KUL HAKKI,NAFAKANIN HÜKMÜ

İhsan Görücü

25-03-2024 10:46

Fakihler, nafakayı yiyecek, giyecek ve barınacak mesken temini ile bunlara bağlı şeyler olarak tarif
ediyorlar. kişiye nafakası vacip olan zatların nafakalarını vermek yardımlaşma esaslı bir yükümlülük
olduğundan bunları yerine getirmek lazımdır. Kişinin gerek fakir gerekse zengin olsun maddi gücü
oranında karısı ve çocukları için nafaka vermesi vaciptir. Zengin ise fakir olan anne ve babasının da
nafakalarını temin etmesi vaciptir. Karısı çocukları anne babası yanında kalıyorlarsa ayrıca nafaka
vermesi lazım gelmez. Nafaka bir arada bulunamadıkları zaman lazım gelir. bir kimse zengin ise fakir
olan anne ve babasının nafakasını vermekle mükellef olduğu gibi onların dışındaki fakir olan
akrabalarının nafakasını temin etmekle de mükelleftir. Bir kimse üzerine karısı, küçük çocukları
buluğa ermiş fakat bir mazeretinden dolayı çalışma kudreti olmayan, büyük çocukları, torunları fakir
olan anne baba, büyük anne, büyük babasının kifayet miktarı yiyecek, giyecek ve oturacak yerlerini
temin etmek vaciptir.Kadının boşanması halinde, nafakaya hak kazanmasının şartları Talak suresi 5.
ayeti ile bakare suresi 228. ayetinde beyan edilmektedir. Cabir bin Abdillah ra’ın rivayet ettiği Veda
Haccı ile ilgili hadisi şeriflerinde efendimiz sav “Kadınlar hakkında allah’tan korkun. Onlar sizin
yanınızda bir yardımcıdır. Kendi nefislerinden başka bir şeye malik değillerdir. Onları allah’ın emaneti
olarak aldınız ferc’lerini Allah’ın emri ile helal kıldınız. Sizin onlar üzerinde hakkınız döşeklerinizi
kimseye çiğnetmemeleri ve hoşlanmadığınız kimselerin evinize girmesine izin vermemeleridir. Onların
sizin üzerinizdeki hakları da erkeğin gücü nisbetinde yiyecek ve giyecekleridir” buyurdu. Anne ve
babanında nafakaya hak kazanmasına da: “Rabbin kendinden başkasına kulluk etmeyin, ana ve
babaya iyi muamele edin diye emretti. Eğer onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlığa
ererlerse onlara öf bile deme. Anne babanı azarlama. onlara çok güzel ve tatlı söz söyle onlara
acıyarak tevazu kanadını yerlere kadar indir. Ve Ya Rab! onlar beni nasıl çocukken terbiye ettilerse
sen de kendilerini öylece esirge.”de mealindeki ayeti kerime delalet etmektedir.Peygamberimiz de
“şüphesiz ki kişinin yediği şeylerin en temizi, güzeli kendi kazancıdır. Çocuğu da kendi kazancındandır.
İhtiyacınız olduğu zaman çocuklarınızın kazancından ihtiyaç miktarı yiyiniz” buyumuştur. Çocuğun
nafakaya hak kazanması ise “Anneleri çocuklarını iki tam yıl emzirirler. Bu hüküm emme müddetini
tam yaptırmak isteyenler içindir. Annelerin yiyeceği giyeceği maruf vechile helal ve temiz yollarla
çocuk kendisinin olan babaya aittir. Kimse gücünün yettiğinden fazlasıyla mükellef tutulmaz. Ne bir
anne çocuğu yüzünden ne de çocuk kendisinin olan baba çocuğu sebebiyle zarara sokulmasın”
mealindeki ayeti kerimede işaret edilmektedir. Tekraren ve özetle; yazımda anlattığım nafakalar, bir
kimseden ödünç alınan veya alınan bir mal karşılığı verilmesi mecburi olan bir borç gibi değildir. İyilik
ve ikram cinsinden olan borçlardır. Nafaka, hak sahipleri tarafından istenmeyerek veya kazaen takdir
edilmeden geçen zaman olursa bir şey lazım gelmez. Takdir edilen nafakaların ödenmesi için
yapılacak vasiyet de hakullah olmayıp kul hakkı cinsinden olduğu için “Varise vasiyetle mal bırakmak
yoktur” hadisine de aykırı değildir. kadının nafakaya hak kazanması ihtiyacından değil, nefsini kocası
namına haps etmesi içindir.Kadın için takdir edilen nafaka kocasının hayatında verilmediği takdirde
üzerinden sakıt olmadığı için vasiyet etmesi lazımdır.Ebeveynler ve diğer akrabaların nafakaya hak
kazanmaları ihtiyaçlarından dolayı olduğu için takdir edilmeden ödenmesi lazım gelmediği gibi
takdirden sonra da verilmediğinde sakıt olur. Fakat Allah katında bu emri yerine getirmediğinden
günahkar olur. Lakin adı geçen akrabalar yetkili merciin emri ile verilmeyen nafaka namına
borçlanırlarsa bunların ödenmesi lazım gelir. Eğer ödenmemişse ödenmesi için vasiyet etmesi
gerekir.İslama uygun yaşama çabası içerisinde olmak niyazıyla..

DİĞER YAZILARI ATATÜRKÇÜLÜK MASKE, MASONLUK ŞAHANEYDİ 01-01-1970 03:00 DİNDEN VAZGEÇTİLER LAKİN PARADAN VAZGEÇEMEDİLER 01-01-1970 03:00 MAJÖR YANLIŞLAR, MİNÖR DOĞRULAR 01-01-1970 03:00 YAPAY DOSTLARI GEÇ 01-01-1970 03:00 DİN ALİMLERİ...DİN SİMSARLARI. 01-01-1970 03:00 AHMET RAMAZANDAN SONRA AYNI AHMETSE ! 01-01-1970 03:00 TEMEL VE DURSUN'DAN DEĞİŞİM FlKRASl 01-01-1970 03:00 KADRİNİ BİLENLERDEN EYLESİN. HER GECENİZ KADİR OLSUN. 01-01-1970 03:00 EZHER’DE MÜDERRİSi KURIJA (Görücü) ABDÜLHAMİD RÜŞTİ ÇERKESİ EFENDİ (rahmetullahi aleyh) 01-01-1970 03:00 ADAK...ADADIYSAN YAPACAKSIN...BORÇLANDIN 01-01-1970 03:00 ZEKAT KİMLERE VERİLİR? 01-01-1970 03:00 ORUÇTA SIHHAT—TAKAT FIKHI 01-01-1970 03:00 İSLAMIN DIŞINDAKİ DİNLERDE ORUÇ 01-01-1970 03:00 DİNDE TEBLİĞ VE İRŞAD AŞAMA AŞAMADIR 01-01-1970 03:00 TAKVA AMAÇ, ORUÇ ARAÇTIR 01-01-1970 03:00 HAKİKAT ORUCU 01-01-1970 03:00 ZEKATINI VER 01-01-1970 03:00 ORUÇ BENİM İÇİNDİR 01-01-1970 03:00 ORUÇ TERAVİHLE TAMAM OLUR. 01-01-1970 03:00 DUA, GAZABA PARATÖNERDİR.  01-01-1970 03:00 YA ŞEHRİ RAMAZAN! KENDİSİNİ TUTABİLENLERE HOŞ GELDİN 01-01-1970 03:00 TAKİYYE  ANTİ İSLAMA KARŞI STRATEJİ GELİŞTİRMEKTİR 01-01-1970 03:00 YEGANE İDÖLÜMÜZ REHBERİMİZ AMMAR B. YASİRİ ANMAK VE ANLAMAK 01-01-1970 03:00  MEDYATİK BEYİN YIKAMALAR, DEĞİŞMEYEN ÖNYARGILAR 01-01-1970 03:00 DİNDE İBADET, TAAT VE KURBİYYET 01-01-1970 03:00 GECE NİMETTİR HAKİKAT EHLİ SALİKE 01-01-1970 03:00 YARISI ESSAH OLMAYAN ŞAKA VAR MI? 01-01-1970 03:00 KÜRTÇÜLERE EN BÜYÜK ZARARI VEREN KÜRTÇÜ 01-01-1970 03:00 YAŞAMAK, KOLTUĞUNDA KARTOPU TAŞIMAKTIR 01-01-1970 03:00 lRAĞl YAKIN EDER TEMSİLLER 01-01-1970 03:00 DÖRT KİTABIN DÖRDÜ DE Hz. MUHAMMED (s.a.v.) DİYOR! 01-01-1970 03:00 SOSYAL MEDYA VATANDAŞl KUŞAĞA DİKKAT 01-01-1970 03:00 NOEL, DİNLERARASI BİLEK GÜREŞİ Mİ TAKVİM OLAYI MI? 01-01-1970 03:00