Bu köşeyi takip edenler iyi bilirler.
Kayseri’nin 10 milletvekilinin çalışmalarına ve TBMM’deki etkinlikleri verdikleri soru önergeleri ve Kayseri bazındaki yaptıkları ziyaretleri ve verdiği demeçleri dillendirmeye gayret ediyoruz zaman zaman…
Eğrisini, doğrusu zaman zaman nalına-mıhına tenkit ederken, zaman zaman da takdirle bu köşeye taşıyorum.
Bir de bu ilde vekil olmayan ancak vekil gibi muhalefet yapan isimler var.
Mesela bunlardan birisi İYİ parti de daha önce il başkanlığını yapmış milletvekilliği aday adayı da olan M.Sebati Ataman.
Koray Aydın’ı destekledikten sonra o da İYİ Parti ile yollarını ayırdı.
İYİ Parti’nin 31 Mart Yerel Seçimlerinde ki Büyükşehir adayı Kazım Yücel ve Talas belediye adayı Göker Gözütok’ta bu konuda epey etkili bir isimler.
12’den vuruyor tespitleri ve çok değerli…
Bir diğeri ise DP’nin GİK Üyesi Kamil Karamete.
Zaman zaman kendilerinin açıklamalarını gazetemizde veriyor, bendeniz de zaman zaman köşeme taşıyorum.
Siyasi olaylara, Türkiye gerçeklerine, Kayseri yereline hem hakimler hem de önemli ve aydınlatıcı, yön verici, uyarıcı tespitleri var.
Eğer dikkate alırsanız ve ciddi düşünür, kafa patlatırsanız üzerinde.
Bugün yine bir M. Sebati Ataman derlemesi sizlere.
Bakalım neler paylaşmış son döneme dair Türkiye güncelinde?
TEĞMENLERE SAHİP ÇIKTI...
Kendisi de asker kökenli. Zaten kendisini de (E)Albay/Atatürkçü/Türk Milliyetçisi/Siyasetçi olarak tanımlıyor.
Bakın Teğmenlerle ilgili ne diyor?
"Teğmenlerimizin, Türk Silahlı Kuvvetleri geleneği olarak yaptıkları kılıç çatma ve teğmen yeminine, “ malum tören” ve “ temizlenecekler” diyenler, Teğmenlerin yaptığı yeminden rahatsız olanlar, dantelli kefen giyen bu şarlatanların “malum töreni” hakkında ne diyecekler…
Mesele Teğmenlerin ettiği yemin değil, o teğmenlerin Mustafa Kemal’in askeri olması, Mesele o teğmenlerin “ ne mutlu Türküm” demeleri…"
ANAYASA ÜZERİNE...
Çok sayıda açıklama var bildiğiniz üzere bu konuya dair.
Bu konudaki tespitleri önemli.
İşte o’nun yani Ataman’ın değerlendirmesi; "Cumhur ittifakının ana bileşenleri; Bu açıklamayı içinize sindirebiliyor musunuz ?
Siz Sayın Cumhurbaşkanı, bu şahsiyetin açıklamalarına
Sessiz mi kalacaksınız?
Yoksa bu gereksiz şahsiyete haddini bildirecek misiniz?
Siz Medya patronları, Korona’dan daha fazla bu memlekete, bu millete acı veren, bu vatanı kanları ile bize miras bırakan şehitlerimizin kemiklerini sızlatan bu zat-ı muhteremi ekranlara taşırsanız biliniz ki sizler de bu günahın bir parçası olacaksınız.
Ve siz; AKP iktidarı döneminde Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarının, cemaatlerin, bölücülerin nasıl güçlendiğini, nasıl cesaretlendiğini göre göre oyları ile AKP’yi iktidarda tutanlar ve kayıtsız şartsız destek verenler, bu vebalin altından nasıl kalkacaksınız?…”
YİYİN EFENDİLER YİYİN…
Diyor ki Ataman son mangal partisi ile ilgili olarak;
Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin"
Ne kadar da kopuksunuz milletten, Ne kadar rahatsınız, Ne kadar utanmadan, sıkılmadan, gülerek yiyorsunuz, Allah’tan korkunuz, kuldan utanmanız da yok… (Gerçi Allah’tan korkmayan kuldan mı utanır?)
Sayın Hulusi Akar ; "Eğitimin amacı bilgi edinmek değildir. Eğitimin amacı bir Allah korkusu iki kuldan utanmaktır.” Demiştiniz, peki bu görüntüler sonrası acaba Allah’tan korkup, kuldan utandınız mı?..
Peki siz bakan beyler, başkan beyler ya sizler; Peygamberimizin "Yanı başındaki komşusu açken tok olarak geceleyen kişi mü'min değildir." Hadisini bilmiyor musunuz? Ya da siz bize ne her koyun kendi bacağından asılır mı diyorsunuz? Bakın sayın bakanlar, milletvekilleri, başkanlar siz kameralar önünde gülüş çümbüş mangal keyfi yaparken milletin me halde; Haziran 2024'te açlık sınırı 19.044 TL, yoksulluk sınırı 65.874 TL…
TÜİK verilerine göre, 2023 yılında yoksul çocuk oranı yüzde 31,3 iken ciddi maddi yoksunluk içinde olan çocukların oranı da yüzde 33,3…
Her 10 çocuktan 3’ü yoksul… Türkiye'de et tüketimi: Afrika ülkeleri ile aynı seviyede; Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın (OECD) verilerine göre ise Türkiye’de 2022'de dana eti ve kıyma tüketim ortalaması olan 9.9 kilogram ile üye ülkeler arasında 15'inci sırada…
Halkımızın büyük bölümü kırmızı eti artık Bayramdan bayrama Kurbanda yer oldu, onu da borçla, kredi kartı ile…
Hiç mi düşünmediniz bunu seyreden insanların, çocukların canının çekeceğini. Gerçi tok açın halinden anlamaz…
Ne diyelim; Tevfik Fikret’in şiiri size “cuk “ oturmuş…
Yiyin efendiler yiyin, bu han-i iştiha sizin, Doyunca, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
SİZ KIZIL ELMACI OLAMAZSINIZ...
Yine 10 numara bir tespit Ataman’dan; “Hamasette mangalda kül bırakmayan ve fakat; Habur’da Çadır mahkemelerini kuranlar, terörist başını kanaat önderi gösterenler, Osman Öcalan’ı TRT ye çıkaranlar, peşmergeyi vatan topraklarından geçirenler, ulus devlet ile hesaplaşma dönemi geldi diyenler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet Paşa'ya 2 ayyaş diyenler, Türklüğün varoluş destanı Ergenekon'u Fetö kumpas davalarına isim olarak verenler, Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına alanlar, Rauf DENKTAŞ'ı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşturmayanlar, kozmik odayı, Türk düşmanı, Cumhuriyet düşmanı FETÖ'ye açtıranlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kazanımlarını tek tek satanlar, sığınmacıların ülkeyi istila etmesine yol açanlar, TC.’yi kaldıranlar, Andımızı yasaklayanlar, “Ne Mutlu Türküm” diyemeyenler, Anayasamızın 4 ncü maddesi değişmeli diyen HÜDAPAR’ı Gazi Meclise sokanlar ve buna sessiz kalanlar.
Kusura bakmayın ama Siz “KIZIL ELMACI”olamazsınız…”
SİBER SAVAŞ…
Son patlamalar herkesin malumu…
Bakın ne diyor “Siber Savaş…” başlıklı paylaşımında M. Sebati Ataman?
İsrail Lübnan’da önce çağrı cihazlarını, daha sonra telsizleri ve elektronik cihazları patlattı. Patlamalar sonucu bir çok kişi hayatını kaybetti ve yaralandı. Siber savaşı, bir devletin, başka bir devletin bilgisayar sistemlerine veya ağlarına hasar vermek ya da kesinti yaratmak üzere gerçekleştirilen sızma faaliyetleridir. Şeklinde tanımlaya biliriz.
Ama artık Siber Savaş insan hayatını da tehdit eden bir savaş olarak hayatımızı çok yakından etkileyecek. Düşünün, masum insanlar cep telefonu ile konuşurken, arabasını kullanırken, çocuklar bilgisayarda oyun oynarken, kadınlar evde temizlik yapan robot süpürgenin patlaması sonucu hayatını kaybedebilecek…
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) verilerine göre, ülkemizde geçen yılın sonu itibarıyla 92,2 milyon mobil telefon abonesi bulunuyor.
Ülkemizde yılda ortalama 10 milyon adet telefon satılıyor.
Türkiye’de cep telefonu kullanımı Avrupa’nın iki katı.
Türkiye’de yetişkinlerin yüzde 98’i cep telefonu kullanırken, bunların yüzde 77’si akıllı telefon kullanıyor. Türkiye’de 54 milyon internet kullanıcısı var nüfusumuzun yüzde 67‘si, kullanıcıların yüzde 62’si cep telefonundan internete bağlanıyor.
Ülkemizde Sosyal medya kullanımı, TV izleme süresini geçti.
Yukarıdaki bilgiler ve yaşanan son olay ile milli yazılım konusunun önemini bir kez daha ortaya çıktı. Derhal kendi milli cep telefonumuzu yeniden üretmeliyiz. Aslında üretmiştik de; Aselsan 1919…
ASELSAN tarafından 1997'de Türkiye'de piyasaya sunulan ilk yerli cep telefonuydu. Aselsan 1919 ile Türkiye o dönem dünyada cep telefonu üreten dokuz ülkeden biri hâline gelmişti.
İlk başta 500 adet üretilmiş ve Azerbaycan ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne de gönderilmişti. Aselsan 1919, 12,9×4,7 cm boy-en oranı ve 2,5 cm kalınlığa sahip ve 185 gram ağırlığındaydı. Pil kapasitesi 500 mAh idi. Telefonun zil sesleri arasında millî marşlar ve Üsküdar'a Giderken şarkısı bulunuyordu. Başlatıldığında İzmir Marşı çalması için programlanmıştı. Aselsan 1919, dönemin öne çıkan birçok yenilikçi özelliğine sahipti. Titreşim özelliği, uluslararası uyumluluk, çağrı yönlendirme, kısa mesajlaşma, çağrı kimliği tespiti, ücret bilgisi, çağrı kilitleme gibi… Aselsan 1919, İngiltere’de düzenlenen bir teknoloji fuarında birinci seçilmişti… ASELSAN, 1998'de Aselsan 1920 adlı cep telefonunu piyasaya sürdü. Aselsan 1920 önceki modele benzer özellikler sunuyordu. Araştırma ve geliştirme için dönemin hükûmetinden yeterli yatırımı alamayan ASELSAN, patent anlaşmazlıkları ve Nokia'nın ülkede yükselen başarısı nedeniyle, bu iki telefon modelinin üretimini durdurmak zorunda kalmış ve bir daha telefon üretmemişti… Şimdi yeniden yüzde yüz yerli ve milli cep telefonu üretimine geçmeliyiz.
Adı ne mi olsun? “ATA 1923”…
FİNALİ BİR ÖZETLE YAPALIM!...
Diyor ki Ataman; “Başkanlık Sisteminin özeti…
Yetkiler TEK adamda, SORUMLULUK muhalefette…
Sistemin çalışma şekli; "yevmil toplantı, külli talimat, mafiş icraat…”
#ErkenDeğilHemenSeçim” #ErkenSeçimŞart