerini gözden geçirerek daha uygun maliyetli oyuncularla anlaşmak.
- Operasyonel Maliyetler: Tesis bakımı ve diğer operasyonel maliyetleri minimize etmek.
3. BORÇ YENİDEN YAPILANDIRMA:
- Krediler: Borç verenlerle yeniden yapılandırma anlaşmaları yaparak ödeme planlarını uzatmak veya faiz oranlarını düşürmek.
- Taksitlendirme: Büyük borçları küçük, yönetilebilir taksitlere bölmek.
4. YENİ GELİR KAYNAKLARI BULMAK:
- Altyapı Geliştirme: Altyapıdan yetişen oyuncuları satarak gelir elde etmek.
- Futbol Akademisi: Genç yetenekleri keşfederek yetiştirmek ve transfer ücretlerinden faydalanmak.
5. YATIRIMCI ÇEKMEK:
- Yatırımcılar: Kulübe yatırım yapabilecek yerel veya uluslararası yatırımcıları çekmek.
- Hissedar Yapısı: Kulübün hisselerinin bir kısmını satmak.
6. FİNANSAL YÖNETİM VE ŞEFFAFLIK:
- Bütçe Kontrolü: Gelir ve giderlerin dikkatli bir şekilde takip edilmesi ve kontrol altında tutulması.
- Şeffaflık: Finansal durum hakkında kamuoyuna düzenli ve şeffaf bilgi vermek, güven oluşturmak.
Sanırım bunlardan en önemlisi 6. Madde.
Ve… Ne yazık ki kimsenin bu maddeye uyduğu yok.
40 Yıldan fazla bir süredir tarihi de dahil olmak üzere Kayserispor’u yazıyorum.
Daha ne bir yönetimin doğru dürüst şeffaf bir şekilde hesap verdiği, ne doğru dürüst transferlere dair gerek alınırken, gerekse de satılırken kaça geldiğini, kaça gittiğini ne duyduk, ne bildik, ne de öğrenebildik.
Alıyorlar, satıyorlar ve diyorlar ki “Borcumuz şu kadar!”
Kendi firmalarına kar üstüne kar ettirenlerin, Kayserispor’da borç üstüne borç eklemeleri sanırım epey manidardır.
İLGİNÇ BİR ÇALIŞMA…
Evet…
Bugün köşemizde sarı kırmızılı takımın borçlarının nasıl ödenebileceğine dair farklı bir çalışmanın ayrıntılarını sundum sizlere.
Aslında bu işler çok ama çok kolay.
Önce iyi niyet.
Sonra samimiyet gerek.
Kamunun parasını harcamak en kolayı.
Ama en ağır vebalde o paranın hesabını vermekle ilgili.
Eğer oturduğunuz makamların mevkilerin gerçekten ne kadar ateş parçası olduğunu bilse idiniz, bu alemde şan-şöhret peşinde koşacağınıza öteki tarafı yakmamak için suyu bile üfleyerek içerdiniz…
Ama malum.
Herkes bu menfaat çemberinin içinde yer alabilmek için 40 takla atıyor.
Hesap mı?
“O iş kolay”
HATIRLAYAN VAR MI?
Araya bir nostalji sokalım ve bu borçlarla ilgili bir hatırlatma ile devam edelim isterseniz.
Euro 2024 Almanya Kayserispor taraftarı içinde kelimenin tam anlamı ile nostalji demek.
Geçtiğimiz günlerde son dönemde aldığımız cezalardan birisinin müsebbibi olan Rumen oyuncumuz Denis Alibec ile ilgili bir değerlendirme yapmıştım.
Bu da daha öncelerden…
Ama epey öncelerden.
Önceki akşam oynanan Danimarka-Sırbistan müsabakasında forma giyen Sırp oyuncu Srdjan Mijailovic 2013-17 sezonları arasında formamızı giymiş hatta ödenmeyen 450 bin € yüzünden ilk transfer yasağı ile tanıştığımız oyunculardan birisi olarak sarı kırmızılı takım tarihine geçmişti.
Yani kapıyı o araladı, ardından ne mi oldu?
“Işığı gören geldi”
Yani bizimkiler de işi onun sayesinde öğrendiler de denilebilir…
KİM NE DERSE DESİN!
Evet…
Herkesin bir çabası ve çalışması var.
Ama gelin görün ki bu işi bu hale getirinler, göz yumanlar da belli.
Sarı kırmızılı takımın üzerinden tüfek atanlar malum.
Çeyrek asırdır süren Sen-Ben-Bizim oğlan mantığı ile aynı isimler topu içeride çeviriyorlar.
Alıyorlar-satıyorlar-borçlanıyorlar-bu şehrin dinamiklerine salma üstüne salma salıyorlar.
Her işi arafta bırakıyorlar.
Özellikle borçlandırıyorlar.
Sonra’da diyorlar ki “Talipli olan varsa buyursun gelsin!”
Yersen Yoğurt, içersen Ayran misali.
Türkiye misali.
Her sezon aynı senaryo, aynı film, arada bir işlerine gelmezse esas oğlanı değiştiriyorlar.
Sözüm ona biraz ona harcatıyorlarmış gibi, sonrası malum dosyalara yeni dosyalar ekleniyor.
Birileri borçlandırıyor, birileri ödüyor, birileri birilerine posta koyuyor güya, ama hepsi de aynı bağın üzümü.
Evet… Türkiye’de işler son çeyrekte böyle yürüyor.
Bugün için tamam.
Ya ilahi adalette durum?
Onda zaman aşımı yok.
MİLLİ TAKIMA GELİNCE…
Büyük bir başarı elde ettiler.
Çekya kulvar dışında ama Gürcistan’a ne demeli?
Rakip bu saatten sonra Salı günü Avusturya ve saat 22.00’da Leipzig stadyumunda buluşuyoruz.
Almanya’da ki ve diğer ülkelerdeki gurbetçilerimizin bu başarıdaki emeği büyük.
Takımımıza ve gurbetçilerimize sonsuz teşekkürler.
Maça ve Euro 2024’e dair birkaç satır başı kısmetse Cumartesinin yazı konusu olacak.
“Bizim çocuklar başardı” tebrikler Türkiyem…