AĞAÇ DEDE: FİDAN SULAMA FAALİYETİ / GESİ 22.07.2024
Fidanları sularken sadece fidanlar su içmiyor ki.
Çekirgeker, kaplumbağalar, kirpiler...
Hepsi su içiyor.
Fidanların ve o canlıların su içtiklerini görünce "İYİ Kİ GELMİŞİM" diyorum ve suyum kesilene kadar devam ediyorum.
Çok ısındığımda hortumu havaya tutuyorum ve üzerime yağmur yağıyor.
Ben serinleyince fidanlarımın ve canlıların suyu bulunca ne kadar çok serinlediklerini anlıyorum.
Onlara su vermek.
Tarifsiz mutluluk...
SULANACAK ÇOK FİDANIM VAR.
ARACIM ARIZALI. USTA ARIYORUM.
Aracımla bir köye fidan götürdüm. Aracı ben zinde kullanarak 300 kilometre yol yaptım.
Hiç sıkıntı yoktu. Gazda zaten sıkıntı yok. Ancak iki gün önce aracım benzinde çok yavaş gitmeye başladı.
Ustaya gittim ve “karbüratöre yeterli benzin gelmiyor galiba” dedim.
Usta motora şöyle bir baktı ve hiçbir işlem yapmadan “senin karbüratörün değişecek” dedi.
“Karbüratörüm çok iyi” dedim.
Usta “hayır” dedi. “Yeni karbüratör takarız aracın saat gibi olur 6500 tl. Ya da tamir ederiz 4500tl".
O zaman yenisini tak dedim.
6500 ödedim Aracıma yeni karbüratör takıldı.
Eski karbüratörümü istedim. “Olmaz” dedi “O da hesaba dâhil. O bizde kalacak” dedi.
Olsun dedim ve yola çıktım, benzine geçtim. Durum aynı.
Tekrar ustaya gidip durumu anlattım.
Usta bu defa “benzin pompası değişecek“ dedi.
Benzin pompası değişti yola çıktım, benzine geçtim. Durum aynı.
Tekrar ustaya gittim.
Hortumlar değişti benzin filtresi değişti yola çıktım durum aynı.
Tekrar ustaya gittim.
Ustaya “şu parça var ya dedim (benzin dinlendirme parçası / karbüratörle benzin pompasının arasında olan ve içerisine benzin dolan naylon parça) onun altı ıslak dedim.
Usta önce “o yağ” dedi. Sonra peki onu da değiştirelim dedi değiştirildi yola çıktım araba hiç gitmez oldu.
Tekrar ustaya gittim. Usta koltukları söktü. Depo gerişini kontrol etti.
“Usatam” dedim “bak yeni parçayı takınca aracım hiç gitmez oldu”.
“Bence bun yeni parça arızalı” dedim.
Usta “hayır” dedi. “Benzin pompasından yukarı benzin gelmiyor. Ne alaka” dedi.
Yeni taktığımız benzin pompası tekrar değişti.
Yola çıktım yine yolda kaldım.
Usta bu defa “akşam oldu. Yarın gel. Benzin deposunu sökeceğiz” dedi.
Ustaya yalvardım. Bence şu taktığımız parça arızalı. Onu değiştirelim dedim.
Usta ondan değil ama hatırın kalmasın dedi. Yeni bir parça aldım. Değiştirdi.
Yola çıktım Araba saat gibi.
Çok güzel gidiyor.
Ancak ister benzinde gideyim ister gazda arabanın içerisine zehir gibi benzin kokusu doluyor.
Sabah Gesi’ye fidan sulamaya gidip, geldim. Burnum adeta yırtıldı.
Fidan sulamadan gelir gelmez tekrar ve doğru sanayiye sürdüm.
O ustadan sonra üç ustaya daha gittim.
Benzin kokusunun nereden geldiğini bulamadılar.
Ya da araç 93 model olduğu için fazlaca ilgilenmek istemediler.
Aracım mı ne? Tır değil. Küçücük bir broadwey…
Tabii masrafım ikiye katladı ve benzin kokusundan başım a ağrılar girdi.
Usta arıyorum. İyi bir tanıdığı olan varsa lütfen. Çünkü sulanacak çok fidanım var.
ÇEVREMİZDEK KURAK YERLERİ GEZİLEBİLECEK
YERLER HALİNE DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN ÇABA
SARFETMEK VARKEN! ÇOĞUNLUK AÇISINDAN
BÜTÜN MESELE AYAKLARIN YERE BASMAMASI!
Çevremizdeki bizden yardım bekleyen en yakın kurak yerleri gezilecek yerler yapmak varken;
müsait olan çoğunluk ya pikniğe gidiyor ya elde kalmış güzel doğa parçalarında gezmeye gidiyor,
ya AVM geziyor, ya da duvar diplerinde oturarak miskinlik yapıyor...
İşte bütün mesele bu. Başkalarından beklemek, hazırı tüketmek, mış ...
Ayakların yere basmaması, gözlerdeki at gözlüğü...
Halbu ki çok çaşlışmalıyız.
Çünkü doğa can veriyor ve bizden yardım istiyor.
Ayrıca küçücük bir arıza için 14 lira maaşla 10 bin liradan fazla masraf ağır geldi. SAYGILARIMLA.