Sanırım herkes zor olacağını biliyordu.
Hele hele de Merih Demiral olayından sonrası malum.
Nerede ise olayı yine Hilal-Haçlı meselesine döndürmelerine ramak kalmıştı.
Bu nedenle maçın havası bir başka mecraya dönüştü ister istemez.
Gurbetçilerimizin Milli takımımıza karşı olan sevgisi, saygısı ve yıllar sonra Almanya'da bağırlarına basışı hepinizin malumu.
BİZİM ÇOCUKLAR!...
Çıktılar, Aslanlar gibi oynadılar.
Golü de bulduk.
Ama futbol süreklilik isteyen 90 dakika kesintisiz ve hatasız oynamanız gereken bir oyun.
Atamayınca ikinci golü doğal olarak Altın Kural işledi.
Kalemizde gördük golü.
Ardından hamleler.
Kaçan goller ve daha neler neler…
Beraberliğe de razı idik hiç olmaz ise bir uzatma beklentimizde karşılık bulmadı.
Olsun…
Bu çocuklar büyük iş başardılar.
Birkaç kibirli ukala haricinde A Milli takımımızı sanırım herkes başarılı buluyor.
Herkesin teknik direktör olduğu bir ülkede en çok doğal olarak Montella’ya saldırıyorlar.
Topla-karpuzu bile ayırt edemeyecek kapasitedeki adamlara verirseniz bu kadar TV’lerde yetkiyi, köşeyi dönmek ve her köşede kendi adamları olması için basit kulis yapan futbol madrabazlarını hali ile kalitede bu kadar düşer.
Kaldı ki bu adamların nerede ise dörtte üçü bile Montella kadar kendisini Türk hissetmeyen Türkiyeli bozuntuları.
TARİHİ BİR GÜN YAŞADIK…
Cumartesi günü Türk Dünyası adına önemli bir gün olarak tarihe geçti.
Gurbetçilerimizin akın akın stadyuma yürüyüşlerini dakikası dakikasına izledik nerede ise.
Gururlandık.
Büyük bir onur yaşadık.
Şanlı bayrağımızın Avrupa’da getirdiği sesi, milletimizin birliğini-dirliğini-dayanışmasını takip ettik.
Yıllardır özlemini duyduğumuz günler bu günlerdi aslında.
Milli takımıza bu bağlamda da hepimizi bir araya getirdiği ve kendisini Türk hisseden herkese bu şerefi yaşattığı için sonsuz teşekkürler.
KADROMUZ VE OYUN DÜZENİ…
2024 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) çeyrek final maçında A Milli Futbol Takımı, Hollanda ile karşılaşıyor.
Müsabakanın ilk yarısı millilerin 1-0’lık üstünlüğüyle sona ererken mücadeleyi ikinci yarıda kaybettik.
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella son oynadıkları Avusturya müsabakasının 11’ine göre Hollanda karşısında 3 değişiklik yaptı.
2024 Avrupa Futbol Şampiyonası çeyrek finalinde A Milli Futbol Takımı, Berlin Olimpiyat Stadyumu’nda Hollanda ile karşılaştı.
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella son oynadıkları Avusturya maçının 11’ine göre 3 zorunlu değişiklik yaptı.
Montella; Merih Demiral, İsmail Yüksek ve Orkun Kökçü’nün yerine Samet Akaydin, Salih Özcan ve Hakan Çalhanoğlu’na görev verdi.
Ay-yıldızlılarda, Avusturya ile oynanan müsabakada sarı kart görerek cezalı duruma düşen Orkun Kökçü ile İsmail Yüksek ve aynı karşılaşmada attığı golden sonra 'Bozkurt' işareti yaptığı için UEFA’dan iki maç men cezası alan Merih Demiral kadroda yer almadı.
Türkiye: Mert Günok, Mert Müldür (Zeki Çelik dk. 82), Samet Akaydin (Cenk Tosun dk. 82), Abdülkerim Bardakcı, Ferdi Kadıoğlu, Kaan Ayhan (Semih Kılıçsoy dk. 89), Salih Özcan (Okay Yokuşlu dk. 77), Hakan Çalhanoğlu, Arda Güler, Kenan Yıldız (Kerem Aktürkoğlu dk. 77), Barış Alper Yılmaz Yedekler: Altay Bayındır, Uğurcan Çakır, Yusuf Yazıcı, Ahmetcan Kaplan, İrfan Can Kahveci, Yunus Akgün, Bertuğ Yıldırım
35. dakikada A Milli Takım’ın sol taraftan kullandığı kornerde Hakan Çalhanoğlu’nun ortasında savunma topu uzaklaştırdı. Meşin yuvarlağı sağ kanattan önünde bulan Arda Güler’in arka direğe yaptığı ortaya iyi yükselen Samet Akaydin’in kafa vuruşu ağlarla buluştu. 0-1
BUNU KİMSE ANLAMIYOR…
Evet… Bu takım santraforsuz oynuyor.
Bunu kimse anlayamadı.
İtalyanlar son dönemde bunu yapıyorlar.
Ama aslında şunu kimse sorgulamıyor.
Kardeşim Türk futbolunda bu kadar yabancıyı getirir, kendi çocuklarının önünü tıkarsan, son dönemde Türk futbolunda parlayan yıldızların kaleci olması sonrasında forvette adını sayabileceğiniz koç forvet oyuncunuz var?
Yıllardır yırtılıyoruz.
Etmeyin.
Gitmeyin.
Türk futboluna yazık etmeyin diye…
Sonra çıkıp bu takımın santraforu yok.
İyi de bu takım santraforsuz da gol atıyor.
Ondan ne haber?
MONTELLAN’NIN AĞZINDAN…
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella: "Bence çok iyi bir Avrupa Şampiyonası oynadık.
Bu şampiyona sonrasında Türkiye’ye gelecekte farklı bir gözle bakılacak.
Kesinlikle büyük bir tecrübe edindik.
Takımımızla gurur duymamız gerekiyor.
Ben takımımla gurur duyuyorum.
Çünkü müthiş bir Türk ruhuyla çıktılar, oynadılar" dedi.
"Neyimiz varsa verdik. Bence çok iyi bir Avrupa Şampiyonası oynadık.
Biz bir araya geldiği zaman Hollanda ile birlikte düşündüğümüzde, İspanya’yı da o gruba dahil ettiğimizde bizden 1 maç fazla kazandılar.
Biz daha büyük şevkle savunma yapan ve oynayan bir takımız.
Meslektaşlarım ve diğer futbol profesyonelleri de beni tebrik ettiler, bu şampiyonadaki performanstan dolayı.
Çok genç oyuncularımız var. 4-5-6 oyuncumuz burada değildi.
Avrupa Şampiyonası’ndaki en genç takımız.
Takımımızla gurur duymamız gerekiyor.
Ben takımımla gurur duyuyorum.
Çünkü müthiş bir Türk ruhuyla çıktılar, oynadılar.
Yenilmemize rağmen bu oyuncular gördükleri sevgiyi gerçekten hak ediyorlar. Hepsini alınlarından öpmek gerekir.
Avrupa Şampiyonası'ndaki performanslarıyla mutlu ettiler, gurur duyduk.
Bu şampiyona sonrasında benim düşüncem Türkiye’ye gelecekte farklı bir gözle bakılacak ve büyük ihtimalle daha fazla saygıyla bakılacak" şeklinde konuşan Montella,
yeni hedeflerinin Uluslar Ligi ve Dünya Kupası elemeleri olduğunu aktararak, "Bir sonraki turnuva eylül ayındaki Uluslar Ligi. Bizim hedefimiz o turnuva.
Daha sonra dinlenme şansımız olacak.
Yeni hedefler koyacağız önümüze. Uluslar Ligi’nde 1. Ligi’ne girmek istiyoruz ve Dünya Kupası elemelerini geçmek istiyoruz.
Burada çalışmaktan keyif almadım. Takımımla gurur duyuyorum. Çünkü çoğu çok genç oyuncular. Yaptığımız çalışmaların meyvelerini toplamak isterim" açıklamasında bulundu.
HAKEMLER ÜZERİNE BİR KAÇ KELAM…
Aslında hakemler son dönemde izlediğimiz en formda hakemlerdi.
Topu oyunda tutmak için ellerinden geleni yaptılar.
Serliğe olabildiğince taviz verdiler ve bizim Çekya maçında ki 18 sarı kartlı maç haricinde de pek fazla abartan olmadı işi sanırım.
Başta Samet’in sakatlandığı pozisyon dahil bazı pozisyonlarda kartlar kullanılmalı mı idi?
Evet… Kesinlikle.
Ama akan oyunu kesmemek adına büyük özen gösterdi hakemler.
Şimdi getirip Hollanda maçındaki mağlubiyeti ne hakemlere bağlayabiliriz, ne de oyuncu değişiklikleri ve teknik kadro zafiyetine.
Ev sahibi Almanya bile ona kalırsa göz göre elendi…
Adamlar adam gibi futbol oynuyorlar ve bu işin gediklisi onlar.
Bizim çocuklar daha yolun başındalar ve ellerinden gelenin en iyisini yaptılar.
Alkışlandılar.
Beğenildiler.
Gelecek adına da öyle güzel mesajlar verdiler ki…
Teşekkürler Bizim çocuklar…
EVİMİZDE OYNADIK!...
Almanya malumunuz.
Herkes bunu çok iyi biliyor ve açık açık itiraf ediyor.
2.5 Milyon gurbetçinin yanı sıra diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklerin de olayı sahiplenmesi ile birlikte Almanya’da tam bir Türk karnavalı yaşandı.
Berlin kırmızı-beyazdı…
Türk taraftarlar, Almanya'da düzenlenen şampiyonada millileri tribünlerde yalnız bırakmadı.
Dortmund, Hamburg ve Leipzig’den sonra Berlin sokakları da kırmızı-beyaz bayraklarla doldu.
Berlin Olimpiyat Stadyumu'nda oynanan maçta tribünlerin büyük çoğunluğunda Türk taraftarlar yer aldı.
Kırmızı-beyazlı taraftarlar karşılaşma öncesinde tezahüratlarla ay-yıldızlılara destek verdi.
7’den 77’ye futbola ilgisi olan herkes için aslında bulunmaz bir fırsat oldu bu buluşma.
Sanırım herkeste bunun da kıymetini bildi ve sonuna kadar da en iyi şekilde değerlendirdi kendi çapında.
SUSMASINI BİLİN ARTIK!...
Maçtan sonraki eleştirileri maalesef büyük üzüntü ile takip ediyorum.
Halen birileri Milli takıma futbolcu ve teknik adam devşirme derdinde.
Bırakın da adam gibi bu çocuklar bu takımı getirdikleri noktanın keyfini çıkartsınlar.
Bırakında Montella ve ekibi 2026’nın hesaplarını yapsınlar.
Bırakında Türk futbolu bir nefes alsın.
Ne kadar iş bilmez, dalkavuk sürüsü var.
Hepsi’de TV’leri, Medya’da kaptığı köşenin hakkını vermek için vurdukça vuruyor.
Yazıklar olsun sizlere.
Böylesine bir başarıyı bile hazmedemeyip, iyi günümüzü kötüye çevirdiğiniz için.
Yazıklar olsun sizlere bu kadar yürekten oynayan çocuklar üzerinden halen üç beş kuruşluk adi hesaplar yapanlara…
BURAYA KADARMIŞ!...
A Milli Futbol Takımı, EURO 2024’e çeyrek finalde veda etti
A Milli Futbol Takımı, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası çeyrek finalinde Hollanda’ya 2-1 yenildi ve turnuvaya veda etti.
2024 Avrupa Futbol Şampiyonası çeyrek finalinde A Milli Futbol Takımı, Berlin Olimpiyat Stadyumu’nda Hollanda ile oynadı. Milliler ilk yarıyı 1-0 önde tamamlasa da ikinci yarıda yediği gollerle sahadan 2-1 mağlup ayrıldı. Ay-yıldızlılar bu sonuçla turnuvaya çeyrek finalde veda etti.
Şampiyonada F Grubu’nda Portekiz, Gürcistan ve Çekya ile karşılaşan kırmızı-beyazlılar 6 puanla ikinci olarak adını bir üst tura yazdırmıştı. A Milliler son 16 turunda da Avusturya’yı 2-1'lik skorla elemişti.
TEŞEKKÜRLER MİLLİ TAKIM…
Neresinden bakarsanız bakın bu bir başarı öyküsü.
Bu gerçek manada gelecek için yakılan umut ışığı.
Türk insanının neleri başarabileceğine dair geleceğe yönelik atılan bir havai fişek aslında.
Bu nedenle bugün itibarı ile gelinen noktada herkes A Milli Futbol takımına sonsuz bir teşekkür borçlu.
Kimsenin küçük hesaplar peşinde koşmasına gerek yok.
Bu takın ortaya koyduğu performans ister beğenin, ister beğenmeyin, herkesin kendi çapında eleştiri hakkı baki kalmak kaydı ile bu çocuklar kocaman bir teşekkürü çoktan hak etmiş durumdalar.
Bundan daha iyisi olur mu?
Elbette olur, olacaktır da…
Daha önce de yazdım bu köşede.
Hem de defalarca.
Lütfen artık herkes şunu iyi kavrasın.
Türk insanı, kendi öz evlatlarına sahip çıksın.
Bunun altında üstünde kimse başka şeyler aramasın.
Hokkabazlık yapmasın.
Türkiye’de bir şeylerin değişmesi, gelişmesi, daha da iyi olması için kendi öz evlatlarımıza her alan daha da büyük fırsatlar sunmak durumundayız.
YÖNETEMİYORSUNUZ…
Türkiye yönetilemiyor.
Türk futbolu yönetilemiyor.
Kulüplerimiz yönetilemiyor.
Futbolcularımız yönetilemiyor.
Taraftar yönetilemiyor.
Daha ne söylemek lazım bilmem ki?!...
Siyasetten-Spora, Ekonomiden- Bilime, Teknolojiden- Sağlık alanına kadar bizim insanlarımız yurt dışına gitmek ve hayatlarının vatan hasreti ile geçirmek zorunda değiller.
Herkes kendi topraklarında, kendini daha da iyi geliştirebileceği, ispatlayabileceği, daha da büyük hizmetler verebilmek adına kendisine imkan sunulmasını önünün açılmasını bekliyor.
Başka söze gerek var mı?!...