Daha yazımızın mürekkebi bile kurumadan ardı ardına açıklamalar geliyor.
Önce Başkan Ali Çamlı’nın açıklamaları ile eski başkan Berna Gözbaşı gerili mi, ardından bu kez CHP İl başkanı Feyzullah Keskin ile Ali Çamlı gerilimi.
Biliyorsunuz “Eski dostlar düşman olmaz!” diye güzel bir ata sözümüz var.
Geçtiğimiz dönemlerde birlikte çalışan, karşılıklı ziyaretler bulunan ve Dostluk-Birlik mesajları verenlerin U dönüşleri akıllara onlarca soru işaretini de getirmeye yetiyor da artıyor bile.
Epey ağır ithamlar.
Şunu iyi okumak lazım.
Eski yöneticilerin kendi aralarındaki polemiğe CHP’yi kim soktu acaba?
Bu olayı bu mecraya kim taşıdı?
Olayı siyasi bir polemik konusuna kimler dönüştürdü?
Hangi gizli el, bu olayı bir mecradan başka bir mecraya taşıyarak kamuoyunun tüm odaklandığı noktadan alıp bir başka platforma taşıyarak kime ne kadar para ve zaman kazandırdı?
KİFAYETSİZ YEREL BİR SİYASETÇİ…
Kayserispor Başkanı Ali Çamlı, kulüp tarafından yapılan “Kamuoyu Duyurusu” başlıklı yazıda veriyor veriştiriyor Keskin‘e.
Bakın ne diyor?
“Kifayetsiz yerel bir siyasetçinin, Kayserispor üzerinden yaptığı, Kayserispor’a zarar vermeye matuf, şahsi muhalif siyasi ikbal beklentilerine yönelik açıklamalarını büyük bir üzüntü ile okuduk.
Kayserispor’un ismini bilmek dışında Kayserispor ile alakası olmayan, bir gün olsun Kayserispor ile dertlenmeyen bu siyasetçinin siyasi rant elde etmeye yönelik açıklamaları tam bir fırsatçılıktır.
Bu siyasetçinin hedef aldığı, cesaret edip adlarını vermediği, her biri Kayseri şehri ve Kayserispor sevdalısı olan, İlimizin şerefli ve onurlu tüm siyasetçilerini lekeleyen, onları haksız bir şekilde töhmet altına sokan açıklamalarına Kayserispor Başkanı olarak bir cevap verme gereği görüyorum.
Bu hadsiz siyasetçi, besbelli ki ilimizin ve ülke futbolunun gerçeklerinden uzak ve kopuk bir hayat sürmektedir.
Kayserispor da diğer tüm Anadolu kulüpleri gibi şehirlerinden aldıkları maddi destekler ile hayatta ve ayakta kalabilmektedir.
Bugün Anadolu Futbolu şeklinde isimlendirilen ve İstanbul Kulüplerinin hakimiyetini zaman zaman kıran, kupalar kazanan ve bu şekilde illerinin gururunu, onurunu yücelten Kulüplerimiz ile İstanbul Kulüplerinin dinamiklerini karıştırmamak ve farklılıklarını anlamak gerekmektedir.
Başta Kayseri halkımız olmak üzere Kayserili iş insanlarımız, yerel yöneticilerimiz ve merkezi yöneticilerimiz, ilimizin gururu siyasetçilerimiz, Anadolu’nun Futbol Merkezlerinden biri olan Kayserispor için her daim maddi ve manevi destek olmuştur.
Kayserispor’un yükselişinde, kazandığı kupa ve zaferlerde bir şehrin topyekun desteği ve bağlılığı belirleyici olmuştur.
Söz konusu kifayetsiz bu yönetici bu gerçeklerden bir haberdir. Onun anlayışında; onun siyasi düşüncesinde olmayanların sporda başarılı olması tahammülü zor bir durumdur. Onun anlayamadığı gerçek ise bu başarının siyaset üstü bir başarı olduğu ve siyasi her türlü düşünceden bağımsız bir şekilde sağlanmış olmasıdır.
KAFATASÇI BİR ANLAYIŞ…
Kayserispor, Kayseri ilinin ortak bir değeridir ve tüm Kayserilerinin ortaklaşa bir sevdasıdır. Kayserililer bu sevdayla kulüplerine bağlanırken siyasi farklılıkları göz ardı eder ve bu anlayış ile Kayserispor’u karşılıksız severler.
Hiçbir Kayserispor’lu söz konusu kifayetsiz siyasetçi gibi kafatasçı bir anlayış ile birbirini ötekileştirmez. Ayrımcılık yapmaz. Bunun içindir ki Kayserispor’u seven herkes renklerine ve armasına sevdalıdır.
Kayserispor her ne kadar bir özel hukuk tüzel kişiliği ise de Kayserispor’un her kuruşu bizim inancımıza ve anlayışımıza göre devlet malı mahiyetindedir.
Kayserispor’un sahip olduğu maddi değerler hiç kimsenin kendi malı değildir. Kayserispor’un sahip olduğu tüm maddi değerler Kayseri halkındır ve yönetmek için bizlere emanet edilmiştir. Geçmişten bugüne bu anlayış değişmemiştir.
HESAP VERMEKLE YÜKÜMLÜYÜZ…
Kayserispor Başkanları kendilerine teslim edilen emaneti bu anlayış ile yönetmek ve Kayserililere hesap vermekle yükümlüdür.
Bugün kamuoyunda tartışmaya açtığımız hesap verme konusu bu yükümlülüğün zorunlu bir gerekliliğidir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında ve Kanunlarında hesap verme yükümlülüğü olan yöneticilere hesap sormaya yetkili merciiler tek tek tanımlanmıştır.
Gerek idari gerekse yargı mercileri önünde hesap vermek Kulüp Yöneticilerinin kanuni bir görevidir.
Hiçbir Kulüp Başkanı kanunların üzerinde değildir ve herkes gibi Kulüp Başkanları da dönemlerinin hesabını vermek mecburiyetindedir.
Hesap vermek kötü bir durum değildir.
Korkmamak gerekir.
Hesap soranları, neden hesap soruyorsun diye eleştirmek, hesap vermemek için yan yollara sapmak ahlaksızlıktır.
Hesap sorulan noktalarda bunun altında başka nedenler aramak ve bunu siyasi yaklaşımlar ile farklı mecralara taşımak da ahlaksızlıktır.
Kifayetsiz bu siyasetçinin, kendisinin de desteklemesi ve takdir etmesi gereken “kanun önünde hesap sormayı” kendi siyasi düşüncelerine konu etmesi, konuyu bağlamından çıkararak adli bir konuyu siyasete malzeme etmesi anlaşılabilir bir durum değildir.
Ancak yapılan bu açıklamaların siyasi ahlaksızlık olduğu tartışmasızdır.
Ben Kayserispor Başkanı olarak bu siyasetçiye sormak isterim bugüne kadar Kayserispor için sen ne yaptın.
Kayserispor bu kadar büyük mali problemlerle boğuşurken sen neredeydin.
Bugün yapmış olduğun bu durumda “akbabalık” değil midir?
Bu zihniyette olanları uyarıyorum.
Kayserispor ölmemiştir.
Bir delikanlı gibi sağlıklı ve kendi ayakları üstünde durmaktadır.
“AKBABALARA” YEM EDİLEMEYİZ…
Kayserispor, Kayseri sevdalıları için “akbabalara” yem edilmeyecek kadar değerli ve önemlidir. Buradan size siyasi rant çıkmaz.
Kayserispor’a bir fayda sağlamak istiyorsanız, siyasi düşüncelerinizden arınarak, fırsat kollamadan, her daim Kayserispor’a hizmet edebilirsiniz. Kayserispor’u siyasi rant elde etmek için bir sıçrama tahtası olarak görmeyin, bunun Kayserispor’a hiçbir faydası yoktur.
Bugüne kadar Kayserispor’un mevcudiyetini sürdürmesi hususunda hiçbir karşılık beklemeden bizimle mücadele eden, bizimle gülüp bizimle tasalanan ilimizin tüm siyasetçilerine şükranlarımızı sunuyor, onları demogojik, popülist söylemler ile hedef alan siyasi anlayışı şiddetle kınıyoruz.
Kifayetsiz bu siyasetçinin kendisine siyasi rant devşirmek amacıyla, Kayserispor’u siyasi emellerine alet etmek isteğini görüyor ve bu yaklaşımı reddediyoruz.
Bu kifayetsiz siyasetçiye ellerini değil düşüncesini bile Kayserispor’un üzerinden çekmesini tavsiye ediyoruz.
GELİNEN NOKTA MI?
AK Parti’nin desteği Ali Çamlı’nın yanında.
MHP’den de desteği olduğunu Çamlı, MHP Genel başkanı ziyareti ile kanıtlamış oldu.
Bu nedenle şu ifadeyi rahatlıkla kullanabiliyor;
“Kifayetsiz yerel bir siyasetçi…”
Defalarca ısrar ve inatla da tekrarlanıyor bu söylem…
Çok üst tını’dan.
Epey yüksek bir tavır ile…
Bu saatten sonra bu tavrı ve yaptığı hizmetler ile “Değirmene taşıdığı su sayesinde” Ali Çamlı’da eğer daha büyük bir Çam devirmezse ölene kadar Kayserispor başkanı…
8 Eylül de olmaz ise 15 Eylül’de yapılacak olan sembolik olağanüstü genel kurul ile birlikte Ali Çamlı yeni yönetimini genel kurulda hem geçmiş yönetimini aklatır, hem yeni yönetimi için yetki alır, hem de atılan safralar sayesinde, kusturma operasyonu ile de bazı belli maddi beklentileri de karşılık bulmuş olur…
Ama eğer bir gün bir başka atasözümüzde olduğu gibi “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner”se bu kez bir başka hesaplaşma başka bir mecrada yaşanır Kayseri’de…
Mustafa Cengiz CENK MEYDANI
OVP GERÇEKTEN HEDEFE VARIR MI?
İbrahim Pekbay
SAĞA SOLA SALLAYACAĞIM…
Mustafa Temizer
EDİBALİ’NİN MİLLİ KADROLARI NASIL YETİŞTİ?
Mustafa Göçer
KESİN ÇÖZÜM: BİTKİ ŞEHİRLER
Ali Rıza Navruz
Ö N E M L İ
HASAN ÇİFTÇİ
İZMİR’İN KURTULUŞUNUN 102. YILI (9 EYLÜL 1922 – 2024)
Faruk Ergan
İNSAN OLMANIN CAZİBESİ.
Mustafa Cengiz
ERCİYES FK 38’E SAHİP ÇIKMALI, DESTEK VERMELİYİZ…
Ahmet Sıvacı
AYNALAR DA YALAN SÖYLER
M. Kemal Atik
DOĞRULUK VE DÜRÜSTLÜK
