TAKİYYE  ANTİ İSLAMA KARŞI STRATEJİ GELİŞTİRMEKTİR

İhsan Görücü

04-03-2024 11:20

İslam tarihinde ayet ve hadislerin yorum ve rivayet farklılıklarından kaynaklanan sebeplerle ortaya çıkmış fırkalar/ klikler mevcuttur. Grupların bazıları siyasi, bir kısmı ise “Kelami/ felsefik -mezhepsel” dir.

Söylemlerinin temelini siyasetin oluşturduğu mezheplerin başında “Şia” gelmektedir. Şia mezhepleri içerisinde günümüze gelen, en meşhur fırka “ İsnaAşeriyye el-İmamiyye” diye bilinen “12 İmamcılar” fırkasıdır.

Bunlara kelam kitaplarında “Caferiler- Caferiyye” denmektedir.Caferiyye, özünde siyasi talepler içeren bir fırka olmakla beraber tarihi süreçte  kendine has inanç, ibadet, ahkam ve ahlakiyat sistemleri geliştirmiştir.

Bu mezheplere sapık ya da dinden çıkmış kafir gözüyle bakmıyor dinler ve mezhepler tarihi uleması.

Rivayet farklılıkları ile rivayetleri değişik yorumlama tarzlarıdır bize aykırı ya da farklı gelme sebepleri. Belli bir yere kadar ehli sünnetle beraberdirler lakin belli bir noktadan sonra  ciddi/ önemli farklılıklar göstermektedir.

Mezhebin iç disiplinini-düşünce, davranış tarzını rivayet kültürü oluşturmaktadır. Şia düşünce sistemi kendisini hadis geleneğinin içinde konumlandırmıştır.

Hadis alanı ise; kelam, tefsir, fıkıh, siyaset ve ahlakiyat alanlarını önemli ölçüde denetim altında tutmaktadır.

Bu meyanda Şia ile Ehli Sünnet arasında önemli ihtilaf konusununu “Takiyye Fıkhı” oluşturmaktadır.

Bu fıkhın özünü de İmamlarından aktarılan rivayetler belirlemektedir.

Bu ekolün imamlarından takiyyenin muhtevasıyla ilgili olarak nakledilen rivayetler sadece Şia’yı diğer ekollerden ayrıştırmamakta, aynı zamanda hadis literatürü içerisinde gayet sorunlu bir alanı da inşa etmektedir.

ŞİA YA GÖRE İMAMLARININ GÜNAH İŞLEMESİ MÜMKÜN DEĞİL.

Şia’cıların günah işlemesi mümkün değil dedikleri İmamlarından aynı fıkhi meselelerde birbirine zıt sözler ve ameller-davranışlar sadır olmaktadır.

Bu hem rivayetleri nakleden raviler hakkında hem de hadis literatürü-lügatı itibariyledir.

Bu çelişkiler de hadis literatürü ve Şia uleması tarafından  İmamların takiyye yapıyor olmasına bağlanıyor.

Saydığımız nedenlerle Şia imamları din takdimi ve tebliğinde takiyye yaparak bu tasarruflarıyla ilahi mesajı bulanıklaştırmaktadırlar.

Takiyye meselesi artık sadece fıkhi bir konu olmaktan çıkmış, Şia ekölünü hem diğer fırkalardan ayrıştıran, hem rivayet kültürünü sorunlu bir zemine çeken, hem deintisapçılarına bir davranış kodu- yöntemi- sistemi olarak zikredilentakiyye , mezhep içinde ittifak edilmiş baş meseledir.

TAKİYYE KURAN TEMELLİDİR.

Konu yani takiyye İslami fırkaların hepsinin onayladığı, kabul görmüş üssül esası Kuranı Kerimde bulunan ahkamlardan birisidir.

Bununla beraber İslami fırkaların takiyye hakkında geniş kapsamlı, her yönüyle hemfikir olduklarını söylemek pek mümkün değildir.

Mezhepler, takıyyenin sınırları, nerede başlayıp nerede bittiği, hangi şartlarda  caiz, hangi şartlarda caiz olmadığı, kafirlere karşı şartlar oluştuğunda  uygulanabilecek bu müsaadenin Müslümanlara karşı da uygulanıp uygulanamayacağı gibi konularda  ihtilafa düşmüşlerdir.

Bu nedenletakiyyeninİslamdaki yerinin genel çerçevesini çizmek o kadar kolay değildir.

Ali İmran Suresi 28. Ayeti Kerimesi: “Müminler, müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa, artık onun Allah nezdinde hiçbir değeri yoktur. Ancak kafirlerden gelebilecek bir tehlikeden sakınmanız başkadır. Allah C.C. kendisine karşı gelmekten sizi sakındırıyor. Dönüş yalnız Allah’adır.

İhtiyat tedbiri almak, korunmak, tehlikelere karşı gizlenmek zarar verme ihtimali olan kafirlerin karşısında dini, canı, malı, ırzı tehlike karşısında olan Müslümanların, söz konusu tehlikedenkendilerini korumak ve zarara uğramamak için imanlarını gizlemeleri, gerekirse imanlarının aksini söylemeleri ve hatta putları hayırla yadetmek durumuna cevaz veren fetvayı- ruhsatı ifade eder takiyye. Bu fıkhi hükmün temel dayanağını ise yukarıda zikredilen Ali İmran Suresi 28. Ayeti ve benzeri diğer ayeti kerimeler Nahl 106. Ayeti gibi ayatler ve onların nüzül-iniş sebepleri teşkil etmektedirler.

DİĞER YAZILARI MAJÖR YANLIŞLAR, MİNÖR DOĞRULAR 01-01-1970 03:00 YAPAY DOSTLARI GEÇ 01-01-1970 03:00 DİN ALİMLERİ...DİN SİMSARLARI. 01-01-1970 03:00 AHMET RAMAZANDAN SONRA AYNI AHMETSE ! 01-01-1970 03:00 TEMEL VE DURSUN'DAN DEĞİŞİM FlKRASl 01-01-1970 03:00 KADRİNİ BİLENLERDEN EYLESİN. HER GECENİZ KADİR OLSUN. 01-01-1970 03:00 EZHER’DE MÜDERRİSi KURIJA (Görücü) ABDÜLHAMİD RÜŞTİ ÇERKESİ EFENDİ (rahmetullahi aleyh) 01-01-1970 03:00 KUL HAKKI,NAFAKANIN HÜKMÜ 01-01-1970 03:00 ADAK...ADADIYSAN YAPACAKSIN...BORÇLANDIN 01-01-1970 03:00 ZEKAT KİMLERE VERİLİR? 01-01-1970 03:00 ORUÇTA SIHHAT—TAKAT FIKHI 01-01-1970 03:00 İSLAMIN DIŞINDAKİ DİNLERDE ORUÇ 01-01-1970 03:00 DİNDE TEBLİĞ VE İRŞAD AŞAMA AŞAMADIR 01-01-1970 03:00 TAKVA AMAÇ, ORUÇ ARAÇTIR 01-01-1970 03:00 HAKİKAT ORUCU 01-01-1970 03:00 ZEKATINI VER 01-01-1970 03:00 ORUÇ BENİM İÇİNDİR 01-01-1970 03:00 ORUÇ TERAVİHLE TAMAM OLUR. 01-01-1970 03:00 DUA, GAZABA PARATÖNERDİR.  01-01-1970 03:00 YA ŞEHRİ RAMAZAN! KENDİSİNİ TUTABİLENLERE HOŞ GELDİN 01-01-1970 03:00 YEGANE İDÖLÜMÜZ REHBERİMİZ AMMAR B. YASİRİ ANMAK VE ANLAMAK 01-01-1970 03:00  MEDYATİK BEYİN YIKAMALAR, DEĞİŞMEYEN ÖNYARGILAR 01-01-1970 03:00 DİNDE İBADET, TAAT VE KURBİYYET 01-01-1970 03:00 GECE NİMETTİR HAKİKAT EHLİ SALİKE 01-01-1970 03:00 YARISI ESSAH OLMAYAN ŞAKA VAR MI? 01-01-1970 03:00 KÜRTÇÜLERE EN BÜYÜK ZARARI VEREN KÜRTÇÜ 01-01-1970 03:00 YAŞAMAK, KOLTUĞUNDA KARTOPU TAŞIMAKTIR 01-01-1970 03:00 lRAĞl YAKIN EDER TEMSİLLER 01-01-1970 03:00 DÖRT KİTABIN DÖRDÜ DE Hz. MUHAMMED (s.a.v.) DİYOR! 01-01-1970 03:00 SOSYAL MEDYA VATANDAŞl KUŞAĞA DİKKAT 01-01-1970 03:00 NOEL, DİNLERARASI BİLEK GÜREŞİ Mİ TAKVİM OLAYI MI? 01-01-1970 03:00