MAJÖR YANLIŞLAR, MİNÖR DOĞRULAR

İhsan Görücü

26-04-2024 00:12

Kutsal din, işine gelmeyen dünyacılar tarafından; tanrısal, vahiysel, kutsal veya ruhsal gibi adlarla vasıflandırılsada , maddi/ fiziki hayattan en önemli insan idaresinin beyni devletten uzak tutulmak istensede, işin gerçeğinde, esasında din, sosyal, ekonomik, siyasi ve askeri yasaların yasasıdır. Bütün yasaların fevkinde olan ilahi adalettir.

Küresel çapta bütün hukuksal ve yönetsel/ idari bütün anlayışların rejimlerin cemisi  kendi hinterlandı içerisinde dini değiliz deselerde birer dini düzenektir. Söz konusu -bize göre batıl- dinsel yapılara göre kanunlar yapılarak dünyevi egemenlik hakkı güdülmekte, kitlelerin insan kitlelerinin kendilerine itaat ve hizmeti şart koşularak çok çok üstün addedilen gücün, egemenlerin emri altında ve onun koyduğu ahkamları  doğrultusunda tek hakim güç oldukları tasdik ettirilmektedir.

Yukardaki tarif çerçevesinde, belirttiğimiz sebeplerle, düzenin kurucusu olan yasa yapıcı ve yöneticiler otomatikman tanrısal egemenlik hakkına da sahip olmaktadırlar. Dolayısıyla her toplum yönetildiği düzene göre egemen kabul ettiği gücü veya güçleri ilahlaştırarak, ekseriyetle farkında olmadan, ne yaptığının farkına dahi varamadan onlara tapınmaktadır adeta. Düşüncenin, rejimin, veyahut düzenin adı/ amblemi ne olursa olsun, o mutlaka bir dindir.

Sevgili okuyucu !

Vahyi ilahiyi reddeden insan zekasının ürünü bütün beşeri  düşünce, sistem ya da ideolojiler görüldüğü ve denendiği üzere mega yalandan kolonların üzerine inşa edilmiş soygun ve yalan abideleridir. Allahın kullarının ilahi yaratıcıya  karşı olan saygı ve duyarlılıklarını dikkate alarak öylesi sinsi/ şeytani planlar yapmaktadırlar ki, kutsal din saygısı altında Allahı CC dokunulmaz yapıp hapsedercesine yeryüzünden dışlayarak tüm yetkileri kendilerinde toplamakta, halka da seçme seçilme, özgürlük ve milli hakimiyet adı altında yalandan uydurma payeler vererek tanrısal gücün otoritesine kavuşabilmenin sefasını tepe tepe sürerler.

Sadece ilahi yaratıcının ilahi nizamını kabul etmemek ve o Allahın buyruğu altına girmemek için birbirlerinin köleliğine dahi razı olurlar bu demagoglar. Hatta bir birlerinin emri altına girmeyi de büyük bir onur sayarlar çıkarlarının büyüklüğü oranında. Bu yapıda olan ve dediğimiz anlayışa sahip olan bir politikacı, ilahiyatçı, mürekkep yalamış sözde aydın, hükümet ve devlet adamlarının  dürüst oldukları söylenebilir mi?

NEDİR SİYASETTİN ÜSSÜL ESASI?

Siyaset, kısaca hayatın/ yaşamın bütünü, suyu, nefesi ve dahi ruhudur kardeşim. Siyasetin olmadığı hiçbir toplumda ne nizam, ne düzen, ne birlik beraberlik, ne güç ne adalet ve dirlik olmaz. Başta Peygamberimiz Hz. Muhammed S.A.V. olmak üzere, tüm Peygamberler insanlığın örnek aldığı en adil devlet adamları olarak siyasetin içinde vazife alıp toplumları yönetip hak ve adalet adına çabalayıp dünyanın en zor şartlarına göğüs germişler her türlü haksızlıkla mücahede etişlerdir. Kuran kitabımız, küresel bütün anayasaların anayasasıdır. Uygulanıp uygulanmadığı hiç mühim değil, işin realite tarafını anlatıyoruz. 

Etniği ne olursa olsun, hangi dine mensup olursa olsun okonomik ve sosyal yapısı ne olursa olsun  hiç kimseyi kayırmayıp mutlak adaletle ilahi kanunla hükmeden, insan neslinin ve ilahi düzenin ilelebet sürmesi için suçluya hakettiği cezayı, iyiye hakettiği mükafatı veren, idaresi altındaki insanların her biri için aş, iş ve barınacak mutlu olacağı, barınacağı bir yuva sağlamakla sorumlu olan, halkı tok, huzur ve güvende olmadan kendini emniyette hissetmeyen, düşmanına karşı dik ve onurlu, halkına ve dostlarına karşı mütevazi ve hoşgörülü, ülkesinin insanını yaratıksal hiçbir gücün hegomonyasına sokmayıp devletini, halkını, dinini, kültürünü ve bağımsızlığını pazarlama konusu yapmayarak, dünyanın öbür ucundaki haksız ve adaletsizlerle gerektiğinde mücadele eden ilahi , kutsal bir kurumdur gerçek siyaset. 

DİĞER YAZILARI ATATÜRKÇÜLÜK MASKE, MASONLUK ŞAHANEYDİ 01-01-1970 03:00 DİNDEN VAZGEÇTİLER LAKİN PARADAN VAZGEÇEMEDİLER 01-01-1970 03:00 YAPAY DOSTLARI GEÇ 01-01-1970 03:00 DİN ALİMLERİ...DİN SİMSARLARI. 01-01-1970 03:00 AHMET RAMAZANDAN SONRA AYNI AHMETSE ! 01-01-1970 03:00 TEMEL VE DURSUN'DAN DEĞİŞİM FlKRASl 01-01-1970 03:00 KADRİNİ BİLENLERDEN EYLESİN. HER GECENİZ KADİR OLSUN. 01-01-1970 03:00 EZHER’DE MÜDERRİSi KURIJA (Görücü) ABDÜLHAMİD RÜŞTİ ÇERKESİ EFENDİ (rahmetullahi aleyh) 01-01-1970 03:00 KUL HAKKI,NAFAKANIN HÜKMÜ 01-01-1970 03:00 ADAK...ADADIYSAN YAPACAKSIN...BORÇLANDIN 01-01-1970 03:00 ZEKAT KİMLERE VERİLİR? 01-01-1970 03:00 ORUÇTA SIHHAT—TAKAT FIKHI 01-01-1970 03:00 İSLAMIN DIŞINDAKİ DİNLERDE ORUÇ 01-01-1970 03:00 DİNDE TEBLİĞ VE İRŞAD AŞAMA AŞAMADIR 01-01-1970 03:00 TAKVA AMAÇ, ORUÇ ARAÇTIR 01-01-1970 03:00 HAKİKAT ORUCU 01-01-1970 03:00 ZEKATINI VER 01-01-1970 03:00 ORUÇ BENİM İÇİNDİR 01-01-1970 03:00 ORUÇ TERAVİHLE TAMAM OLUR. 01-01-1970 03:00 DUA, GAZABA PARATÖNERDİR.  01-01-1970 03:00 YA ŞEHRİ RAMAZAN! KENDİSİNİ TUTABİLENLERE HOŞ GELDİN 01-01-1970 03:00 TAKİYYE  ANTİ İSLAMA KARŞI STRATEJİ GELİŞTİRMEKTİR 01-01-1970 03:00 YEGANE İDÖLÜMÜZ REHBERİMİZ AMMAR B. YASİRİ ANMAK VE ANLAMAK 01-01-1970 03:00  MEDYATİK BEYİN YIKAMALAR, DEĞİŞMEYEN ÖNYARGILAR 01-01-1970 03:00 DİNDE İBADET, TAAT VE KURBİYYET 01-01-1970 03:00 GECE NİMETTİR HAKİKAT EHLİ SALİKE 01-01-1970 03:00 YARISI ESSAH OLMAYAN ŞAKA VAR MI? 01-01-1970 03:00 KÜRTÇÜLERE EN BÜYÜK ZARARI VEREN KÜRTÇÜ 01-01-1970 03:00 YAŞAMAK, KOLTUĞUNDA KARTOPU TAŞIMAKTIR 01-01-1970 03:00 lRAĞl YAKIN EDER TEMSİLLER 01-01-1970 03:00 DÖRT KİTABIN DÖRDÜ DE Hz. MUHAMMED (s.a.v.) DİYOR! 01-01-1970 03:00 SOSYAL MEDYA VATANDAŞl KUŞAĞA DİKKAT 01-01-1970 03:00 NOEL, DİNLERARASI BİLEK GÜREŞİ Mİ TAKVİM OLAYI MI? 01-01-1970 03:00