AĞAÇ DEDE: GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, SİLAH ARKADAŞLARI,
TÜM ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ ANISINA FİDAN DİKME FALİYETİ 10.11.2024
GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİNİZE ARZ EDERİM. 14.10.2024
HEP BİRLİKTE VE BU GÜNDEN ÖNLEM ALMALIYIZ.
Erciyes dağı orman olmalıdır.
Dağ orman olduğunda Kayserimizin su ihtiyacı sonsuza kadar karşılanır. Verimli toprak miktarımız artar.
Arıcılık, hayvancılık, bitkisel üretim ve orman gelirleri tavan yapar.
Diğer yatırımlardan elde edilebilecek olan gelire ek çok daha fazla ve sürdürülebilir gelir elde edilebilir.
Erciyes dağı ile birlikte, tepeler, barajlar, Kızıl Irmak, tüm akar, yol ve tarla kenarları hızla ağaçlandırılmalıdır.
Bu durumda Kayseri ovasında “BİTKİSEL ÜRETİM ISI ARALIĞI” oluşur…
Ormanların oluşturacağı bitkisel üretim ısı aralığı ve su sayesinde Kayseri ve civarında tarım tavan yapar. Kayseri ve civarı su sıkıntısı görmez…
KAYSERİMİZİN VE ÜLKEMİZİN EN AZ %50 KADARI BEŞ YIL İÇERİSİNDE ORMAN OLMALIDIR:
Yakın geleceğin en önemli üç problemi su, gıda ve iklim krizi problemleridir… Günümüzde atmosferimizdeki karbondioksit miktarı 422 ppm civarına kadar yükselmiştir (2024).
Karbondioksit her yıl 2-2,5 ppm daha yükselmektedir. Bu gidişle 12-15 yıl içerisinde tehlikeli üst sınır olan 450ppm düzeyi geçilecek. Buharlaşma ile su kaybı yükselecek. Tarım için su ihtiyacı artacak. Çoraklaşma hızlanacak. Su kaynakları daha hızlı kuruyacak, taban suları çok fazlaca derine inecek. Artmakta olan nüfusa paralel ihtiyaçlar ve su stresi tavan yapacaktır… Bu gidişle 15 ya da 25 sene kadar sonra ülkemiz “SU FAKİRİ” ülkeler arasına girecektir.
2000 yılı kişi başı suyumuz 1652 metreküp düzeyinde iken, 2020 yılında 1346 metreküp düzeyine inmiştir. Bu gidişle 2035-50 yılları arasında kişi başı suyumuz 1000 metreküp düzeyinin altına düşebilir (bu hesapta ülkemizde yasal olarak bulunmakta olan misafirlerimiz dâhil edilmemiştir…).
Doğru Hesap: 112 000 000 000: Ülkemizde yaşamakta olan toplam insan sayısı = SONUÇ.
Su azaldıkça su ile birlikte gıda ve diğer ihtiyaç malzemeleri tavan yapacaktır.
Kadınlar ve dar gelirliler başta olmak üzere insanlar çok büyük sıkıntı çekecektir.
2005 yılında ekilebilir toprağımız 0,39 hektar iken 2021 yılında 0,27 hektara inmiştir...
Bu gidişle 2037 yılında toprağımız 0,15 hektara düşebilir. (2020 dünya ortalaması 0,18ha).
Hep birlikte önlem almalıyız. Şehirlerimiz köylerimiz daha çok ağaçlandırılmalı ve dağlarımız orman olmalı. Çünkü orman suyu ve toprağı çoğaltır.
*
“YEŞİL YÜKSELİŞ” Projem çerçevesinde emekliler, öğrenciler, ev hanımları… Üretici konuma yükseltilebilir. Tüketici insan sayısı ve ithalat azalır, üretici insan sayısı ve ihracat çoğalır.
SAYGILARIMLA.
Mustafa Göçer (AĞAÇ DEDE).
“YEŞİL YÜKSELİŞ” PROJEM:
1.Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerinde “DOĞA KULÜPLERİ” olmalıdır.
2.G.S. İl Müdürlüklerindeki her dal doğa faaliyeti yapmalıdır. Doğa eğitimi verilmelidir.
3. 45 okul ve 10.000 öğrenci ile “EL-VA” ormanları kurulmalıdır. Doğa eğitimi verilmelidir.
4.Okullarda “DOĞA” ve “DOĞRU HAREKETLİLİK” eğitimi (beden eğitimi derslerinde) olmalıdır.
5.Okullardan şehir etrafından ve “EĞİTİM ORMANLARI” adı altında he yıl 10’ar dönüm yer ağaçlandırması ve bu alanları dört yıl takip etmesi istenebilir.
Ekim, kasım, aralık don yoksa ocak, şubat, mart ayları fidan dikme ayları; nisan, mayıs, haziran bakım ayları; temmuz, ağustos, eylül ayları ise sulama ayları olabilir.
6.Okul, işyeri, resmi ve özel kurum bahçeleri toprak olmalı, ağaçlandırılmalı ve örtü altı bitkisel üretim yapılmalıdır. Hangi bahçe daha güzel diye yarışmalar düzenlenebilir.
7.Her mahallede yazlık kışlık sebze tarlaları olmalıdır. Her yerde çimden vazgeçilmelidir.
8. Tarlalara dokunmadan atıl topraklar verimli hale getirilerek hobi bahçeleri çoğaltılmalıdır.
9.İmamlar camilerde vaaz vermeli, muhtarlar çaba sarf etmeli ve tüm apartman bahçeleri tertemiz olmalıdır. Apartman bahçeleri meyveli ağaçlarla ağaçlandırılmalı ve ağaçların altında “ÖRTÜ ALTI TARIM” yapılmalıdır. Apartman bahçelerinde, mahalle tarlalarında, şehir yeşil kuşaklarda ve büyük, küçük hobi bahçelerinde isteyen her emekli üretken hale gelebilmelidir. Şehirlerde ve köylerde temiz üretim sürecine katılmayan emekli, ev hanımı ve öğrenci kalmamalıdır. Temiz üretim ve olumlu tüketim şekli herkese öğretilmelidir.
10.Resmi ve özel kurumlarda, binalarda ve okullarda güneş enerjisi, yağmursuyu ve atık toplama sistemleri, yükseltilmiş sebze yatakları ya da topraktan üretim alanları olmalıdır.
11.“VALİLİK ORMANLARI” kurulabilir.
12.“BELEDİYE ORMANLARI” kurulabilir.
13.Çok büyük “KENT ORMANLARI” kurulabilir.
14. Hepsinde ve şehir kenarlarında oluşacak olan “EĞİTİM ORMANLARI” aralarında tarım yapılmalıdır (arıcılık, bitkisel üretim…). Artı dağlarda, yaylalarda ve yetişkin orman aralarında hayvancılığı ve arıcılığı desteklemek için küçük su göletleri ve barınaklar yapılmalıdır.
15.Şehirlerarası yol kenarlarına ve parklara ceviz, kestane, badem, fındık, kayısı, dağdağan… Gibi meyveli ağaçlar; kuşburnu, alıç, karamuk, tuz çalısı… Gibi meyveli çalılar dikilmelidir. 16.Şehrimizde yağmursuyu toplama şebekesi (kanalizasyonu) ve barajı kurulmalıdır.
17.Köylerde yapılmakta olan “PİLAV ŞENLİKLERİ” ağaç dikme şenliklerine dönüştürülmelidir.
a) Köy meyvelikleri kurulabilir.
b) Köy koruları kurulabilir.
c) Köy müşterek alanları (okul, cami bah. Müsait alanlar ve mezarlıklar) ağaçlandırılabilir.
d) Köy içi yol ve su kenarları ağaçlandırılabilir.
e) Kapı önleri, boş bağ ve bahçeler ağaçlandırılabilir.
f) Tarla kenarları ağaçlandırılmalıdır (30 katına kadar koruma sağlar. Verimlilik %20 artar. B.Ü.I.A Normalleşir. Beş dekar için bir arı kovanı konulabilir… Üretim çeşitlenerek yükselir).
ğ) “Hangi köy daha yeşil oldu” diye yarışmalar düzenlenebilir.
Muhtar, öğretmen, imam, köy der… Öncülük edebilir. Köyler arasında yarışmalar yapılabilir.
SAYGILARIMLA / Mustafa Göçer (Ağaç Dede)".